Mahkeme, Demirtaş’ın 2019-2024 yılları arasındaki tutukluluğunun siyasi saiklerle sürdürüldüğüne ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
Kararda, yetkililerin Demirtaş’a yönelik tutukluluk kararlarını “uygunsuz şekilde gerekçelendirdiği” ve asıl amacın “siyasi çoğulculuğu bastırmak ve demokratik tartışmayı sınırlamak” olduğu vurguları yer aldı.
AİHM, bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddelerine aykırı olduğu sonucuna vardı.
Önceki karar uygulanmamıştı
AİHM, 2018 yılındaki kararında da Demirtaş’ın 2016-2019 arasındaki tutukluluğunun hak ihlali olduğuna ve serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti. Ancak Türkiye bu kararı uygulamamış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise AİHM’e tepki göstermişti.
Türkiye 55 bin Euro ödeyecek
AİHM, son kararıyla Türkiye’nin Demirtaş’a toplam 55 bin Euro tazminat ödemesine hükmetti. Bu miktarın 35 bin Euro’su manevi tazminat, 20 bin Euro’su ise mahkeme masrafları için belirlendi.
Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. 2024 yılında Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılandığı Kobani Davası kapsamında 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
“Kobani dosyasındaki mahkûmiyetin dayandığı deliller boşa çıkmıştır”
AİHM kararı üzerine Demirtaş’ın avukatları Mahsuni Karaman, Benan Molu ve Ramazan Demir medyaya yazılı açıklama yaptı.
Avukatların açıklaması şöyle:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 Temmuz 2025 tarihli (bugün) Selahattin Demirtaş v. Türkiye (no. 4) kararı ile;
Anayasa Mahkemesi’nin 7 Kasım 2019 tarihinde başvurucunun tutukluluğuna ilişkin yapılan başvuru hakkında dört yılı aşkın süredir karar vermemesi nedeniyle AİHS’nin 5/4 maddesinin,
Başvurucunun suç işlediğine dair makul bir şüphenin olmaması nedeniyle AİHS’nin 5/1 maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkının;
Başvurucunun dört yılı aşkın süredir ilgili ve yeterli gerekçe olmadan tutukluluk halinin sürdürülmesi nedeniyle AİHS’nin 5/3 maddesinde düzenlenen gerekçeli karar hakkının,
Başvurucunun ve avukatlarının soruşturma dosyasına erişimine izin verilmemesi nedeniyle AİHS’nin 5/4 maddesinin,
Başvurucunun siyasi saiklerle özgürlüğünden alıkonulması nedeniyle AİHS’nin 5/1 maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkıyla bağlantılı olarak AİHS’nin 18.maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Kararın en önemli tarafı, Sayın Demirtaş ve arkadaşlarına Kobani dosyasında verilen mahkûmiyet kararının dayandığı delilleri boşa çıkarması olmuştur. Zira AİHM’in tutuklama için makul suç şüphesi bulmadığı delillerle müvekkillerimiz mahkûm edilmiştir.
Geç de olsa, bu ve önceki AİHM kararları uyarınca müvekkillerimizin tahliye edilmesi ve kanun yolları aşamasında müvekkillerimizin beraatine karar verilmesi umudumuzu koruyoruz. Bu kararlara uymanın temenni, dilek veya takdiri değil, zorunlu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.”