Coğrafya uzmanı ve Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü eski yöneticisi Jean-François Perouse, 14 Mayıs genel seçim sonuçlarını Le Monde için kaleme aldığı makalesinde değerlendirdi. Perouse, seçim sonuçlarını anlamak için maddi desteklerin ve bağlılık, sadakat gibi kavramların es geçilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Perouse, yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Erdoğan ve AK Parti’nin başarısının iletişim kampanyası olduğunu vurguladı: “Türkiye, AK Parti’nin 2011 kampanya vaadinin aksine, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında giremedi. Kanal İstanbul’u inşa edemedi. Fakat AK Parti’nin tüm cazibesi, kitleleri mağduriyet veya fetihçi söylemler vasıtasıyla duygular dünyasına taşıyarak gerçekliği ve karşılaştığı nesnel sıkıntılarıinkar etmesini sağlayan iletişim kampanyasına dayalı. Harcamaları denetimden azade Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca maaşa bağlanmış trol orduları ve kanaat önderleri bu realiteden kopuş için aralıksız çalışıyorlar.”
Perouse’a göre Erdoğan’ın ilk turu %49.5 ile tamamlamasının bir diğer sebebi ise toplumun istikrarlı güvencesizliğinden faydalanması: “AK Parti’nin bir diğer başarısı da toplumun istikrarlı güvensizliğine oynaması. Ekonomik güvensizliği aşacak köklü reformlar yapmak yerine, toplumun bu kesimini parti devleti tarafından yapılan destek ve yardımlara bağımlı hale getiriyor. Bu patronaj ağı, kamu kurumları ve STK’lar ile destekleniyor. İktidar, siyasi bir değişim olması durumunda bu yardımların kesileceğini, konut, araba, tüketim ve eğitim hizmetlerine erişimin tehlikeye gireceğine inandırıyor. Yaşlılara, dullara, engellilere yapılan yardımlar, kömür ve nakdi destekler bu sosyal yardım programının bir parçası.”
Perouse, 6 Şubat depremleri nedeniyle parti devleti yardımlarına muhtaç kesimin daha da arttığını belirtiyor: “Şubat depremleri, muhtaç ve bakmakla yükümlü olunanların sayısını daha da artırdı. Kaynakların dağıtımını kontrol eden tarafa, AK Parti’ye, bağlılık olmadan bir işe veya barınmaya erişimin sağlanamayacağı inancı, nüfusun büyük bir bölümünde yerleşmiş durumda.”