Ana SayfaHaberlerGündemKılıçdaroğlu ve Davutoğlu'ndan sonra Babacan da HDP'yi aradı

Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu’ndan sonra Babacan da HDP’yi aradı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı telefonla arayarak gözaltındaki HDP’li siyasetçilerin durumu hakkında bilgi aldı, HDP’ye geçmiş olsun dileklerini iletti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da gözaltılardan sonra Sancar’la telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

DEVA Partisi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada genel başkan Ali Babacan’ın HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’la telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bilgisi paylaşıldı. Babacan’ın, 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili yürütülen soruşturmanın hukuk devleti kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladığı telefon görüşmesiyle ilgili yapılan paylaşım şöyle:

“Genel Başkanımız Sn. Ali Babacan, HDP Genel Başkanı Sn. Mithat Sancar’ı telefonla arayarak, yapılan gözaltı işlemleri ve gözaltında yaşanan sağlık sorunları hakkında bilgi almıştır. Genel Başkanımız, geçmiş olsun dileklerini ileterek, bu ve benzeri soruşturmaların ve soruşturmaya ilişkin usul işlemlerinin siyasi etkiden uzak, hukuk devleti kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştır.”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da yedi ilde yürütülen operasyonların gerçekleştiği gün (25 Eylül) Mithat Sancar’a telefonla ulaşarak operasyonun siyasi nitelikte olduğuna inandıklarını belirtmiş ve HDP’ye geçmiş olsun dileklerini iletmişti. Görüşmeden sonra HDP’den yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun operasyonları “iktidarın her alandaki sıkışmışlığına” bağladığı ve HDP’ye destek ve dayanışma duygularını ilettiği kaydedilmişti.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da 26 Eylül’de HDP Eş Başkanı Sancar’a “geçmiş olsun” telefonu açarak yaşananların ülkeye zarar verdiğini, hukuki olmadığını ve Türkiye’yi hukuk devletine götürecek adımların atılması gerektiğini ifade etmişti. Davutoğlu, 2014-2015 tarihleri arasında yaşananların çok boyutlu olduğunu söyleyerek, “6-8 Ekim’deki olayların da konuşulması gerekir” demişti.

- Advertisment -