Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, Enflasyon Raporu 2021-I’in tanıtımı amacıyla bu sabah (28 Ocak) bir basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da karşı olduğunu hatırlatarak sorduğu ‘yüksek faiz’ sorusuna Naci Ağbal’ın verdiği cevap damga vurdu.
Sabah gazetesi bir süredir haberler ve köşe yazarları üzerinden Merkez Bankası’nı ve Naci Ağbal’ı eleştiren bir yayıncılık çizgisi izliyordu. Dolayısıyla toplantıya Sabah’tan katılanların bu çizgiyi yansıtan soru ya da sorular sorması bekleniyordu. Zoom üzerinden yürütülen toplantıda, beklenen soru Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’ndan geldi.
Müderrisoğlu’nun sorusu şöyleydi:
“Sizin fiyat istikrarı olarak ifade ettiğiniz, bizim vatandaşa ‘enflasyonla mücadele’ olarak aktarmaya çalıştığımız bu çabayı gerçekten desteklediğimizi bilmenizi isterim. Fakat takdir edersiniz ki Merkez Bankası bir ekonomik çerçevenin yanı sıra bir siyasi çerçeveyle de hareket etmek durumunda.
“Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızın öteden beri söylediği, son zamanlarda tekrarladığı, yüksek faize karşı olduğunu belirten cümleleri var. Ben şahsen sizin, ya da kurumsal olarak Merkez Bankası’nın yüksek faizden ne anladığınızı, nasıl tanımladığınızı, halihazırda politika faizinin yüksek olduğunu düşünüp düşünmediğinizi merak ediyorum. Acaba biz, ‘Ameliyat iyi geçti ama hastayı kaybettik’ durumuna düşebilir miyiz? Bu hassas dengeyi nasıl kuracaksınız?
“Bir de haklı olarak Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç, küresel sistemin kaotik durumu sizi hep riskler üzerinden ihtiyatlı bir tanımlamaya itiyor. Fakat aynı zamanda acaba imkân dahilinde mi ki, biz Merkez Bankası’nı Türkiye’nin kazanımları ve geleceğe daha umutlu bakmamıza imkân verecek bazı başlıklardaki tespit ve yaklaşımları da daha sonraki raporlarda görebilecek miyiz?”
Ağbal: “Değerlendirmeleriniz son derece eksik ve yanlış”
Naci Ağbal soruya verdiği cevaba şu cümlelerle başladı:
“Merkez Bankası, herhangi bir şekilde bir politik değerlendirmenin içine giremez. Bir politik değerlendirmeye ilişkin bir değerlendirme de yapamaz. Baştan beri ifade ediyoruz, Merkez Bankası, fiyat istikrarı görevini yerine getirmekten sorumludur. Aslında fiyat istikrarının sağlandığı bir ekonomi, büyüyen bir ekonomidir.”
Müderrisoğlu’nun sorusuna uzunca ve ayrıntılarıyla cevap veren Ağbal, cevabının sonunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Para politikasındaki duruşumuza ilişkin değerlendirmelerinizi son derece eksik ve yanlış bulduğumu belirtmek isterim.”
Ağbal’ın değerlendirmeleri
Merkez Bankası Başkanı Ağbal konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:
“2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon düşük seyretmektedir. Son dönemde gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin hızlandığını görmekteyiz. İktisadi faaliyet yılın son çeyreğinde de güçlü bir seyir izledi.
“Üretim, sipariş ve kapasite kullanım oranları güçlü seyretmiştir. Hizmetler sektöründe de birçok alt sektörde cirolar salgın öncesi düzeyini aştı. Son dönemde salgına bağlı kısıtlamaların hizmetler sektöründeki istihdam üzerindeki etkileri görülmeye başlanmıştır.
“Yıllık kredi büyümesi genişlemeye neden olmuştur. Kredi genişlemesi firma kredileri, konut ve ihtiyaç kredilerinde belirginleşti. Net kredi hacmi 518 milyar olmuştur. Kredi faizleri yükselmeye başlamış, kredi ivmelenmesinde önemli yavaşlama sağlanmıştır. Altın dahil M2 para arzı yüzde 33 artışla 833 milyar TL’ye yükselmiştir. Cari işlemler açığı 38 milyar dolara yükselmiştir.
“Cari açık ve sermaye çıkışları rezerv kaybına yol açmıştır”
“Cari açık ve sermaye çıkışları rezerv kaybına yol açmıştır. Borçlanma maliyetleri artmıştır. Tüketici enflasyonu yüzde 11,75 seviyesinden 2020 yıl sonunda 14,60 seviyesine yükselmiştir. Tahmin bandının üzerindedir. Temel mallar ve gıda belirleyici olmuştur. Taleplerin zayıf seyrettiği kalemlerde enflasyon düşük ilerlemiştir. Bazı alt gruplarda enflasyon yüksek seyir izlemektedir.
“Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır”
“Tarihsel ortalamaların üzerinde olduğu görülmektedir. Enflasyon eğilimi hizmetlerde kademeli yükseliş görülmekte, işlenmiş gıdada belirli yükseliş görülmektedir. 2020 Aralık’ında yüzde 25,15’e ulaşmıştır. Döviz kurunun olumlu katkısına rağmen uluslararası MTA’dan dolayı yukarı yönlü baskı devam etmektedir. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır.
“Salgından en çok etkilenen turizm ve hizmet sektöründe hızlı kredi genişlemesinin uyardığı güçlü seyir belirleyici olmuştur. Finansal iyileşme 2020’nin 3. çeyreğinde büyümeye en yüksek katkıyı veren birleşen olmuştur.
“2020’nin son çeyreğinde iktisadi faaliyetin zirve noktasına ulaştığı ve eğilimine yakınsamaya başladığını düşünüyoruz. Döviz kurundan tüketici ve üretici enflasyonuna etki oldukça güçlenmiştir. Döviz kurlarında son aylarda yaşanan düşüş önümüzdeki dönemde enflasyon üzerinde döviz kaynaklı risklerin azalacağına işaret etmektedir. Enflasyon üzerindeki döviz kuru etkilerinin düşeceği görülmektedir.
“Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyince istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz”
“2021 gıda enflasyonunu 11,5’e revize ettik. 2022 yılı gıda fiyat tahmini yüzde 9,4 olarak belirlendi.
“Milli gelire oranla yüzde 3,5 olarak belirlenen bütçe açığı hedefini para politikası hedeflerini destekleyeceğini hedeflemektedir. Kredi politikalarının da para politikalarıyla uyumlu gelişim sergileyeceğini gördük.
“Enflasyonun orta vadede yüzde 5,0 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2021 yılı sonunda yüzde 7,3-11,5 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
“Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2022 yılı sonunda yüzde 4,6-9,4 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
“Enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 7,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.”
Ekonomistlerden ilk yorumlar
Naci Ağbal’ın sunumu hakkında, bazı ekonomistler sosyal medya hesapları üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
“TCMB nefis bir sunum yaptı”
Merkez Bankası Eski Başekonomisti Ali Hakan Kara, yaptığı paylaşımda “TCMB nefis bir sunum yaptı. Tam bir ders niteliğinde. Son yılların en samimi ve bilgilendirici sunumu oldu. Bütün emeği geçenleri tebrik ediyorum” dedi.
“En son böylesi sunumlar Başkan Durmuş Yılmaz döneminde olurdu”
Dünya gazetesi ekonomi yazarı Orkun Gödek de TCMB sunumu hakkında, “Şahane detaylı bir sunum ki en son böylesi çıktılar Başkan Durmuş Yılmaz döneminde olurdu. Orta vadeli enflasyon hedeflerinin dahi çok fazla gündem oluşturmadığı son 4 yıl dikkate alınırsa (ort. enf. %14) yeniden hayatımıza %5 kavramı vurgulanarak girdi. Şahane” diye yazdı.