Ana SayfaHaberler“Ağar ve ekibinin beni öldürtebileceği hususunda ciddi düşüncelerim var”

“Ağar ve ekibinin beni öldürtebileceği hususunda ciddi düşüncelerim var”

Sedat Peker’in gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin açıklamalarının ardından kardeşi Atilla Peker’in Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu ifade ortaya çıktı. Atilla Peker ifadesinde, Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın, Sedat Peker'le olan husumetinden dolayı kendisini öldürebileceğinden ciddi endişe duyduğunu söyledi.

Gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada Atilla Peker’in Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na verdiği ifade ortaya çıktı.

Atilla Peker savcılıkta yaklaşık 4 saat süren ifadesinde, “Aile toplantısına giderken iki defa çok ciddi takip edildiğimi ve öldürülebileceğimi düşündüm. Bu takip işlemlerini de Mehmet Ağar ve ekibinin kardeşim Sedat Peker ile olan husumetinden dolayı beni devre dışı bırakmak amacıyla öldürebilecekleri hususunda ciddi düşüncelerim olduğu için ve takiplerin de bu şekilde bunlar tarafından yaptırılmış olduğunu düşündüğümden bu hususu açıklama gereği duydum. Dilekçeme konu olaya ilişkin olarak ayrıntılı açıklamada bulunmak istiyorum” dedi.

“CEBİNDEN MUSTAFA İSİMLİ KİMLİĞİ ÇIKARDI?”

1996 yılı Mart veya Nisan aylarında Sedat Peker’in telefon ile kendisini arayarak Ankara’ya gelmesini istediğini kaydeden Atilla Peker, şunları söyledi;

“Ankara’ya gittim ve kardeşim Sedat Peker ile birlikte Korkut Eken’in de bulunduğu Ankara’daki otelin lobisinde buluştuk. Burada konuşurken Korkut Eken bize KKTC’de Türkiye aleyhine ve KKTC’nin Rum kesimine bağlanmasına yönelik ciddi çalışmalar yapan insanların olduğunu, bu şahısların bizim polis ve askerlerimizi şehit ettiğini, bu nedenlerle bu şahısların öldürülmesi gerektiğini söyledi.

“Ancak Korkut Eken bu genel açıklamayı yaptıktan sonra öldürülecek kişilere yönelik herhangi bir isim telaffuz etmedi. Bunun üzerine ertesi gün uçak biletlerini alarak Korkut Eken ile birlikte Ankara Esenboğa Havaalanından Kıbrıs’a uçuş yaptık.

“Uçuş sırasında ben kendi kimliğimi kullandım. Korkut Eken ise, cebinden çıkarmış olduğu birkaç kimlikten Mustafa isimli kimliği çıkardı ve resmi işlemleri bu kimlik üzerinden yaptı.

KORKUT EKEN İLE LEFKOŞA’YA GİTTİĞİNİ KAYDETTİ

Lefkoşa Havaalanına indiklerini söyleyen Peker, “Korkut Eken’in yanında James Bond tipi ağır çanta vardı. Lefkoşa’da bir otele yerleştik. Oteldeki yerleşim işlemlerini tamamladıktan sonra yine Korkut Eken ile birlikte Lefkoşa’da bulunan Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. O dönem burada Albay rütbesi ile bulunan Galip Mendi ve yardımcısı olan Yarbay Enver Topuz ile tanıştık. Ben bu iki şahsı ilk defa orada tanıdım” ifadelerini kullandı.

Sohbetten sonra Korkut Eken kendisine yanda bulunan boş odaya geçmesini söylediğini anlatan Peker, “Korkut Eken bana Ankara’dayken Jeriko marka silah vermişti. Bu silah üzerimdeydi. Yan odada ise ikinci bir Uzi marka silah verdi. Bu silaha susturucuyu nasıl ve ne şekilde takacağımı öğretti. Ben de uygulamasını yaptım. Daha sonra akşam saatlerinde Korkut Eken ile birlikte Lefkoşa’da dışarıya çıktık. Bir evin etrafında gözlemleme amaçlı evin içini ve bahçesini gözetledik. Evin içinde kalabalık kişi ve sesler vardı. Evin ışıkları yanıyordu” dedi.

“BU İŞ İÇİN DAHA SONRA TEKRAR GELECEĞİMİZİ SÖYLEDİ”

Daha sonra otele döndüklerini anlatan Peker, şöyle devam etti;

“Ertesi günü öğlen saatlerinde tekrar aynı evin etrafını gözetleme amaçlı olarak turladık. Daha sonra akşam saatlerinde tekrar bir daha aynı evin etrafını turladık. Otele gidip yattık. Ertesi günü yani Kıbrıs’a vardığımızın üçüncü günü Türk Birliğinin olduğu Piyade Alay Komutanlığına gittik.

“Korkut Eken bir aracın plakasını buradaki komutana vererek söz konusu aracın Alay Komutanlığının önünde durdurulup bekletilmesini istedi. Bir müddet sonra bir aracı buradaki görevliler durdurdular. Biz de Alay Komutanlığının bahçesinden hızlı adımlarla dışarıya çıktık.

“Araçta bulunan şahsı buradaki askerler Alay Komutanlığının bahçesinin içerisine aldıklarını ve etrafını çevrelediklerini görünce Korkut Eken ile ben tekrar Alay Komutanlığının içerisine girdik. Ben Korkut Eken’in vermiş olduğu plakalı ve araçtan indirilen şahsın kim olduğunu bilmiyorum ancak bu şahsın yanında 13-14 yaşlarında bir erkek çocuğunun var olduğunu gördüm.

“Korkut Eken ile Alay Komutanının odasına gittiğimizde Korkut Eken Alay Komutanına ‘ben size böyle mi dedim’ şeklinde kızdı. Daha sonra buradan ayrılarak otele gittik.

“Otelde Korkut Eken bana yarınki uçak ile Türkiye’ye geri döneceğimizi ancak bu iş için daha sonra tekrar geleceğimizi söyledi. Ertesi gün uçak ile Ankara’ya geri döndük. Kıbrıs’ta toplam 3 gün kaldık, 4’üncü gün döndük. Ankara’dan ben İstanbul’a aynı gün geri döndüm.

“BAK SENİNLE GİTTİĞİMİZ O OLAYI HALLETTİK”

İstanbul’a döndükten sonra yaralama olayı nedeniyle cezaevine girdiğini anlatan Peker ifadesini şu sözlerle tamamladı;

“Ben cezaevindeyken Korkut Eken beni telefon ile arayarak cezaevine ziyarete geleceğini söyledi. Ben de cezaevine gelmesine gerek olmadığını kendimin gelebileceğimi söyledim. Cezaevinden hastaneden gitme bahanesi ile araç ayarlayarak ring halinde Korkut Eken’in bulunduğu Silivri’deki bir otele gittim.

“Bu otelin lobisinde Korkut Eken, yanında kardeşim Sedat Peker ve tanımadığım iki kişi vardı. Bu arada ben cezaevindeyken Korkut Eken ile görüşmeden önce basında Lefkoşa’da bir gazetecinin Uzi marka susturuculu silah ile öldürüldüğünü duydum.

“Korkut Eken’in yanına gidince otelde bana ‘Bak… Seninle gittiğimiz o olayı hallettik’ şeklinde beyanda bulundu. Ben de bunun üzerine basında Lefkoşa’da öldürüldüğünü duyduğum gazetecinin benim Korkut Eken ile gidip döndüğümüz kişi olduğunu bu şekilde öğrendim.

“Ayrıca bu şahsın bana anlatıldığı gibi terörist değil gazeteci olduğunu da öğrenmiş oldum. Benim dilekçe verdiğim konuya ilişkin olarak bildiklerim, yaşadıklarımın hepsi bu kadardır.” (Sözcü gazetesi).

- Advertisment -