Sedat Peker‘in basın danışmanı olarak bilinen ve Arnavutluk’un başkenti Tiran’da gözaltına alındıktan sonra İstanbul’a getirilen Emre Olur, Anadolu Adliyesine sevk edildi. Olur, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi hâkimliğe gönderildi.
Emre Olur’a sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ve bu paylaşımlar hakkında bilgi almak için kendisiyle iletişim kuran gazeteciler soruldu. Olur, kendisiyle iletişim kuran gazetecilerin gazetecilik faaliyetini yerine getirdiklerini belirterek, ona ulaşıp soru soran gazetecilerin isimlerini Emniyet’e verdi. Emre Olur’a bazı gazetecilerin ismi tek tek soruldu. Emniyet’in sorduğu isimlerin önceki gün sosyal medyada kim tarafından servis edildiği belli olmayan listede yer alan gazetecilerle aynı olması dikkat çekti.
Soruşturmayı yürüten savcılığa çıkarılan Olur, ifadesinin ardından “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi hâkimliğe gönderildi.
Olur, verdiği ifadede ‘’Kimlerle, ne zaman ve ne amaçla, hangi ülkelere seyahat ettiniz? Açıklayınız’’ sorusuna şu cevabı verdi (tutanaktan aynen):
‘’Makedonya Ülkesine, güzergah ülkelere Daha önce Kıbrıs ülkesine, 2020 yılında Kuzey Karadağ, Birleşik Arap Emirlikleri ve bu ülkelere giderken kullandığım gitmişimdir. 23 Mayıs 2021 de Türkiye den çıkarak Kuzey Makedonyaya akabinde Birleşik Arap emirliklerine gittim. Gitme sebeplerimi de yukarıda detaylı olarak anlattım. Birleşik arap emirliklerine Sedat Peker’i özlediğim için, görüşmek iç gitmiştim. O çağırmadı. ’Makedonya’da Gostivar ve Üsküp İlçelerinde ev kiralayarak, stüdyo dairelerinde yalnız başıma konakladım. Aynı zamanda buraya gitme sebebim kız arkadaşım okulu devam etmekte idi. Gitme sebeplerimden biri de ülkede yapılan operasyonlardan sonra korkumdan dolayı Makedonya’ya gittim. Burada 1,5 yıl kadar kaldım ve başka bir ülkeye gitmedim. Bu ülkede ailemin yardımı ile geçindim. Sedat Peker ile günlük değil ancak bayramda, doğum günlerimde iletişimimiz vardı. Ancak yüz yüze görüşmedim. Kendisini de özlemiştim. Bu sebeple de Abu Dubai’ye vize başvurumu yaparak planlı bir Dubai tatili oluşturdum. Zaten vizem de 10 gün sonra bitiyordu. Uçağa yalnız başıma bindim ve 1 günlük tatil için Abu Dabi ye gittim. Vize sürem 14 gündü. Buraya gittiğinde havalimanından ismini bilmediğim, daha önce görmediğim erkek bir şahıs beni havalimanından alarak Golden Tulip isimli otele götürdü. 14 Eylül 2022 tarihinde de otelden ayrılıp yine beni otele bırakan bu şoför şahıs beni otelden alıp beni Sedat Peker’in yanına Abu Dabi de bulunan gördüğüm kadarı ile Marina Moisiml Avm’ye yürüme mesafesinde olan bir villaya götürdü. Buraya gittim. Villa da Sedat Peker, Erhan Şahin, olarak bildiğim şahıs vardı. Sedat Peker ile görüşmemizde daha önce bozulan aile ilişkilerinin düzelip düzelmediğini, iş hayatım hakkında konuştuk. Sedat Peker de kendisine dijital tecrit uygulandığından, deli çavuş, uzun çavuş gibi farklı hesaplardan veya kendi hesabı olan adreslerden paylaşım, beğeni, retweet yapamadığını, yaptığı takdirde deport edileceğinden bahsetti. Hatta deli çavuş gibi yeni açacak olan başka hesaplarında da bir paylaşım yaptığı takdirde deport edileceğini, dünyanın farklı bir yerinde X bir kişinin ya da bir gazetecinin benzer paylaşım yapması durumunda dahi deport edilecekmiş. Bu hususları konuştuk. Konuşmamız esnasında Freud’un Talebesi ve @delicavus_nth Nth. Hollanda nın kısaltması) Çakma Deli çavuş gibi çakma hesapların kapatılıp kapatılmayacağı üzerine konuşmamızda oldu. Zaten bu hesaplar tahminime göre FETÖ’ye müzahir kişiler tarafından kullanılan algı hesaplarıdır. 1-2 saat kadar konuştuk. Villada Sedat Peker, Erhan Şahin, ikramları getiren Osman isimli şahıslar vardı. Silahlı şahıs yoktu ancak site dış kapısında güvenlikçiler vardı. Ayrıca villa girişinde de güvenlik kulübesi vardı güvenlik kulübesinde 5-6 koruma vardı. Bu şahıslardan üç tanesi BAE vatandaşı, diğerleri tahminime göre Kolombiya veya göçmen ülkenin vatandaşı olabilir. Şahıslarda silah görmedim ancak bellerine bağlanan çantalar vardı. Sedat Peker dışarı çıktığı zaman eşlik etmekte idi. Daha sonra villadan taksi ile ayrılıp şehir merkezini gezdim ve sonrasında kaldığım otele geçtim. Ertesi gün tekrar ben Sedat Peker’in kaldığı villaya gittim. Yine Sedat Peker ile kendi hayatımı, iş hayatım, aile ilişkilerim hakkında konuştuk. Sedat Peker de bana kendisinin de dijital tecrit yani sosyal medya kullanma yasağından yine bahsetti. Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri Sedat PEKER’e sosyal medyayı kullanmasını yasakladığını anlattı. Ertesi gün Sedat Peker ile kahvaltı yaparken BAE yetkilileri yanıma gelerek ülkeyi terk etmem konusunda bilgi verdikleri için 16/09/2022 tarihinde ülkeyi terk etmek zorunda kaldım ve bu ülkenin yetkilileri ile birlikte Dubai Havaalanına gittik. Kendi gözlemleri ile beraber uçağa binene kadar bu şahıslar burada bekledi. Ben bindiğim uçakla Sırbistan Belgrad’a indim. Burada havalimanında pasaport kontrolünde polisin bir terslik olduğunu iletmesi sonucu ben de diğer ülke vatandaşları gibi ilgili bölümün önünde bekledim. Burada iken pasaportum ile alakalı İnterpolün bir bildirisi olduğunu ancak uçuş yapmamda herhangi bir sakınca olmadığımı ilettiler. Yalnızdım. Daha sonra Sırbistan polisi bana eşlik ederek Arnavutluk uçağına kadar bent götürdü Arnavutluk uçağına binerek Tiran’a indiğimde polis kuvvetleri tarafından gözaltına alındım ve Türkiye’ye deport edildim. Türkiye’ye gönderilmeyeceğimi bildiğim halde suçumun olmadığını net bir şekilde bildiğim için anavatana dönmeyi kabul ettim. Daha sonra da Şube Müdürlüğüne getirildim. Ayrıca Arnavutluk ülkesinde iken zor şartlarda 2 gün gözaltında kaldım. Bu hususunda bilinmesini isterim.’’
Emre Olur’a, bazı gazetecilerle olan ilişkisi de soruldu:
Emre Olur, “İbrahim Varlı isimli şahsı tanıyor musunuz? Tanıyor iseniz nerede, ne zaman, nasıl, kimin aracılığı ile tanıştınız? Aranızda ticari ilişki, alacak-verecek husumeti var mı” sorusuna şu cevabı verdi:
“İbrahim Varlı, Birgün Gazetesinde görevli diye biliyorum. Ancak şahsen tanımam. Hiç görmedim. Telefonla veya yüz yüze görüşmedim. Husumetim, ticaretim yoktur.’’
Olur’un ‘’Paylaştığınız tweetler tarafınıza okunmuş olup, kendi iradenizle mi paylaşmaktasınız? Herhangi bir şahıstan talimat aldınız mı? (Yılmaz Özdil ile ilgili tweetler) bu tweetler ile neyi kast ettiniz’’ sorusuna cevabı da şöyle:
“Ben Yılmaz Özdil’i şahsen tanımam. Bu tweetleri atarken Sedat Peker’den izin de almadım. Kendi irademle attım. Hatta bu veya başka bir tweetten ötürü Sedat Peker bana kızmıştı, ne gerek var diye. Ben de özür diledim ve kapattım. Abi veya Reis diye hitap ediyorum. Yılmaz Özdil ile hiç yüz yüze görüşmedim. Ancak Sedat Peker, geçmiş zamanlarda Yılmaz ile kendisi görüşmüş, öyle biliyorum.’’