spot_img
Ana SayfaHaberlerGündemDilipak’tan Erdoğan’a açık mektup: 50 yıllık dava arkadaşlığının hatırına bir geri dönüş...

Dilipak’tan Erdoğan’a açık mektup: 50 yıllık dava arkadaşlığının hatırına bir geri dönüş beklerdim

İstanbul Sözleşmesi’ni eleştirmek için yazdığı “AKP’nin papatyaları” yazısı ve yazıda geçen “fahşa” ifadesi yüzünden AK Parti Kadın Kolları tarafından hakkında 81 ilde dava açılan Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, köşesinde Erdoğan’a hitap eden “Açık Mektup” başlıklı bir yazı yazdı.

Dilipak “Sayın Recep Tayyib Erdoğan” diye başlayan yazısında “Öncelikle son tartışmalar ışığında yaşananlardan dolayı üzgün olduğumu ifade etmek isterim… Bu size ve sizin şahsınıza AK Parti’ye kurulan bir komplodur” dedi, fahşa kelimesini kadınlar için değil, LGBT’liler kullandığını söyledi, 28 Şubat’ta yaşadıklarını hatırlatıp “Eğer dava açılacaksa, açılır. Ancak bir gazeteciye bu şekilde açılan bir dava, ülkemizde basın hürriyeti ve hukuk açısından herhalde çok da olumlu bir görüntü oluşturmayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Dilipak’ın yazısından bir bölüm şöyle:

“…özel kaleminiz aracılığı ile size olayla ilgili yazılı bilgi notu gönderdim, yazıdaki maksadım ve eleştirimin hedefinde kim olduğunu açıkladım. Size ulaştı mı bilmiyorum. Hiçbir geri dönüş olmadı. Aradaki dostluk, 50 yıllık mücadele ve dava arkadaşlığının hatırına en azından bir geri dönüş beklerdim.  Benim kastım belli. Başkaları bu ifadeleri zorlama bir yorumla amacından saptırarak, bu ifadeler üzerinden şahsıma iftira ettiler. Ve Media’daki birtakım isimler bu yanlış yorumu, benim açıklama ve ifadelerimi dikkate almaksızın hemen sahiplendiler. Topyekûn bir karalama, linç kampanyasına maruz kaldım.

Bu size bir komplodur

“Yazımda yoğun eleştiri ve saldırılara uğramama sebeb olan ifade 3 kelimeden oluşuyor. Kastım çok açık ve net: LGBT+. Bu ifade yerine “Fahişe ve onların türevleri” ifadesini kullandım. Yazının bir bütün olarak anlaşılması gerek. Yarım asırdır her gün yazıyor, basına beyanat veriyor, seminer ve konferanslara katılıyorum. Bugün beni tanıyan, çizgimi bilen insanlar kimseye küfür, hakaret etmeyeceğimi, iftira atmayacağımı bilir. Konu ile ilgili açıklamalarım ve bugüne kadar sergilediğim duruş gözardı edilerek ve ifadelerim çarpıtılarak bugün böyle bir lince tabi tutuluyorum. Ben 28 Şubat dahil bize birçok zulmü reva gören o günkü muarızlarıma bile hakaret etmemişken, bugün böyle bir ithama muhatap olmak hem düşündürücü hem de üzücü olmuştur. Elhamdülillah benim dostlarım, insanlık davası uğruna mücadelemde beni tanıyan insanlar, beni anlamışlardır. Şu an aksi düşüncede olanlar da kısa bir tekrar göz geçirme ile anlayacaklarından eminim.

Lütfen son iki videomu izleyin ve lütfen bu noktaya nasıl gelindi bir araştırın. O zaman bu fitne ateşini körükleyenler kimler bunu görmek zor değil. Bu olay sadece bana değil, size ve sizin şahsınızda AK Parti’ye kurulan bir komplodur.”

“Fahşa” yı kadınlara değil, LGBT’ye söyledim

“Siz Ömerleri çağırmıştınız, ben Ömer gibi davranmaya çalıştım, beni dava edenler bana Ömer’in davrandığı gibi davranmadılar. Siz LGBT’liler hakkında benden daha ağır ithamlarda bulundunuz, ben LGBT yerine o kelimeyi kullandığım için sizin teşkilatınızdaki bazı kimseler tarafından hakaret ve iftiraya uğradım ve alnıma bir kez daha, gazetemize açılan 312 General davasını hatırlatan biçimde 81 kez “Sanık” etiketi yapıştırıldı.”

- Advertisment -