Değişik görüşlerdeki altı siyasi partiyi harekete geçiren, bugünkü sistemin taşınamaz hale gelmesi ve toplumun gelecek endişesi içine girmesidir.
Denetimsiz tek adam yönetimi, Türkiye’nin 1946’dan beri, yani 75 yıldır ağır aksak da olsa ilerleyen çok partili sistem arayışını çıkmaza soktu. Altı muhalefet partisini bir araya getiren ana neden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yarattığı tahribat.
Üç askeri darbeyi, sayısız müdahaleleri geride bırakarak ilerleyen demokrasi yolculuğunu tersine çevirmeye kararlı görünen iktidar, giderek tek partili bir yönetim biçimi oluşturmayı deniyor.
Ancak bu, Türkiye’nin gelişmişlik düzeyini zorlayan bir çaba.
2000’lerin başından itibaren Türkiye’nin normali, sivilleşme yönünde ilerlemekti. AK Parti iktidarı bu döneme denk geldi. Türkiye demokratik adımlar atınca, ekonomi de yoluna girdi.
15 Temmuz darbe girişimini izleyen yıllarda özgürlükler açısından yeni imkanlar beklenirken, ne yazık ki tam tersi bir durum ortaya çıktı. Ciddi bir sivilleşme atağı yerine, AB yolu da kapandı ve araba yolda kaldı. Nisan 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin dengeleri ve iktidarın kimyası iyice bozuldu.
Türkiye normale nasıl dönecek? Muhafazakarıyla, ulusalcısıyla, ılımlı milliyetçisiyle, sosyalistiyle, Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’siyle, bütün farklıkların, ortak bir zeminde buluşmasıyla normale döneceğiz. “Tek” “tek” diyerek tekleyen sistemin panzehiri, çoğulculuk olacak.
Altı Partinin buluşması giderek olgunlaşan muhalefet gücünün bir ürünü. HDP’nin yokluğu, ise ittifakın zaafı. HDP bu ülkenin gerçeğidir ve normalleşmeye en büyük katkısı olacak partilerden biridir. Zaman içinde bu zaafın aşılacağını göreceğiz.
Altı partinin çay içmek için buluşması bile anlamlı iken beklenenin ötesine geçilmesi, ortak metinlerin gündeme gelmesi umut veriyor. Yeni dönemin ilk işaretlerini bu buluşmada görebiliriz