Ana SayfaHaberlerBeni babam büyüttü: Çamaşır bana, ütü kızıma ait...

Beni babam büyüttü: Çamaşır bana, ütü kızıma ait…

Bugün Babalar Günü. Geçen hafta kaybettiğimiz yayıncı Muzaffer Erdoğdu, kızı akademisyen Ceren Erdoğdu ile 2004 yılında Cumhuriyet Gazetesi’ne röportaj vermişti. Muzaffer Erdoğdu’nun anısına o röportajı yeniden yayınlıyoruz.

Muzaffer ve Ceren  Erdoğdu 8 yıldır birlikteler. Baba Erdoğdu, kendisinin de varlığına katkıda bulunduğu bir ‘cin’le yaşıyor. Çünkü Ceren, kendisini yaşıtlarından farklı görüyor. Her zaman ışıldayan gözleri ve cevval fikirleriyle babasına enerji veriyor, babası da bu enerjiyle daha bir güçleniyor. Anlaşmaya göre babası Ceren’e her gün bir hikâye okuyacaktı. Muzaffer Erdoğdu böylece çocuk kitaplarının çoğunu yeniden okumuş oldu.

Kaç yıldır birlikte yaşıyorsunuz ?

Muzaffer Erdoğdu: 1995’ten beri beraberiz. O zaman Ceren 5.5 yaşındaydı, abim ve yengemle kalıyordu, ben de sürekli yanına gidiyordum. Bir süre sonra orada kalmasını istemedim, beraber oturalım, ne yapacaksak beraber yapalım dedim. Başlangıçta zorlandınız mı? Muzaffer Erdoğdu: Yalnız yaşarken yemek yemek çok önemli değildi benim için, Ceren’le beraber düzenli bir hayat başladı. Bir süre küçük olduğu için erken kalkamadı, ben de eve geç geliyordum. Zamanla uyum sağlamayı öğrendik.

Ceren Erdoğdu: Yaramaz olduğumu hatırlıyorum, her şeye karışırdın. Babam o zaman süpermen gibi geliyordu bana. Her şeyi çözer, başarırdı. Babamla birlikte iyi bir okul ve aile yaşantım oldu, çünkü her türlü gereksinimimi sağladı.

Neler öğrendiniz birbirinizden?

Muzaffer Erdoğdu: Bir anlaşma yapmıştık, anlaşmaya göre birbirimize yalan söylemeyecek, ev işlerini paylaşacaktık. Bir de Ceren’e hergün kitap okuyacaktım. Çocuk kitaplarının yüzde seksenini Ceren sayesinde yeniden okudum.

Ceren Erdoğdu: Sayesinde okula gitmeden okumayı öğrendim. Her gece hikâye okur, en heyecanlı yerinde keser, devamı yarın derdi. Böyle böyle meraktan okumayı çözdüm. Öğrenince çok şaşırdı.

Ceren’siz nasıl biri olurdunuz?

Muzaffer Erdoğdu: Ceren olmasaydı, hiçbir şey umurumda olmazdı. Daha düzensiz bir hayat yaşardım.

Ceren Erdoğdu: Evin temizliği bana ait. Sabahları 6.5 gibi kalkarım, kahvaltıyı hazırlarım, babamı uyandırırım. Boncuklarla kolye yaparım, müzik dinlerim, kitap okurum…

Muzaffer Erdoğdu: İki yıldır kahvaltı hazırlamak, bulaşıkları makineye dizmek, ütü yapmak Ceren ‘e, yemek yapmak, çamaşır yıkamak, evi temizlemek bana ait.

Ceren Erdoğdu: Hayatımda hiçbir şeyi yakmadım . Bunu da söyleyeyim gururlanarak.

Muzaffer Erdoğdu: Ceren’in çok fazla arkadaşı olmadı, yaşıtlarından çok benim arkadaşlarımla görüştü. Dolayısıyla birtakım şeyleri erken öğrendi. Yalnız yaşayınca kendi başının çaresine bakması, karar vermesi daha mümkün oluyor.

Evlenmeyi düşiinmediniz mi hiç?

Muzaffer Erdoğdu: Bir kere evlendim. Eşim ilk zamanlarda Ceren’le ilgileniyordu, evlendikten sonra sorun yaşamaya başladık. O noktada tercih etmek durumundaydım eşime “Sen bensiz yaşayabilirsin, ama o bensiz yaşayamaz” dedim. •

Ceren sen ne düşünüyorsun babanın evlenmesi konusunda?

Ceren Erdoğdu: Hoşlandığı bir kadınla birlikte olmasına saygı duyarım. Müdahale etmem. Onun hayatı, hatta babama eş bile ayarlamaya çalıştım bir ara.

- Advertisment -