“Diyeceksiniz ki, biz parti değiliz, biz hakkın hâkim olması için uğraşıyoruz. Hani ispatı derse, ispatı siz olacaksınız. Benim kardeşlerim öyle örnek bir hayat sürecek ki, ticaretle uğraşıyorsa bütün komşuları en iyi tüccar budur diyecek… Eğer mahallenin sakinlerindense komşuları diyecek ki, ne güzel komşu, ne terbiyeli komşu, ne iyi insan, ne yardımsever insan, ne cömert insan diyecek… Demek ki Refah Partili olmak iktidara gelince yaşayacağımız bir hayat anlayışı değil, şu gün, zindanda da sarayda da, iktidarda da muhalefette de en güzel insan olmayı becerebilme sanatıdır. Biz ancak halimizle en güzel tebliği yapabiliriz, biz ancak efendiliğimizle, onurumuzla, vakarımızla, menfaatleri ayaklarımızın altına alarak, nefsimizi; o canavar varlığı reddederek yükselebilir ve tebliğ yapabiliriz…”
Mehmet Bedri İncetahtacı
Üç gün önce twitter’a yüklenen bir videodan aldığımız bu sözlerin sahibi, çeyrek asır önce teşkilatının üyelerine seslenirken izlediğimiz Refah Partisi RP) Gaziantep İl Başkanı Mehmet Bedri İncetahtacı.
30’lu yaşlarının başında RP’den milletvekili seçilen (1995) İncetahtacı, ondan bir yıl önce Gaziantep İl Başkanı olarak siyaset hayatına atılmıştı. Üç dönem milletvekilliği yaptı, üçüncü döneminin başlarında 1999’da şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
İncetahtacı, Susurluk Komisyonu’ndaki çalışmalarıyla dikkat çekti, adalet arayışı içindeki herkese yardım etmeye gayret eden bir milletvekili oldu. Aynı zamanda fikir adamı ve yazardı. Etkili hitabeti, ona “Meclis’in bilge adamı” denmesinde önemli rol oynamıştı.
İncetahtacı, yayımlanan videoda çeyrek asır sonrasında yoldaşlarının nasıl yaşayacağını görmüş gibi konuşuyor, uyarıyor.
“Sana söylüyor, bana söylüyor”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) umut vaat eden yıllarında televizyonda arkadaşlarıyla yaptığı programlar İslami kesimin gençlerinin en beğendiği programlar arasında yer alan Selahattin Yusuf, bu videoyu paylaştığı tweet’inde şöyle yazdı:
“Sana söylüyor, bana söylüyor. ‘Bazı sayfalarını atlayarak okuduğun’ Hayat kitabının en başına dön. Bilerek, dalgınlıkla (!) atladığın sayfalara yeniden dön bak.”