“Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman’dan sonra şimdi de TRT’de Uyanış Selçuklu başlıyor. Sırada; Bayılış Yavuz, Ayılış Fatih, Yatış Kanuni, Kalkış 4. Murat, Sızlayış Abdülhamid, Yalvarış Vahdettin var(!)”
Van’da bağımsız gazetecilik yapan Oktay Candemir, 3 Eylül’de Twitter hesabından TRT’nin son yıllardaki popüler tarih dizileriyle böyle dalga geçti fakat sonrası iyi gelmedi.
Oktay Candemir’in telefonu dün (7 Eylül) saat 14:30 sularında başka bir haber takibindeyken çaldı.
Van Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’den arayan görevli, Candemir’e polislerin evinin kapısında olduğunu ve hakkında suç şüphesinin bulunduğunu bildirdi. Evin aranması konusunda savcılık talimatı vardı, 15 dakika içinde eve gelmezse kapısı kırılacak ve evde arama yapılacaktı.
Candemir uzakta olduğunu, ancak 45 dakika sonra evde olabileceğini söyledi.
Vardığında evinin etrafının panzerler, zırhlı araçlar ve çok sayıda polis tarafından çevrilmiş olduğunu gördü. Polisler evini aradı, bütün dijital arşivine ve bilgisayarına el koydu.
Emniyette suç olarak önüne attığı tweet konuldu. Bu tweet’le, “Ölen Osmanlı padişahlarının aziz hatırasına hakaret” ettiği iddia ediliyordu.
Gözaltı haberini ilk duyuran gazeteci Ruşen Takva’nın Serbestiyet’e aktardığı bilgilere göre, bu tweet, Van Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Siber Suçlar Şubesi’ni harekete geçirmiş, polis savcılığa Candemir’in paylaşımının suç kapsamında olduğunu ileri sürmüştü.
Polise göre bu tweet, TCK’nın 130’uncu maddesinde düzenlenen “kişinin hatırasına hakaret” suçunun kapsamı içine giriyordu.
Fakat aynı madde, “kişinin hatırasına hakaret” suçuyla ilgili olarak kimlerin şikâyette bulunabileceğini de düzenliyordu:
“Suç, ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir.”
Osmanlı padişahlarının ikinci dereceye kadar hiçbir yakınının hayatta olmadığının bilinmesine rağmen, Candemir bir gece gözaltında tutulduktan sonra adliyeye sevk edildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve Van 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin karşısına çıkartılan Candemir, hakime paylaşımını mizahi amaçlarla yaptığını anlattı:
“Paylaşımım incelenecek olursa amacım Osmanlı padişahlarına hakarette bulunmak değil dizi isimleri üzerinden mizah yapmaktı. Ben gazeteciyim. Yapmış olduğum paylaşımda bir suç unsuru olduğunu düşünmüyorum.”
Henüz bir dava açılmış değil. Fakat Van 2. Sulh Ceza Hakimliği, Candemir’in, kendisine isnat edilen suçu işlediğine dair deliller bulunduğu kanaatinde. Hakimlik, Şüphelinin adli kontrol ve yurtdışı yasağı şartıyla serbest bırakılmasına hükmetti.
Candemir’in avukatı: “Sanal devriye”
Dosyayı gazeteci Ruşen Takva’ya değerlendiren Candemir’in avukatı Deniz Yıldız’ın bu traji-komik davaların nasıl açıldığıyla ilgili bir iddiası var. Yıldız’a göre polis sosyal medyada sanal devriye atıyor:
“’Sanal devriye’ dediğimiz bir husus söz konusu. ‘Sanal devriye’ kamuya açık olan sosyal medya hesaplarında, kişilerin paylaşımlarının görülmesi. Emniyetteki bir birim bu konuda çalışma yürütüyor. Suç unsuru olarak değerlendirdiği bir paylaşım üzerinden, cumhuriyet savcılığının izin vermesi sonucunda harekete geçiliyor.”
Candemir: Düşünce özgürlüğümüzü kullanacağız
Adliyeden çıktıktan sonra gazetecilerin uğradığı hukuki takibatları izleyen Press in Arrest’e konuşan Oktay Candemir şunları söyledi:
“Van’da biz gazetecilerin uzun zamandır yaşadığımız şeyler. Muhalif olan diğer gazetecilere yönelik de aynı baskılar sürüyor. Sürekli bir sindirme politikası, baskı altında tutma politikası. Açıkça bize haber yapmayın, bir şey yazmayın, hatta düşünmeyin deniliyor. Ama biz düşünmeye, yazmaya devam edeceğiz. Bizim yaptığımız her şey düşünce özgürlüğü kapsamındadır. Bu özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanacağız.”
Öte yandan Press in Arrest veri tabanına göre Oktay Candemir, hakkında açılan üç ayrı davada, tutuksuz olarak yargılanıyor. Eylül 2012’den bu yana, kamuoyunda “KCK Basın Davası” olarak bilinen yargılama kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmakla” suçlanıyor. Van’da bir haberi takip ederken “kamu görevlisinin görevini yaptırmamak için direnmekle” suçlanıyor. Candemir’le ilgili son davanın konusu ise “Cumhurbaşkanına hakaret…” Hakkında, üç ayrı yargılama kapsamında; dokuz yıl iki aydan 22 yıl sekiz aya kadar hapis cezası talep ediliyor.