Necmettin Erbakan’ın biçimlendirdiği Millî Görüş çizgisinde oluşturulan Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) üye sayısı 215 bin. YRP, “Milletimiz için biz varız” sloganı ile kuruldu. Partinin temeli Erbakan Vakfı kadrolarından oluşturuldu. Yaptıkları ilk kongreye 44 bin kişi katıldı, böylece YRP, Türk siyasi tarihinin en büyük kongrelerinden birini yaparak adını duyurdu. YRP, önceki Millî Görüş partileri gibi ilkesini “Önce ahlak ve maneviyat”, hedefini de “Yeniden büyük Türkiye” olarak ifade ediyor.
Metropoll Araştırma’ya göre YRP’ye oy vereceğini belirten seçmenlerin yüzde 52.4’ü 24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti’ye, yüzde 1.9’u CHP’ye, yüzde 6.5’i MHP’ye, yüzde 13.9’u ise SAADET’e oy verdi.
“Ahlaki konularda yirmi yılın sonunda geldiğimiz nokta, AK Parti’nin kaybetme sebebi”
Düzce’de yaşayan 1985 doğumlu Ahmet Bilzar, on yıldır sandığa gitmemiş. YRP kurulduğu zaman (2018) Fatih Erbakan’ın yaptığı konuşmanın videosunu izlemiş ve partiye katılmaya, destek olmaya karar vermiş. Ahmet Bilzar’ın Cumhurbaşkanı adayı Fatih Erbakan. Fatih Erbakan’ın aday olmadığı bir senaryoda sandığa gitmeyeceğini söylüyor. Bilzar’a göre, iktidar ve muhalefet birçok noktada aynı anlayışa sahip. Altılı masa da, tıpkı Erdoğan gibi bütün sorunların sistem değişince çözüleceği anlayışına sahip:
“Erdoğan artık yoruldu. Dinlenmeli. Kendisinin bir söz vardı: ’65 yaş üstü siyaset yapmasın’ diye. Artık kendisinin de bu yaşı geldi. On yıldır sandığa gitmiyorum. Yeniden Refah Partisi’ni tercih etmemin sebebi müthiş bir muhalefet anlayışı var. Yıkıcı eleştiri değil, yapıcı eleştiriler yapıyorlar: İktidarın eksiklerini görüp, bu eksikleri doğrusuyla düzeltmek. Türkiye’nin yaşadığı eğitim, tarım, ekonomi ve sanayi gibi alanlardaki sıkıntılara çözüm bulan ve ikna eden bir parti. Hem iktidarı hem de muhalefeti beğenmiyorum. İnsanların sorunlarını çözebilecek bir iktidar ve muhalefet göremiyorum.
“Gelecek ve DEVA partilerinin normal halka söyleyebildikleri hiçbir şey yok”
“Cumhurbaşkanı adayım Fatih Erbakan. Ona oy vermeyi düşünüyorum. Eğer Fatih bey aday olmazsa kimseye oy vermem. Mevcut iktidar, kendi yaptığı yasaları kendisi eleştiriyor. Mesela İstanbul Sözleşmesi’ni 2011 yılında imzalayan mevcut hükümet, eşcinsel ve LGBTİ’lere devlet hakkı, yasallaşma hakkı verdi. Yürüyüş yapma hakkını veriyorsun ama sonrasında ‘Eylem yapmalarına izin vermeyeceğiz’ diyorsunuz. Hem bu hakkı veren sizsiniz, sonrasında bu tavrı gösteren de. Sizce de kendileri ile çelişmiyorlar mı?
“Ahlaki konularda yirmi yılın sonunda geldiğimiz nokta AK Parti’nin kaybetme sebebi. Z kuşağı diye tabir ettikleri yeni bir nesil geldi. 7 milyonluk bir seçmen kitlesi. Bu seçmenlerden ne kadar oy alabilecekler? Kendilerine de sormak lazım. Bu gençler için iş imkanı bile yok. İş imkanı olmayınca insanların evinde huzursuzluk başlıyor. Aslında her şeyin başı maddiyat. Ailede çıkan huzursuzluklar ahlaki erozyona sebep oluyor. Bu konuda YRP’nin pozisyonu gayet ikna edici.
“Altılı masa, mevcut iktidar ile aynı şeyleri söylüyor. Başkanlık sistemi gelince her şey düzelecekti. Tam tersi oldu. Muhalefet de şimdi aynısını yapıyor. Parlamenter sistem deyip duruyorlar. Bütün sorunlar bu sistem değişince çözülecek gibi bakıyorlar. Bence hangi sistem olursa olsun, yönetecek kişinin hangi anlayışta olduğu önemli. Millet anlayışı olmayan bir parti iktidar olmadığı sürece bu sorunlar çözülmez. Önce tüketim, sanayi, tarım. Bunları öncelemeyen, beni ikna edemeyen hiçbir muhalefet partisine oy vermem.
“1996’da Erbakan hoca nasıl yaptıysa aynı anlayışla gitmek gerekiyor. Zafer Partisi’ne gelince, Suriyelileri gündem yaparak bir trend yakaladı. Bizim sorunumuz sadece Suriyeliler değil. Bu işleri böyle çözemezler. Siyaset ikna yoluyla yapılır. Gelecek ve DEVA Partilerinin normal halka söyleyebildikleri hiçbir şey yok. Yıllarca bu iktidarın içinde kalıp bir şeyleri düzeltememişler.”
“Benim için AK Parti’nin bittiği nokta Mavi Marmara olayı”
29 yaşındaki Selma da (gerçek ismi kendi isteği doğrultusunda değiştirildi – Serbestiyet) YRP’yi destekliyor. Kendisini “Müslüman” olarak tanımlayan Selma, mevcut olan hiçbir partinin onun İslami kaygılarına cevap vermediği için YRP’yi desteklediğini söylüyor. Özellikle son yıllarda Türkiye’de ahlaksızlığın arttığını söyleyen Selma, yaşanan ekonomik ve toplumsal sorunların nedeninin bu ahlaksızlık olduğuna işaret ediyor. Daha önce AK Partiye oy verdiğini, bu tercihini 2018’de YRP’nin kurulmasıyla değiştirdiğini söyleyen genç kadın, AK Parti’nin ve Erdoğan’ın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Gelecek ve DEVA partilerinin Necmettin Erbakan ve Erdoğan’ın anlayışından uzaklaştığını söyleyen Selma, CHP’nin kurduğu masada oturan hiçbir partiyi desteklemeyeceğinin altını çiziyor:
“Çocuklarıma ahlakı bozulmamış, hayasızlığın ortalıkta cirit atmadığı bir Türkiye bırakmak istiyorum. Yeniden Refah Partisi’ni desteklememin nedeni bu. Aynı düşünceyle AK Parti’yi destekledim yıllarca. Ama artık AK Parti’nin geldiği noktadan rahatsız oldum. Sokağa çıktığımda gördüğüm bütün ahlaksızlıkların nedeninin AK Parti’nin içindeki iki yüzlü, Müslüman gibi görünen münafıklar olduğunu biliyorum. Devlet hastaneleri, erkek olmak isteyen kadın ve kadın olmak isteyen erkeklerle dolmuş. İnsanlar vicdansızlaşmış. İnsafsızlaşmışlar. Hem muhalefet hem iktidardan kimse Mescidi Aksa’da yaşananları konuşmaz ama hümanist olduklarını söylerler. Filistin’de ölenler çocuk değilmiş gibi onların adını ağızlarına, siyasetlerine almazlar.
“CHP ile aynı masaya oturan bir partiye oy verirsem, bunun hesabını ahirette veremem”
“Benim için AK Parti’nin bittiği nokta Mavi Marmara olayı oldu. Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki duruşu benim gibi birçok insanı üzdü, hayal kırıklığına uğrattı. Orada can veren şehitlerin kanı yerde kaldı. O saatten sonra dikkatinizi çektiyse Türkiye’de hiçbir şey iyiye gitmedi. Tam tersi büyük bir hızla, kartopu gibi büyüdü sorunlar. Her zaman olduğu gibi bu dünyanın en gurebası olan Müslümanların hakkını savunacak kimse kalmadı. 2018’de Erdoğan’a oy verdim. Çünkü başka seçeneğim yoktu. Bu seçimlerde de Fatih Erbakan aday olmazsa yine Erdoğan’a oy vereceğim. Babacan veya Davutoğlu’na oy verme ihtimalim sıfır. Onlar bizim dünya anlayışımızdan çok uzaklaştılar. Bizim derken, Erbakan ve Erdoğan’dan bahsediyorum. Bambaşka sularda yıkanıp, bambaşka masalarda oturdular. CHP ile aynı masaya oturan bir partiye oy verirsem, bunun hesabını ahirette Allah’a veremem.
“Yeniden Refah Partisi’ni tercih etmenin sebebi Paris Antlaşması, Covid-19 yalanları gibi konularda aldıkları cesaretli tutum. Bu haberi gören herkese sesleniyorum. Eğer aşı olduysanız en yakın zamanda hacamat olun. Bu anlaşmayı, kafalarından uydurdukları aşı yalanını özellikle Müslümanlara dayatanların niyeti nedir diye durup düşünmemiz lazım. İklim krizi diye söyledikleri yalanları zamanı geldiğinde herkes anlayacak. Şimdi Yeniden Refah Partisi’nin değerini anlamayanlar o zaman fark edecekler. Kimse kusura bakmasın, Allah’ın yeryüzünde herkese yetecek kadar deniz, hava, ağaç ve toprak var. Allah’ın sisteminde bir hata, kusur yoktur. Dönüp dönüp baksalar bile bir şey bulamazlar. Bunları neden bize dayatıyorlar? Bu sorunun üzerinde düşünmeden herkes gidip aşısını oldu. Korkunç bir dönem önümüzde bizi bekliyor. O günler geldiğinde Cenab-ı Allah, bizim gibilere deli gözüyle bakanlara hakikati gösterecek. İşte o zaman belki bir şeyleri başarmış hissederim. En azından çocuklarım için elimden geldiğince, dilim döndüğünce ‘iyiliği emrettim, kötülüğe karşı men etmeye çalıştım’ derim. ‘Hayat, iman ve cihad alnımızın yazısı’ şiarıyla bitireyim söyleyeceklerimi. Anlayan anlar zaten…”
“Vakti zamanı geldiğinde Erdoğan, sancağı bizim liderimize verecek”
Mimar Murat Mete, 40 yaşında. 2018’de Erdoğan’a oy verdi. YRP kurulana kadar AK Parti’yi destekledi. Mete’ye göre Türkiye’nin en büyük problemi “ahlaksızlık”. DEVA Partisi ve Gelecek Partilerini “zengin” buluyor. Ona göre, bu iki parti de insanları kendilerine yaklaştırmıyor. AK Parti’nin yanlışları var. Millet İttifakı, iç savaş istiyor. Murat Mete, altılı masayı ve altılı masanın öznelerini ‘ahtapota’ benzetiyor.
“Zafer çok yakın. Allah nurunu tamamlayacaktır. Bu da sadece Fatih Erbakan ile olacak. Cennet mekân Dr. Necmettin Erbakan hocamızın yarım bıraktığı işi inşallah başkanımız bitirecek. Daha önceden Erdoğan’ı destekliyordum. Fakat, liderimiz Fatih Erbakan’ı desteklememiz Erdoğan’ı devirmek için değil. Tam tersine Erdoğan’ı güçlendirmek istiyoruz. Vakti zamanı geldiğinde Erdoğan, sancağı bizim liderimize verecek. Tutup da başkasına mı verecek? Bizim liderimize ihtiyacı var.
“Bu sene meclise gireceğiz. Bu AK Parti’nin içindeki hırsızlara hesap soralım. Türkiye Cumhuriyeti’nin meclisi iş kurma merkezi gibi oldu. Oraları darma duman edeceğiz. Tarumar edeceğiz. Biz Mehdi aleyhisselamın ordusuna katılmak için hazırlık yapıyoruz. Dünyanın bir yerlerinde itikadı çok kuvvetli, salih insanlar var. Onlar hazırlık yapıyorlar. Atatürk’ün kemiklerini sızlattılar. ‘Atatürkçüyüz’ diyerek neler neler yaptılar bu ülkede. Ahirette hepsinin yakasına yapışacağız. Ben bu yüzden ‘Atatürkçüyüm’ diyene düşmanım.
“Kötü de olsa, o bizim Cumhurbaşkanımız. Edebini bozuyorsa kendi problemidir”
“Karşımızda altı birbirine benzemez aynı masada buluşmuşlar var. Hangi bayrağa selam verdikleri belli değil. Tek bir merkezden yönetiliyorlar. Farklı farklı yerlerden talimat alıyorlar. Bu millet tutup onlara mı verecek oyunu? 15 Temmuz’da başaramadıklarını seçim sandığında mı başaracaklar?
“Öyle bir şey olmayacak. Olması da imkânsız. İnananlar seçimde oyunu bize verecek. İnanmayanlar zaten azınlık. Allah nurunu böyle tamamlayacak. Bu çocuk oyuncağı değil. Boş boş konuşarak bu iş olmaz. Muhalefet hep ‘Tayyip Erdoğan gitsin de, ne olursa olsun’ diyor. İYİ Partili bir tanıdığım var, onun yaptığı muhalefetten dolayı, inan ki Erdoğan’a veresim geliyor. Böyle muhalefet olmaz. Sonuçta bu adam Cumhurbaşkanı. Ne olursa olsun. Kötü de olsa bizim Cumhurbaşkanımız. O edebini bozuyorsa kendi problemidir.
“Bu dava çok kutsal bir dava. Allah herkese nasip etmez”
“Çok büyük bir dip dalga var. Dünyada çok büyük bir eşitsizlik, adaletsizlik var. Artık yeryüzü bu zulmü kaldıramıyor. Müceddid gibi birinin gelmesi lazım. Bu da kim? Bizim liderimiz. Bu seçimlerde yüzde 49 oy alacağız. Biz bu davaya inandık. Bu bizim için bir davadır. Bir cihattır. Ben meğersem dümdüz yaşıyormuşum. Ta ki bu davayla tanışana kadar. Bu dava çok kutsal bir dava. Allah herkese nasip etmez. Allah bunu seçilmiş kullarına nasip eder. “Ümmetin kurtuluşu bu adres. Yeniden Refah. Başka hiçbir şey değil. Ben Cumhurbaşkanlığında Tayyip babayı destekliyorum. 2028’de sancağı bize devredecek. Mecbur bize devredecek. Başka bir çıkışı kalmadı.
“DEVA Partisi ve Gelecek Partisi çok zenginler. Biz onlara yaklaşamayız”
“Eğer bize devretmez ise, o altı birbirine benzemez, keferenin uşaklarına devrederse yandı zaten. Direkt kendisinin de işi biter. Ailesini de kendisini de bitirirler. O bize hazırlık yapıyor. Her şeyi bize hazırlıyor. Çok akıllı bir insan. Onun ilmi siyasetini, aklını, zekâsını kimse tartışamaz. Düşünemez, konuşamaz. DEVA Partisi ve Gelecek Partisi çok zenginler. Biz onlara yaklaşamayız. Onlar dolarlarla, biz de Türk lirasıyla yaşadığımız için onlara yaklaşamayız. Ama o vakit geldiğinde onlar bize yaklaşamayacak. Benim için bu iki isim de ihanet etmiştir. Böyle olacak Allah’ın izniyle.
“Hayanın yok oluşu ekonomiden daha vahim”
“Türkiye’nin en büyük problemi ahlaksızlık, edepsizlik, sapkınlık ve sapıklık. Hayanın yok oluşu. Özellikle LGBTİ dedikleri bu sapkınlık. Kadınlar erkek, erkekler kadın olmak istiyor. Çok vahim bir durum bu. Ekonomiden daha vahim bir durum bu. Allah sonumuzu hayretsin.
“Babacan, Davutoğlu, HDP… Bunlar canlı bomba benim için”
“Cumhur ittifakı başımızın tacı. Onlara diyecek bir şeyimiz yok. Millet ittifakına baktığımız zaman da o arkadaşların başka arkadaşların bahçesi olmuşlar. Benim onlara söyleyecek hiçbir sözüm yok. Onlar benim arkadaşım bile olamaz. Bu vatanı sevmiyorlar. Meral Hanım ‘Ülkücüyüm’ diyor. Ama çok eksikleri var. Babacan, Davutoğlu, HDP… Bunlar canlı bomba benim için. Asla savunmam, desteklemem. CHP zaten bunların beyni. Diğerleri de elleri, kolları, ayakları. Ahtapot görüyorum Millet ittifakını. Türkiye’ye yarar tek bir şeylerini görmedim. Bunlar geldiğinde bütün yatırımları durduracak. Bunları yemem. Asla desteklemem.
“Bunlarda cesaret denilen şey yok. Soros’un adamlarına hizmet ettiklerini itiraf etsinler. Davutoğlu ve Babacan bu davaya ihanet etti. İhanet şebekesinin içine girdiler. İnsan yol arkadaşını satar mı? Beraber omuz omuza verdiğin, dirsek temasında bulunduğun dostunu satar mısın? Melih Gökçek’e baksınlar da ibret alsınlar. Temel Karamollaoğlu’na hem gönül kapım hem de evimin kapısı kapalı. Onunla ilgili konuşmak istemiyorum.
“Özdağ’ın ırkçı biri olduğunu düşünmüyorum”
“Özdağ’ın düzgün ve iyi biri olduğunu düşünüyorum. Yaptığı şeyleri destekliyorum. Satılık biri değil. Irkçı biri olduğunu da düşünmüyorum. Cumhur ittifakı ise kötünün iyisi. Ne yapalım? Tayyip babanın canı sağolsun. Gidene kadar bizimle. AK Parti’ye oy atmayacağım ama 2018’de Erdoğan’a verdim. Referandumda da ‘evet’ verdim. Cumhurbaşkanım için kanımın son damlasına kadar mücadele ederim. Eğer liderim Fatih Bey aday olursa ona oy veririm. Millet ittifakı adayını desteklemem. Erdoğan’ı desteklerim.
“Onların safında olursak ahirette hesap veremeyiz”
“Eğer Cumhur ittifakı Yeniden Refah’a katılmak isterse beklerim. Mevcut hükümeti başarılı bulmuyorum. Ekonomi, eğitim vs. her alanda eleştiririm. Muhalefete gelince, bu helalleşme söylemiyle bizi tongaya düşürmeye çalışıyorlar. Şirin gözükmeye çalışıyorlar. Maksatları ülkeyi komple ele geçirmek. Onların safında olursak ahirette hesap veremeyiz. Aynı zamanda ‘Hesaplaşacağız’ diyorlar Erdoğan’la. Yeniden Refah burada. Kimse hiçbir şey yapamaz Tayyip babaya. 20 senedir aynı şeyi söylüyorlar. Bunlar iç savaş istiyor. Bunlar magazin yapıyor. AK Parti’yi eleştir, yanlışları var. Kabul ederim. Çalıp, çırptılarsa ne diyelim? Eline fırsat geçmiş yapmışlar. Bal tutan, parmağını yalar. Ahirette hesap verirler. O makamlara gelince kendini bilmez adam çalar tabii.”