Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları İstanbul’da basın toplantısı yaptı.
Avukatların açıklamasında "Demirtaş’ın cezası 5 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla bir yılın altına düştüğünden, hem son dönem Yargıtay kararları hem de Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında bir saniye dahi bekletilmeden tahliye edilmesi gerekmektedir" denildi.
Taksim'deki bir otelde gerçekleştirilen toplantıya Demirtaş’ın avukatları Benan Molu, Mahsuni Karaman ve Ramazan Demir’in yanı sıra Cumhuriyet Halk Parti (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile HDP İstanbul Milletvekilleri Garo Paylan ve Ahmet Şık katıldı.
Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubunun izlediği toplantıda ilk sözü Demirtaş’ın avukatlarından Karaman aldı. Demirtaş adına haksız tutuklama gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvuruları hatırlatan Karaman, "AYM 21 Aralık 2017’de verdiği kararda Demirtaş’ın tutuklanmasında herhangi bir hak ihlali bulmadı. AİHM ise Demirtaş’ın tutukluğunun devamı için yeterli gerekçe sunulmadığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) kişi özgürlüğü ve güvenliğini güvence altına alan 5’inci maddesinin ihlal edildiğini hükmetti" dedi.
20 Kasım 2018’de kararını açıklayan AİHM, hak ihlali tespit etmiş ve Demirtaş’ın serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasına hükmetmişti. AİHM’in kararı sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise "Biz de karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz" demişti. Bunun üzerine Demirtaş’ın bir başka dosyadan aldığı 4 ay 8 aylık hapis kararı 20 Kasım 2018’de onanmıştı. Yüksek yargının cezayı onaması, AİHM kararını baypas etmek olarak değerlendirilmişti.
Son olarak Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi 2 Eylül 2019 tarihli duruşmada Demirtaş’ın tutuklu olduğu ana davada oybirliğiyle tahliyesine hükmetmişti. Savcılığın bu karara yaptığı itiraz da Ankara 20'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve Demirtaş’ın tutuklu olduğu esas dosyasındaki tahliye kararı kesinleşmişti.
"Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden çıkarılması gündeme gelir"
Karaman’nın ardından söz alan, Demirtaş’ın AİHM sürecini yakından takip eden avukatı Molu, AİHM Büyük Daire’ye yaptıkları başvurunun kabul edildiğini ve 18 Eylül’de 17 yargıçtan oluşacak heyetin dosya hakkında karar vereceğini hatırlattı. Molu "Büyük Daire de hak ihlali kararı verirse, Demirtaş’ın tahliye olması gerekir. Aksi halde Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılması gündeme gelir" diye konuştu.
Avukatlardan Ramazan Demir de Büyük Daire'den beklentilerinin, AİHM yerleşik içtihatları doğrultusunda Demirtaş’ın tamamen siyasi sebeplerle tutuklandığını tespit etmeleri olduğunu söyledi.
Toplantının devamında avukatlar, Demirtaş’ın tahliye olduğu dosyadan tutuklu kaldığı sürenin, ceza aldığı dosyanın infaz süresinden mahsubu için başvuru yaptıklarını söyledi. Demirtaş’ın avukatları, mahsup işlemi sonrası Demirtaş’ın cezasının bir yılın altına düştüğünü, Yargıtay ve Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri gereğince denetimli serbestlik kapsamında Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Mahsup işleminin mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olduğunun altını çizen avukatlar, hiçbir gecikmeye mahal verilmeden bu işlemin sonuçlandırılması gerektiğine de vurgu yaptılar. Avukatlar açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: "Ancak teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreciyle ilgili bugün itibariyle mahkemeden bir karar çıkmamıştır."
"Büyük Daire’den, aynı kararı tescillemelerini bekliyoruz"
Basın toplantısının ardından DW Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Karaman, AİHM Büyük Daire’nin alacağı kararın, Türkiye’deki yargı sistemi ve demokrasinin alacağı yön açısından büyük önem arz ettiğini söyledi. AİHM’in daha önce Demirtaş için hak ihlali kararı verdiğini hatırlatan Karaman, "Büyük Daire’den, aynı kararı tescillemelerini bekliyoruz" dedi.
Demirtaş’ın avukatına, AİHM kararında olduğu gibi Büyük Daire’nin vereceği hükmü Türkiye’nin uygulamaması ihtimalini de sorduk. Ankara’nın, Büyük Daire’nin hükmünü uygulamama gibi bir seçeneği olmadığını belirten Karaman, "Uygulamazsa iş, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılmasına kadar gider" yanıtı verdi.
Paylan: Erdoğan kozmetik adımlar atıyor
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da Demirtaş’ın tutukluğuyla ilgili süreci DW Türkçe’ye değerlendirdi. Demirtaş’ın "siyasi bir kararla rehin alındığını" söyleyen Paylan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karar verici olduğunu söylüyor. Tahliye kararının önemli bir adım olduğunu belirten Paylan, buna karşın Demirtaş’ın hâlâ serbest bırakılmamış olmasının da kötüye işaret olduğunu savunuyor.
Paylan, son dönemde önemli siyasi davalarda olumlu yargı kararları çıkmasıyla ilgili görüşünü de paylaştı ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan hem parti içi, hem de parti dışından basınç gördüğü için hem de AİHM'den gelebilecek bir kararla ilgili basınç gördüğü için siyasi bir kararla ‘kozmetik’ adımlar atıyor. Barış akademisyenleriyle ilgili kozmetik adımlar var ortada ve Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının özgür kalmalarıyla ilgili adımlar var, bunlar önemli adımlar" diye konuştu.