Geçtiğimiz haftalarda Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES Protokolü çok tartışıldı. Protokolün tartışılan noktası okullara imam atanması meselesiydi. Birçok sendika ve dernek protokolün kaldırılması için protestolar düzenleyip, imzalar toplarken, veliler de protokole tepki gösterdiler. Peki ÇEDES Protokolü’nde neler var?
ÇEDES Protokolü Nedir?
ÇEDES yani Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi için protokol 2021 yılında imzalanmıştı. İmzalandığı yıl 48 il 181 okulda uygulamaya geçen proje 2022-2023 eğitim öğretim yılında kapsamı genişletilerek 81 ilde ve ilkokullar dahil olmak üzere tüm okullarda uygulamaya başlandı.
Projenin resmi amacı “millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan ve geliştiren, çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi bireyler yetiştirmek.”
Bu amaç doğrultusunda okullarda oluşturulan “Değerler Kulüpleri”, temsilci seçilen öğretmenler, Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri ve Diyanet Gençlik Merkezleri koordineli olarak çalışıyor, Bakanlıklar ve Diyanet tarafından belirlenen mekanlarda faaliyetler gerçekleştiriyorlar. Değerler Kulüpleri’ne isteyen öğrenciler gönüllülük ve veli muvafakati esasına dayalı olarak katılıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ÇEDES dokümanlarında örnek olarak verilen bazı faaliyetler şu şekilde:
- Siber zorbalık eğitimleri
- İşaret dili eğitimi,
- Bilinçli internet kullanımı ve program desteği,
- Vatan, millet ve bayrak sevgisi temalı çalışmalar,
- Kandil günleri Değerler Kulübü faaliyetleri
- Peygamber hayatlarından değer örnekleri
- “Yardımlaşma Ağacı” gibi özgün etkinlik panoları
- Değerler üzerine kısa film yarışmaları,
- Çevre ve İklim Değişikliği farkındalık çalışması, karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik çalışmalar
- Meyve ve sebze tohumlarını çöpe değil, doğaya bırakılması
- Atıkların dönüşümü-Çevre bilinci-Atık kâğıt, cam, yağ gibi kampanyalar,
- Kızılay, Yeşilay, Afad ve Türk Diyanet Vakfı’nın yardım faaliyetlerine katılınması,
- Gazilere ve şehit ailelerine yönelik ziyaretler ve mektup çalışması,
- Huzur evi ziyaretleri,
- Hastane ziyaretleri,
- İhtiyaç sahibi ailelere yönelik Ramazan kolileri hazırlama
- Gençlik Spor İl Müdürlükleri ve Müftülüklerle koordineli olarak gerçekleştirilecek Kamp Programları,
- Sportif turnuvalar,
- Değerler Kulubü İzcilik çalışması,
Proje kapsamında okullarda geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 6 Şubat’ta gerçekleşen deprem üzerine “merhamet ve yardımlaşma” üzerinde duruldu. Okullara deprem bölgesindeki illerden kardeş okullar seçildi ve öğrenciler bu okullara ilk aşamada kıyafet, kırtasiye, oyuncak yardımı yaptılar. İllerine gelen depremzede öğrencilere moral vermeye yönelik etkinlikler düzenlediler.
Neden Protesto Edildi?
Protokolün tepkilerin odağında olmasının sebebi okullara imam/manevi danışman atanması tartışmaları. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2015 yılından beri hastanelerde yürüttüğü bir manevi destek ve dini rehberlik hizmeti uygulaması mevcut. Uygulamada hasta ve hasta yakınlarına tedavi sürecinde istedikleri takdirde bir din görevlisi eşlik ediyor ve manevi destekte bulunuyor.
Aynı uygulama 2018 yılında üniversite öğrencilerine yönelik olarak KYK yurtlarında da başlamıştı. İsteyen öğrenciler yurt binasında bulunan manevi danışmanlık ofislerine gidip, atanan din görevlisinden manevi destek alıyordu. Bu uygulama yürürlüğe girdiğinde de çok fazla tepki almıştı.
ÇEDES Protokolüyle de tıpkı bu uygulamalardaki gibi ilkokul, ortaokul ve liselere manevi danışmanlar atanacağı ileri sürüldü. Manevi danışmanlar vaiz, vaize, din hizmetleri uzmanı, Kuran Kursu Öğreticisi ve din görevlilerinden oluşuyor. Yani iddialara göre ÇEDES Projesi kapsamındaki okullara imam atanabilecekti.
Birçok sendika ve vakıf bu uygulamaya karşı protesto düzenlediler, imza topladılar. Eğitim-İş ve Eğitim-Sen protokol için yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtı. Veli dernekleri, Halkevleri, Sosyal Haklar Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi dernekler de protestolara katılarak laik eğitim ve yaşam tarzının hedef alındığı, tarikat ve cemaatlerin okullara sızmasının kolaylaşacağını söylediler.
https://www.egitimis.org.tr/guncel/sendika-haberleri/cedes-protokolune-dava-actik-4198/
Uygulamanın eleştirildiği diğer nokta pedagojik formasyonu olmayan Diyanet görevlilerinin özellikle ilkokul çağındaki çocuklarla iletişime geçmesinin birçok yönden sıkıntılı olacağıydı. Veliler soyut kavramlar üzerinden verilecek eğitimlerin çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olacağını, çocukların eleştirel düşünmelerinin engelleneceğini savundular.
Bir diğer eleştiri bu projenin hükümetin “dindar nesil yetiştirmeye” yönelik politikasının bir parçası olması yönündeydi. Hükümet proje eliyle öğrencileri siyasallaştıracaktı. Cemaat ve tarikatların uyguladığı modelleri örnek alıp onlardan boşalan yerleri bu projeyle doldurmayı amaçlamıştı.
Yetkililer: Okullara İmam Atanması Söz Konusu Değil.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bakanlıklar protestolardan sonra konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadılar. Serbestiyet olarak görüştüğümüz yetkililer okullara herhangi bir imam atamasının söz konusu olmadığını, öğrencilerin söz konusu etkinlikleri okullardan Diyanet Gençlik Merkezleri’ne gidip yaptıklarını belirttiler. Protokolün aslında da belirtildiği gibi okullardan temsilci öğretmenlerin bu öğrencilere eşlik ettiğini, okullara özel olarak din görevlisi atanmadığını söylediler. Ayrıca etkinliklere katılımın tamamen gönüllülük esasına dayalı olduğunun altını çizdiler.