Polonya’nın kuzeydoğusundaki küçük bir kasabada karanlık bir Kasım akşamı… Bir grup erkek, kuran okuyan bir imamın sesi eşliğinde genç bir göçmenin tahta tabutunu yeni kazılmış bir mezara indiriyor.
19 yaşındaki Suriyeli Ahmed el-Hassan, Avrupa Birliği ülkelerine ulaşmak umuduyla aylardan beri Polonya-Belarus sınırında biriken göçmenlerden biri; Belarus’tan Polonya’ya aradaki nehri yüzerek geçmeye çalışırken boğuldu.
AB, NATO ve Batı, Belarus’un uygulanan yaptırımlara misilleme olarak bir göçmen krizi organize ettiğini söylüyor. Belarus ise suçlamaları reddediyor.
Hassan, evinden binlerce kilometre uzakta, Bohoniki’deki bir mezarlığa flaş ışığında gömülürken, Suriye’deki yaslı ailesi, töreni Hassan’ın cesedini bulan Suriyeli doktor sayesinde video bağlantısı aracılığıyla izliyor.
Doktor Kasım Şehadet, telefondaki yaslı akrabalara “Fazla bir şey göremeyeceksiniz, ama size hepimizin bir aile olduğunu söylemek istedim” diyor. “Onu son bir kez görmek istediğinizi biliyorum ama yapacak pek bir şey yok.”
Telefonunun parlayan ekranında yaşlı bir kadınla arka plandaki bir çocuğun ağladığı görülüyor.
Hassan’ın 19 Ekim’de Bug nehrinde boğularak öldüğü bildirildi. Cesedi, 600 kilometre uzaklıktaki bir kasaba olan Bohoniki’deki cenaze törenine kadar Polonya’nın Bielsko Biala kentinde bir morgda tutuldu ve küçük bir Müslüman Tatar topluluğu ona İslami bir cenaze töreni yapmayı teklif etti.
Yaz aylarında Belarus tarafında görünmeye başlayan Orta Doğu ve Afrika’dan göçmenler, sınırı geçip ormanlardan, göllerden ve bataklıklardan yürüyerek Polonya, Litvanya ve Letonya’ya ulaşmaya çalışıyor.
“En kötü ihtimalden korkuyoruz”
İlki 19 Eylül’de olmak üzere sonbahar başlangıcıyla ölümler bildirilmeye başladı. Birkaç ay sonra, en az 4 bin göçmen dondurucu bir soğuk altında sınırda mahsur kaldı. Bohoniki köyündeki Müslüman Tatar cemaatinin lideri daha çok insanın ölmesinden korkuyor.
Maciej Szczesnowicz, “Daha fazla insanın ölmesinden endişe ediyoruz çünkü şu anda havanın nasıl olduğunu biliyorsunuz. Hava soğuk, insanlar bir deri bir kemik kalmış. En kötüsünden korkuyoruz” diyor.
“Yeterince büyük bir mezarlığımız vardı ve bu kişiye onurlu bir cenaze töreni düzenlemek istedik”
Szczesnowicz daha önce Facebook’ta, Polonya’nın kuzeydoğusunda, Litvanya ve Belarus sınırında yaşayan Tatarların, Müslüman kardeşleri için cenaze töreni düzenlemeye hazır olduklarını duyurmuştu.
Hassan’ın cenazesinin sonunda, çok az sayıdaki kasaba sakini saygılarını sunmak için diz çöktü.
Szczesnowicz, “Yeterince büyük bir mezarlığımız vardı ve bu kişiye, yurt dışından gelen ve Polonya topraklarında ölen birine onurlu bir cenaze töreni sunmak istedik” diyor son olarak.