Düşyeri Kitap yayınları arasında yerini alan ve Robert D. Friedberg tarafından ilk kez 2002 yılında yayınlandığında dünyada eğitici ve yönlendirici yönüyle büyük ses getiren “Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Terapi Uygulamaları: Klinik Uygulamalarda Temel İlkeler” kitabının “kapsamı geliştirilmiş en yeni halinin” yayına hazırlama görevini İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Kognitif Terapiler Birliği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur üstlendi.
Çocuk ve ergenlerde bilişsel davranışçı terapi hakkındaki gelişmeleri ve yeni bakış açısını aktaran kitapta özellikle çok kültürlülüğün farkında olmanın tedavinin bireyin ihtiyaçlarına göre biçimlendirilmesi hayati önem taşıdığı, yaşantısal öğrenmenin bir zorunluluk olduğu ve danışanlardan öğrenmenin küçümsenmemesi gerektiğinin altı çizildi. Psikiyatrist ve psikologların referans kitaplarından biri olma özelliğini taşıyan kitap aynı zamanda mesleğe yeni başlamış terapist adayları için bir rehber, alana ilgi duyan anne ve babalar için de değerli bir bilgi kaynağı olma özelliği taşıyor.
Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur, yetişkin ruh sağlığını iyileştirmede etkin biçimde kullanılan tedaviye yönelik yaklaşımların çocuk ve gençlerde görülen çeşitli sorun alanlarında kullanılması yönünde ilk çalışmaları 2001 yılında başlattıklarını belirterek “O yıllarda bu yaklaşımlara yönelik ilgi çok sınırlıydı. Kanıta dayalı bilişsel terapilerin çocuklar için fazla ‘bilişsel’ olduğu biçimindeki genel algı maalesef oldukça yaygındı. Ancak ülkemizde yetişkinlerde bilişsel terapinin yaygın biçimde kullanılması için çaba sarf ettiğim dönemlerde karşılaştığım çeşitli direnç ve zorluklardan edindiğim deneyimler çocuk ve gençlerde kullanımının bir gün yaygınlaştırılabileceğine dair inancımın devamını sağladı. Şüphesiz insan acılarını azaltmak için verilen emeklerin hepsi değerlidir, amacına ulaşan emek ise en değerlisidir. Bu bağlamda tüm terapiler değerlidir ancak insan yaşamına dokunmaya soyunmuş profesyoneller için en değerli olanı öncelikle kanıta dayalı olan yaklaşımları öğrenmek ve onları günlük yaşamlarındaki uygulamalarda kullanabilmektir. Bedeninize yönelik bir girişim yapılacağında nasıl kanıta dayalı bir cerrahi yöntemi seçmeyi tercih edersek, zihinsel sağlığımızı düzeltmek ya da iyileştirmek istediğimizde de yine kanıta dayalı yaklaşımları tercih etmemiz beklenir. Çünkü insan yaşamına dokunma hakkı, kanıta dayalı bir ehliyet gerektirir” dedi.
Prof. Dr. Sungur, “Bilişsel Davranışçı Terapilerin” ülke ve dünya genelinde yaygınlaştırılması için büyük çaba harcadıklarını da kaydederek şunları söyledi;
“Bugün dünyada giderek iyi uygulamaların rutin parçası hâline gelen ‘Çocuk ve Ergenlerde bilişsel tedavi uygulamaları’ konusunda ülkemizde kullanılabilecek Türkçe rehber kaynak ve kitaplara ihtiyaç olduğu bilinen bir gerçektir. Robert D. Friedberg’in, çocuk ve ergenler ile çalışan ruh sağlığı uzmanları ve adayları için rehber niteliğinde olan bu kitabı aynı zamanda, ebeveynlere ve içindeki çocuğu keşfetmek isteyen yetişkinlere de kılavuz olacaktır”
Bilgiç,”Bir düşümüz daha gerçekleşti”
Düşyeri Kurucusu Ayşe Şule Bilgiçde dünyadaki tüm çocukların beden ve ruh sağlığını, farkındalığını, gelişimlerini önemseyen bir sosyal girişim olarak Düşyeri’ni kurduğunu belirterek şöyle konuştu;
‘Kitle iletişim araçlarını çocuk odağından araştıran ve bu konularda pek çok çalışma yapmış; eğitim, psikoloji, felsefe gibi disiplinlerin kesişim noktalarında gezinen bir uzman olarak psikoloji alanında biraz daha fazla zaman geçirmeye karar verdiğimde, “gelişim psikolojisi” ve benim için o dönemin tersine mühendislik olarak ele aldığım “klinik psikoloji” alanlarının bilgisi ile dünyada doğmuş tüm çocuklar için kitle iletişim araçlarını kullarak yapabileceğim pek çok şey olduğunu fark ettim.
Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur’dan “Bilişsel Davranışçı Terapi Yöntemleri” alanında hem eğitim hem de uygulamada eksikler olduğunu, bu sebeple de alana kaynak kitapların kazandırılmasının önemli olduğunu öğrendim ve bu kitabı Türkiye’de okuyucu ile buluşturmak konusunda gönüllü olacağımızı söyledim. Bilişsel davranışçı yaklaşımların ülkemizde yetişkinlerde oldukça ustaca ve iyi sonuçlar alınarak kullanıldığını ancak çocuk ve ergen konusunda kullanımında hem eğitsel hem de uygulama anlamında çok ileri düzeyde olmadığımızı, kaynakların da yetersiz olduğunu bildiğim için, böylesi özenle hazırlanmış bir kitabın ülkemize kazandırılması ekip olarak bizi çok heyecanlandırdı.
Düşyeri olarak “çocuk”a dokunan, etki ve farkındalık yaratan, gelişimine katkı sağlayan her alanı desteklemek gibi kocaman bir düşümüz var. Bu kitap da bizim bu büyük düşlerimizden birini daha hayata geçirdi. Bu anlamda ülkemizdeki ruh sağlığı çalışanlarını, bu alandaki uygulamaları ve bunların çocuklarımız ve mutlak sonuç olarak toplum üzerindeki olumlu etkilerini çok ama çok önemsiyoruz. Bu kitap bilişsel davranışçı yaklaşımların çocuklar ve ergenler üzerindeki uygulamaları konusunda çalışan ve çalışmak isteyen tüm uzmanlara, henüz öğrenci sıralarındaki geleceğin terapistlerine ve hatta pek çok ebeveyne büyük fayda sağlayacaktır.”