Ana SayfaHaberlerGündemDünya Sağlık Örgütü'nün acil durum ilanı ne anlama geliyor?

Dünya Sağlık Örgütü’nün acil durum ilanı ne anlama geliyor?

 

İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan basın toplantısında DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel ölçekte acil durum ilan edilmesinin nedeninin "Çin'de değil, diğer ülkelerde yaşananlar" olduğunu söyledi.

 

Ghebreyesus, virüsün sağlık sistemleri zayıf ülkelere yayılmasından endişe duyduklarını belirtti.

 

DSÖ, şu ana kadar Çin dışında 18 ülkede 98 vaka tespit edildiğini, ancak hayatını kaybeden olmadığını açıkladı.

 

Domuz gribi, 2009 – H1N1 virüsü 2009'da yayılmaya başladı ve 200 binden fazla insanın ölümüne neden oldu. DSÖ hastalığın yayılışını daha dikkatli takip edebilmek ve aşı dahil, virüsün önüne geçebilecek önlemlerin alınabilmesi için acil durum ilan etti.

 

Çocuk felci, 2014 – 2012'de neredeyse tamamen ortadan kaybolmuş olan çocuk felci (polio) vakaları, 2013'te yeniden yükselişe geçti. Çocuk felcinin yok edilmesiyle ilgili çabaları tehdit etmesi nedeniyle DSÖ acil durum ilan etti.

 

Zika, 2016 – DSÖ virüsün Amerika kıtasında hızla yayılmasının ardından acil durum ilan etti. Zika belirtilerinin çoğu hayati tehlike arz etmese de, özellikle hamile kadınlar için tehlike yaratıyordu. Bebeklerin gelişimlerini tamamlamadan doğmasına yol açan virüs hakkındaki araştırmaları hızlandırması için acil durum ilan edildi.

 

Ebola, 2014 ve 2019 – Ölümcül hastalık nedeniyle iki kez acil durum ilan edildi. İlk acil durum 2014'ün Ağustos ayından 2016'nın Mart ayına kadar sürdü. Bu süre içinde 30 binden fazla kişi salgından etkilendi, Batı Afrika'da 11 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ebola nedeniyle 2. acil durumsa hastalığın geçen yıl Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yeniden yayılması üzerine ilan edildi.

 

Acil durum ilanı ne anlama geliyor?

 

Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü'nün acil durum ilanı, hükümetlerin ve uluslararası örgütlerin hastalığın yayılmasını engellemek için çabalarını artırmaları anlamında DSÖ'ye bazı yetkiler veriyor.

 

Öncelikle dünyaya salgının ciddi bir acil durum olduğu mesajı verilmiş oluyor.

 

Acil durum ilanı ülkeleri salgınla mücadele konusunda iş birliği yapmaya ve kaynakları ortak kullanmaya, ayrıca salgının yayıldığı ülkelerin vatandaşlarını sağlık ve hijyen tavsiyelerine uymaya teşvik ediyor.

 

DSÖ acil durum ilan ettiğinde, bazı şehirler ve bölgeler için seyahat uyarısı yapabiliyor.

 

DSÖ'nün ayrıca ülkelerin kamu sağlığı önlemlerini denetleme yetkisi de bulunuyor.

 

Örgüt tavsiyelere uymayanlara hukuki yaptırım uygulayamıyor ancak BM üyeleri 2005 yılında kabul edilen DSÖ Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nün yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğundan, DSÖ'nün tavsiyelerine uyulması konusunda ülkeler üzerinde baskı oluşuyor.

 

Koronavirüs konusunda ne tavsiyelerde bulunuldu?

 

DSÖ'nün Acil Durum Komitesi DSÖ'nün, yerel uzmanların da bulunduğu bir teknik ekibi Çin'e gönderiyor olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bu ekibin salgına neden olan hayvansal kaynağın bulunması için çabaları desteklemesi gerektiği belirtiliyor.

 

Komitenin Çin'e tavsiyeleri şöyle:

Kapsamlı bir risk iletişim stratejisi yürütülerek kamu salgının ilerleyişi hakkında sıklıkla bilgilendirilmeli

Limanlardan ve havalimanlarından çıkış yapan yolcular sağlık taramasından geçirilmeli

Salgının hayvansal çıkış kaynağını saptamak için yapılan çabalar artırılmalı

Sağlık sistemi ve sağlık çalışanlarının güvenliği sağlanmalı

Ülke genelindeki sağlık taramaları artırılmalı

Salgının çıkışı ve yayılışı ile ilgili olarak araştırmalarda DSÖ ile iş birliği artırılmalı

Virüsün herhangi bir ülkede görülme olasılığı olduğunu belirten komite, bu nedenle tüm ülkelerin erken teşhis, tarama ve karantina mekanizmalarının işler olmasını istedi.

- Advertisment -