İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’ya on yıllardır düzenlediği en büyük saldırılardan birini gerçekleştirdikten sonra Filistin’in Cenin kentinden çekildiğini açıkladı.
İki gün süren saldırılarda Cenin’de en az 12, Ramallah’ta ise bir Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.
İsrail’in Cenin’e düzenlediği baskın sırasında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze törenine katılan üç üst düzey Filistin Yönetimi yetkilisini halk tören alanından kovdu.
Batı Şeria’nın bazı bölgelerini kontrol eden Filistin yönetiminin İsrail güçlerine karşı koyamamasına tepki gösteren kalabalık “Defolun! Defol!” sloganları attı.
Filistin Yönetimi’nin valilik binası önünde toplanan yüzlerce kişi de binanın 5 metre yüksekliğindeki duvarlarına taş attı.
İsrail operasyonun amacının Cenin’de yeni kurulan Filistinli silahlı grup Cenin Taburu olduğu söylüyor ama 1948’deki Nakba (felaket) sırasında atalarının topraklarından kaçmak zorunda kalan üç kuşak Filistinliye ev sahipliği yapan Cenin Kampı’nda en büyük zararı yine sivil insanlar gördü.
39 yaşındaki Raed Jameel Mohammad Taleb, İsrailli keskin nişancıların Pazartesi günü evine girdiğini ve burayı saldırı düzenlemek için bir rampa olarak kullandığını söyledi. Taleb eşi, annesi ve iki çocuğuyla birlikte yaşıyor.
Bu sırada dışarıda füzeler uçuyordu. Ardından zırhlı traktörler geldi ve Taleb’in arabası da dahil olmak üzere sokaktaki her şeyi yerle bir etti:
“Her gün işe gitmek için bu arabayı kullanıyordum. Bu kadar büyük bir yıkım beklemiyorduk.
Salı günü gün batımına doğru İsrail askerleri 46 yaşındaki Ayman Saadi ve ailesine evi boşaltmaları gerektiğini çünkü askerlerin komşu bir evi havaya uçurmak istediklerini söyledi.
Saadi’nin, özel ihtiyaçları olan bir kızı ve üç yaşında bir çocuğu da dahil olmak üzere altı çocuğu vardı:
“Arabaları ters çevirdiler, tüm bölge yerle bir oldu. Silahlı adamlar için geldiklerini söylediler ama bunun yerine insanları cezalandırdılar.”
Cenin mülteci kampında yaşayan 65 yaşındaki Mansur operasyon günü başından geçenleri anlatıyor: “Evimize girdiler, kapıları havaya uçurdular,” diye hatırlıyor. “Köpeklerini üzerime saldılar. Köpek koştu ve göğsüme saldırdı.”
İsrail askerlerinin köpeği Mansur’un üzerinden çektikten sonra evini yerle bir etmiş:
“Kapıları havaya uçurdular. Evimin altını üstüne getirdiler. ‘Silah var mı’ diye sorup durdular.”
Yaşlı sakinler için kuşatma, İsrail’in Cenin kampına günler süren büyük bir saldırı başlattığı ve 50’den fazla Filistinlinin öldüğü 2002 yılındaki anıları canlandırdı.
Mansur, “2002’de kampın yarısını yok ettiler, bu daha fazlaydı,” diye hatırlıyor.
33 yaşındaki Mohammad Obaid, İsrail askerlerinin evinin yakınında öldürülen direnişçiler için yapılan bir anıtı da yıktığını söyledi.
“Bu onları çok rahatsız etti. Anıttaki şehitlerin resmini kaldırmaya çalıştılar ama yapamadılar”
“Öfkelerini kamptan çıkarıyorlar,” diyor 48 yaşındaki Anaam Awwad. “Direnişi ya da kampımızı yok edemezler, moralimizi bozamazlar ya da bizi korkutamazlar. Savaşı sürdüren artık 2002 kuşağı.” (Al Jazeera)