Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) kurduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk seçim mitingini 15 Ocak Pazar günü İstanbul Kartal’da düzenledi.
Mitingde ittifakı oluşturan partilerin başkan ve/veya sözcüleri sahneye çıkarak konuşma yaptı. Bir parti hariç: Türkiye İşçi Partisi.
Türkiye İşçi Partisi Başkanı Erkan Baş ve milletvekilleri Ahmet Şık, Serra Kadıgil ile Barış Atay, Kartal’da mitingin gerçekleştiği alana partilerinin korteji ile gelmişler fakat sahne kısmına geçmemişlerdi.
Bu durumun mitingle ilgili dikkat çekici bir ayrıntı olduğunu Serbestiyet’e yazdığım izlenimde belirtmiştim:
Mitingde TİP’in neden böyle bir davranış sergilediği merak konusu olmuştu.
TİP üyelerine mitingdeki tutumunu açıklayan bilgi notu gönderdi
Parti yönetimi aynı günün akşamında parti üyelerine bir bilgi notu göndererek merakı gidermeye çalıştı.
“Son dönemde sol ve ittifak içerisinde TİP’in seçim tavrına ve hassasiyetlerine karşı özensiz tavırların görüldüğü”nün belirtildiği bilgi notunda, “Bugün mitingde kürsü kullanmayı tercih etmememiz bu tavrımızı bir kez daha ortaya koymak amacını taşımıştır” denildi.
HDP’ye yakın kaynaklarıma yaşanan bu durumun sebebini sordum. Öğrendiklerim karşısında açık söylemek gerekirse şaşkınlığımı gizleyemedim.
Ama önce, içeride dönen tartışmaların dışarıya yansımalarından da bahsetmekte fayda var.
BirGün ve Al-Monitor’de adaylık pazarlığı ile ilgili çıkan haberleri TİP yalanladı, HDP sessiz kaldı
Kartal’daki miting öncesinde iki önemli haber Birgün ve Al-Monitor gazetelerinde yayımlandı. Sol Parti’ye yakınlığı ile bilinen BirGün’de çıkan habere göre, TİP yöneticileri HDP’den Meclis’te grup kurabilmek için gerekli olan 20 milletvekilini çıkartabilecekleri bir sıra ile kendilerinin aday gösterilmesini istedi.
https://www.birgun.net/haber/aday-bu-ay-belli-olacak-417528
Mitingden bir gün önce, 14 Ocak’ta yayımlanan haberi TİP yöneticileri yalanladı.
TİP’ten yayımlanan tekzip metninde ise şu ifadelere yer verildi:
- İttifak bileşeni siyasi partiler ve mücadele kurumlarının seçimlere nasıl girileceğine dair tartışmalarını sürdürdüğü doğrudur. Fakat Türkiye İşçi Partisi’nin Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 20 milletvekili istediğine dair iddialar tamamen gerçek dışı ve dayanaksızdır. Bu iddiayla kamuoyuna yalan ve yanlış bilgi verilmektedir.
- Hüseyin Şimşek imzalı haber, BirGün gazetesine yakışmayan bir şekilde, çok açık yalan ifadeler içermektedir. Gazeteciliğin en temel ilkelerinden biri, haberi muhatabına sormaktır. Haberin buna gerek duymadan yazılması, en iyi niyetli yorumla imza sahibinin acemiliğidir. Fakat BirGün gibi deneyimli bir yayın organında bunun sorgulanmadan girilmesi bizi üzmüştür.
BirGün haberinin arkasında durdu
Birgün gazetesi ise yayımladığı bir açıklama ile haberinin arkasında durdu:
- Her şeyden önce tekzip metnindeki eleştirilerin aksine haberin oluşum sürecinde adı geçen iki partiden de isimlerle görüşüldüğünü ve benzer sorular sorulup yanıtlar alındığını kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Üstelik haber takibinin Meclis’te görev yapan bir grup gazeteciyle birlikte yapıldığını da özellikle belirtiriz.
- Kuşkusuz yaptığımız haberlerimizi ve haber dilimizi, tüm okurlarımız gibi TİP’li yetkililer ve yurttaşların da eleştirmeye hakkı var; dostça eleştirileri dikkate alıyoruz. Bununla birlikte TİP Genel Merkezi tarafından yayımlanan tekzip metninde gazetemize yönelik kullanılan dili sorunlu bulduğumuzu belirtmek isteriz. Aynı şekilde bazı sosyal medya paylaşımlarında da gazetemize yönelik kullanılan üslubu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
TİP’ten bu yalanlamalar geldi, fakat HDP sessiz kalmaya devam etti. Bu sessizlik mitinge kadar da devam etti. Böyle olunca, mitingde TİP’li yöneticilerinin konuşma yapmamasının nedeni HDP’nin haberi yalanlamamış olmasına bağlandı.
HDP’den gecikmeli yalanlama
HDP -gecikmeli bir şekilde- dün (16 Ocak Pazartesi) bir açıklama yayımlayarak BirGün’ün haberini yalanladı.
Partinin açıklamasında söz konusu iddiaların TİP’i ve ittifak bileşenlerini töhmet altında bıraktığı ifade edildi:
- Birincisi: HDP, Emek ve Özgürlük İttifakını bir mücadele ortaklığı olarak gördüğü gibi elbette tarihi önemdeki seçimleri de bir mücadele birliği olarak görüyor. İttifakımız ve onun hiçbir bileşeni herhangi bir platformda vekil sayısı üzerinden bir tartışma ve pazarlık yürütmemiştir. BirGün Gazetesinde yayımlanan ve HDP ve TİP’i töhmet altında bırakan haber tamamen asılsızdır.
- İkincisi: Ayrıca Al Monitor’ün de ‘İsmini vermek istemeyen bir HDP yetkilisine’ dayandırarak Cumhurbaşkanı adayımızı çıkarma kararımızın nedenleri konusunda ifade edilenler gerçek dışıdır. Tüm baskılara rağmen çizgisini koruyan partimiz HDP ilkesel tutumunun gereği olarak kararlarını alır ve demokratikleşmeye çağrı yaparken sadece kendi özgücüne güvenir.
https://hdp.org.tr/tr/tekzip/17066/
TİP, HDP’den batıda aday göstermeyip kendilerini desteklemelerini istemiş
Peki Emek ve Özgürlük İttifakı’nın en önde gelen iki partisiyken, ne oldu da TİP ile HDP’nin arası açıldı?
Konuştuğum HDP’ye yakın kaynaklar basında çıkan iddiaları doğruluyor.
Kaynaklarım, TİP’in HDP ile pazarlık masasına çok yüksekten oturduğunu ifade ediyor… TİP yöneticilerine göre partilerine çok büyük bir teveccüh ve katılım varmış. Ayrıca bu seçimde yüzde 5’lik bir oy alacaklarını hesaplıyorlarmış.
Edindiğim bilgilere göre HDP’ye de “Siz Doğu’da, Kürt illerinde aday çıkartın. Buralarda bizi destekleyin. Biz de böylece Meclis’te grup kuracak çoğunluğu sağlayalım” teklifinde bulunmuşlar. İpler de bunun ardından kopmuş…
Son dönemde TİP vekil ve yöneticilerinin gerek TBMM kürsüsündeki gerek de Halk TV, Babala TV gibi programlardaki performanslarıyla sol kamuoyunda sempati yarattıkları bir gerçek. Bu popülaritelerinin ne kadarının oya devşirileceği ise meçhul. Görünen o ki ittifak içerisinde yüzde 5 oy oranı fazla iddialı ve gerçek dışı bulunmuş…
Ama asıl kopuş, bu pazarlık meselelerinin basına sızdırılmasının ardından yaşanmış. TİP, ilk anda tekzip yayımlarken HDP’nin iki gün boyunca sessiz kalması zaten iyi olmayan ilişkilere bir darbe daha vurmuş…
Bu durum da, TİP yöneticilerinin kendi ittifaklarının mitinginde sahneye çıkmamalarına, konuşma yapmamalarına kadar gitmiş.