Ana SayfaHaberlerGündemRıza Sarraf mahkemeye çıkıyor

Rıza Sarraf mahkemeye çıkıyor

Sarraf'ın hakim karşısına çıkacağını, savcı Preet Bharara, Twitter hesabından duyurdu. Bharara, "Sanık Rıza Sarraf, saat 10'da hakim J. Richard Berman'ın karşısına çıkacak" dedi. Yani Rıza Sarraf, Türkiye saati ile 17'de ilk duruşmasına çıkacak.

 

İşadamı Rıza Sarraf, tatil için gittiği Miami’de 19 Mart’ta gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Soruşturma New York'ta yürütülüyor. Sarraf'a yönelik suçlama, İran hükümeti ve diğer kuruluşların Tahran'a yönelik uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için kurduğu mekanizmanın parçası olarak yüzlerce milyon dolarlık işlemlere karıştığı yönünde. Sarraf’ın yanı sıra iki İranlı'ya daha hakkında Manhattan'da bu suçlamalarla dava açılmıştı.

 

Haklarındaki iddiaların karşılığı 75 yıl hapis cezası

Sanıklar, ABD'yi dolandırmak, Uluslararası Acil Durum Ekonomik Yetkiler Yasası’nı (IEEPA) çiğnemek, banka dolandırıcılığı ve kara para aklama ile suçlanıyor. ABD'yi dolandırma suçlamasının en çok 5 yıl hapis cezası var. IEEPA’yı çiğnemek ve kara para aklama suçları ise en çok 20’şer yıl hapis cezası getirir. Banka dolandırıcılığı suçlaması, en çok 30 yıl hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Sanıkların alacakları cezalar yargıç kararıyla belirleyecek.

ABD Adalet Bakanlığı, kendi sitesinde yayınladığı açıklamada, Türkiye ve İran çifte vatandaşı 33 yasındaki Rıza Sarraf'ın tutuklandığı açıklamasına ek olarak, İran vatandaşları olan 29 yasındaki Camelia Jamshidy ile 65 yasındaki Hüseyin Najafzadeh'nin de aynı suçlamalarla aranmakta olduklarını belirtmişti. Adalet Bakanlığı'nın açıklamasında, Sarraf'ın işlediği suçlar ile ilgili olarak, Kraliyet Holding A.Ş., Durak Döviz , Al Nafees Döviz,; Royal Zümrüt Yatırımlar; Asi Kıymetli Madenler Turizm Otomotiv, ECB Kuyumculuk İç ve Dış Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Güneş General Trading LLC. gibi kuruluşların da adı geçti.

 

Sarraf'ın avukatı Şeyda Yıldırım, müvekkiline yöneltilen suçlamaların ABD'nin kendi koyduğu ve kaldırdığı yaptırımlarla ilgili olduğunu söylemişti. Yıldırım, "2011 ve 2015 arası gibi bir tarih aralığı görünüyor elimize geçen evraklarda. Bu tarihler arasındaki dönemde ambargoyla ilgili birtakım iddialar var ama bu iddiaların hepsi izah edilebilir. Bu ticareti büyük Amerikan şirketleri zaten yapıyor. Zaten sorun da buradan çıkıyor. Rıza Sarraf'ın ticaretinin sorgulanması aslında. Hepsi resmi ve banka üzerinden yapılan kayıtlı işlemler" demişti.

Savcı: Amerikan adaletiyle yüzleşecek

Soruşturmayı yürüten Savcı Preet Bharara, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Reza Zarrab, pek yakında Manhattan'daki mahkeme salonunda Amerikan adaletiyle yüzleşecek" ifadelerini kullanmıştı. Sarraf'ın avukatı Şeyda Yıldırım, müvekkiline yöneltilen suçlamaların ABD'nin kendi koyduğu ve kaldırdığı yaptırımlarla ilgili olduğunu söylemişti.

 

Sistem nasıl işliyordu?

İran’ın önceki Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 2005’te İran ekonomisinin daha sağlıklı yürümesi için bir özelleştirme hareketi başlattı. Böylece İran Devleti’ne ait varlıkların ve işletmelerin mülkiyet hakkı, Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarının kurmuş olduğu şirketlere aşamalı olarak devredildi.

 

İran’ın nükleer programını sınırlandırması için baskı yaratmak amacıyla İran’a yönelik alınan BM yaptırım kararları, 2008 – 2010 arası İran ekonomisini zora soktuğunda, yaptırımlar bu şirketler aracılığıyla by-pass edildi. ABD tarafından kara listeye alınan Devrim Muhafızları’na bağlı bu şirketler bir takım aracılar vasıtasıyla kurdukları yeni şirketler üzerinden, ekonomik yaptırımlara alternatif yollar üreterek İran’a mal ve para temin ettiler.

 

Ocak 2010’da ABD, kendi Senatosu’ndan geçirdiği bir kararla, İran’ın petrol ve doğalgaz gelirlerinin de nükleer faaliyetlerde kullanılabileceği varsayımıyla İran petrol gelirlerini “Kara Para” statüsünde ilan etti. Bu tarihten itibaren ABD, İran ile ticaret yapan Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelere bu işlemleri durdurmaları için baskı yaptı.

 

Türk bankaları ise dönemin devlet yetkililerinin Türkiye’yi sadece BM kararının bağladığı yönündeki açıklamalarından destek alarak işlemlerini sürdürdü. Türkiye ile İran arasında 2002’de 1 milyar dolar olan ticaret hacmi 2010’da 11 milyar dolara çıktı.

Türkiye, ABD yaptırımlarından çekindiği için İran’dan aldığı petrolün parasını ödeyemeyen Hindistan’a da ödemeler konusunda aracılık etmeye başladı. Halkbank’ın aracılığı sayesinde hayata geçen bu ödeme hattı 2011 boyunca kullanıldı. Şubat 2013’de ise bu işlemler tamamen sona erdi.

Rıza Sarraf, ABD Adalet Bakanlığı tarafından İran’a yönelik yaptırımları bu sistem üzerinden delmekle suçlanıyor.

 

17-25 Aralık operasyonunda tutuklandı

Rıza Sarraf, Türkiye'de 17-25 Aralık soruşturmaları kapsamında gözaltına alınarak 21 Aralık 2013'te tutuklanmıştı. Gerekçe rüşvet ve yolsuzlukluktu.

O dönemde hazırlanan iddianamede, Sarraf'ın bürokraside 4 bakanla geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi suçlar işlediği öne sürülmüştü.

Hükümet, bu soruşturmayı Gülen Cemaati'nin darbe girişimi olarak nitelendirdi. Hükümete göre savcılar bu soruşturmayı Pensilvanya'da yaşayan Cemaat liderinden aldıkları talimatla açmışlardı, amaç hükümete yönelik bir darbe yapmaktı. Soruşturmaya bakan savcılar değiştirildi.

Sarraf da 28 Şubat 2014'te serbest bırakıldı.

Amerika'da açılan soruşturmanın iddianamesinde Sarraf'a Türkiye ile bağlantılı herhangi bir rüşvet suçlaması yapılmadı.

- Advertisment -