Tunus’ta son günlerde ekonomik sıkıntılar ve Covid-19 pandemisiyle mücadelede başarısız olduğu gerekçesiyle hükümetin istifası talebiyle protestolar düzenleniyordu. Covid-19 vaka sayıları ve can kayıplarının kontrol altına alınamaması ve sağlık sisteminin çökme noktasına gelmesinin protestoların artmasında önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Said, yayımladığı video mesajında bu kararı “ülkenin içinden geçtiği olağanüstü koşullar” nedeniyle almak zorunda kaldığını söyledi.
Said ayrıca, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, yürütme yetkilerini kendisinin üsteleneceğini ve yeni bir başbakan atayacağını belirtti.
Said, “Eline silah almayı veya kurşun atmayı düşünen herkesi, silahlı kuvvetlerin buna ateşle karşılık vereceğini söyleyerek uyarmak istiyorum” diye konuştu.
Reuters haber ajansı, kararın açıklanmasının ardından sokaklarda sevinç gösterileri yapmak üzere toplananlar olduğunu bildirdi. Devlet televizyonu, Said’in de sevinç gösterileri düzenleyenlerin arasına kısa bir süreliğine katıldığını gösteren görüntüler yayınladı.
Diğer uluslararası ajanslar da, sokaklarda askerlerin görüldüğünü ve parlamento ile Nahda Partisi genel merkezi gibi bazı noktalarda güvenlik önlemleri alındığını belirtti. Ayrıca havaalanı ve devlet televizyonu gibi noktalarda da güvenlik önlemleri artırıldı.
Tunus ordusu Meclis binasını kuşattı
Parlamento Başkanı ve Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi, Reuters’a yaptığı açıklamada, bu kararı “anayasa ve devrime karşı bir darbe” olarak nitelendirdi.
Gannuşi, “Kurumları hala görev başında olarak kabul ediyoruz ve Nahda’nın destekçileri ile Tunus halkını devrimi savunmaya çağırıyorum” dedi.
Gannuşi ve bazı parlamenterlerin meclise gittikleri ancak asker tarafından içeri alınmadıkları bildirildi.
Hukuk profesörü olan Said, 2019 yılında yolsuzlukla mücadele ve devleti yeniden yapılandırma vaadiyle bağımsız aday olarak katıldığı cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmıştı. Aynı yıl yapılan parlamento seçimlerinden ise İslamcı Nahda Hareketi birinci çıkmıştı.
Tunus’ta son dönemde neler yaşandı?
Tunus’ta son günlerde sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarla toplanan eylemciler, hükümetin istifası talebiyle protesto gösterileri düzenliyordu.
Tunus, ciddi bir ekonomik krizden geçerken, Covid-19 vaka ve can kayıpları da artış eğilimini sürdürüyor. Bu durum, sağlık altyapısı üzerindeki baskıyı artırmış durumda.
Bazı kentlerde, protestocular ile polis arasında çatışmalar yaşandı. Ayrıca eylemciler Nahda Partisi’nin bazı binalarına da saldırdı.
BBC Dünya Servisi Orta Doğu Editörü Sebastian Usher, Covid-19 ile yaşanan sağlık krizini Tunus’un “kırılgan siyasi birlik görüntüsünün kırılma noktası” olarak nitelendirdi.
Usher, “Arap Baharı’nın en azından kısmen başarılı örneklerinden biri olarak övgüler toplayan Tunus, uzun süreli ve etkili hükümetler kurmayı bugüne kadar başaramadığı gibi, 2011 yılındaki ayaklanmalarının da temelini oluşturan kronik işsizlik ve zayıf devlet altyapısı gibi sorunları da çözebilmiş değil” dedi.
Cumhurbaşkanı Said tarafından görevden alınan el-Meşişi başbakanlık görevine geçen yıl getirilmişti. Bağımsız bir siyasetçi olan el-Meşişi, daha önce danışmanlığını yaptığı Said’e yakın bir isim olarak gösteriliyordu.
Tunus anayasasına göre, siyasi uzlaşmazlıkların çözümünde Anayasa Mahkemesi yetkili kılınıyor. Ancak anayasanın kabul edilmesinden bu yana yedi yıl geçmiş olmasına karşın mahkemeye atanacak hakimlerle ilgili uzlaşma sağlanamadığından dolayı mahkeme görevine başlayamadı.