Ana SayfaHaberlerGündem'Halep'le ilgili sorunumuz yok'

‘Halep’le ilgili sorunumuz yok’

 

Muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de rejim ve Rusya'nın muhaliflere saldırdığı Halep'le ilgili olarak,  "Halep’le ilgili sorunumuz şu anda yok ama itirazlarımız var. Muhataplarımıza da söylüyoruz. Sayın Putin ile de görüştüm, Halep halkını huzura kavuşturalım dedik. Halep’in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Bizim Halep’le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. İşgâl olursa gelecekleri tek yer, Gaziantep-Kilis" dedi. 

 

'1 Mart tezkeresinin reddi hataydı'

 

Erdoğan, güvenlik anlayışının değiştirilmesi için çok gayret gösterdiklerini, karşılarına çok ciddi engeller çıkarıldığını belirttikten sonra "1 Mart tezkeresinin reddi gibi hatalar da yapıldı. Irak’ta işlerin bu kadar içinden çıkılamaz hâle gelmesinin nedeni Türkiye’nin o operasyonda olmamasıdır" diye konuştu.

 

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Suriye krizi başladığında aktif rol oyanamaya çalıştık. Ama bu sürecin dış

ında tutulduk. Sonunda kendi projelerimizi kendimiz hayata geçirmeye karar verdik. 2012’den beri Türkiye’yi bölgedeki projelere dâhil etmeyerek köşeye sıkıştırma taktiğini gördük."

 

'Artık muhatabımız…'

 

"Benim insanıma saygı duymayana benim saygım yoktur. Muhatabımız artık doğrudan terörle bağı olmayan bölge insanıdır."

 

"Irak ve Suriye sorununu konuşurken tarihi ve hukuki haklarımızı da dikkate almalıyız. Lozan, Misak-ı milli deyince, topraklarında gözünüz mü var deniliyor. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Yeni çatışmaları engellemeye çalışıyoruz.

 

Sınırlarım tehdit altında, onbinlerce insanım öldü. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya girebilirsiniz diyebilir miyim? Türkiye Irak ve Suriye’de yaşanan her gelişmenin içinde mutlaka yer alacaktır. Gerekirse askeri ve diplomatik olarak yanlarında olacağız.

 

Birileri ısrarla bizi El Bâb’dan uzak tutmaya çalışıyor. Arkasındaki niyeti biliyoruz. Biz DEAŞ, YPG/PYD terör örgütleriyle mücadelemize devam edeceğiz. Münbiç’i PYD’den temizlemekte kararlıyız. Gitmedikleri taktirde gereğini biz yapacağız."

 

'Sorunu kaynağında çözeceğiz'

 

"Artık terör örgütlerini kendi sınırlarımız içinde karşılamayacağız. Sorunu kaynağında çözeceğiz.

 

DEAŞ bahanesiyle 10 yıldır bölgede Müslüman kanı dökenlerin şimdi aynı işi başka örgütler eliyle yürütülmesini istemiyoruz. Irak’ın bir mezhep savaşına sürüklenmesine izin vermeyiz.

 

Sürekli ithamlara maruz kalıyor, engellenmeye çalışılıyoruz.

 

DEAŞ operasyonunda yer alan diğer ülkelere bize çıkarılan engeller neden çıkarılmıyor.

 

Bu tezgâh eski Türkiye’de işleyebilirdi ama bugünkü Türkiye’de kabul edilmesi mümkün değil.

 

Gerekirse sahada göze göz dişe diş gerekirse diplomasi masasında yumruğumuzu masaya vurarak bu milletin hakkını, hukukunu koruyacağız."

 

"Türkiye’yi terör örgütleriyle aynı kefeye koyanlar kendilerini de benzer bir muameleye tâbi tutuyorlar. Arapların bir sözü var; 'Men dakka dukka.' Bugün bizim kapımızı çalanlar yarın sizin de kapınızı çalar. Bize dost elini uzatanların elini tutarız. Bize pençesini çıkaranların da tırnaklarını sökmekten çekinmeyiz."

 

'Mağduriyet edebiyatı yapan ihanet içindedir'

 

"Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar, ihanet içindedir. Kimse bize gelip de bu konuda akıl vermesin. O aklı kendilerine saklasınlar. Karına, kocana, evladına, bilmem nesine sahip olma, sonra içeri girince, "Benim evladım mağdur!" Ne mağduru ya? Ne mağduriyeti ya…

 

Vatandaşı için adeta toprak olmuş bir Cumhurbaşkanı, sen kalkacaksın mağdur edebiyatı yapacaksın.

 

Kim ki mağduriyet edebiyatı yapanların yanında yer alıyorsa çok ciddi sıkıntı içindedir, kendini şöyle bir teraziye çıkarsın. Biz artık bunlardan bıktık. Ülkemizin huzuru için bu kararlı duruşu sergilemek zorundayız.

 

Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye geleni öldürmüyor, tutuklayıp yargıya teslim ediyor. Nefsi hareket etmedik. Meselemiz millettir, vatandır."

 

Kaynak: Al Jazeera

- Advertisment -