İlk olarak 528 yılında Bizanslılar tarafından inşa edilen, Cenevizlilerin yaptığı bugünkü hali ise 1348 yılından beri ayakta olan İstanbul’un sembollerinden Galata Kulesi, 1855’ten beri mülkü olduğu İstanbul Belediyesi’nden 13 Mayıs’ta alınıp Kültür Bakanlığı’na bağlanmıştı.
Bu tarihten beri Galata Kulesi’nde restorasyon çalışmaları yürütülüyordu.
Kule içindeki duvarların işçiler tarafından hiltiyle yıkım görüntülerini sosyal medya hesabından ilk olarak duyuran İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı, müdahale için kuleye giden belediyenin teknik personelinin çalışma alanına sokulmadığını duyurarak tutulan tutanağı yayımladı.
Onaylı bir restorasyon projesi olmadan çalışmaya girişildiği belirtilen tutanakta, işçiler tarafından yıkılan duvarın arşiv araştırmalarına göre özgün ve taşıyıcı nitelik taşıdığı uyarısında bulunuluyor.
Görüntülere tepki gösterenler arasında CHP lideri de vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu, tarihi yapının geçtiğimiz aylarda İBB’den Kültür Bakanlığı’na devredilirken dile getirdiği uyarıyı hatırlattı, çalışmaları “ihanet” olarak niteledi.
Resmî makamlardan ilk açıklamayı ise eski Beyoğlu Belediye başkanı olan, Kültür Bakanlığı bakan yardımcısı Ahmet Misbah Demircan yaptı.
“Biz de rahatsız olduk” diyen Demircan, “Hilti ile duvarlarda sıva sökümü yapılması tarafımızca da uygun görülmemekte olup, gereken müdahale yapılmış ve yapı müteahhitinin dikkati çekilerek gereken işlemlerin yapılmasına başlanmıştır” açıklamasında bulundu.
Demircan, çalışmanın amacının alandaki izinsiz inşa edilen bölümlerin kaldırılması olduğunu söyledi. https://twitter.com/AhmetMisbah/status/1293540846135054339?s=20
Görüntülerle ilgili Kültür ve Turizm Bakanı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü de açıklamada bulundu.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Sosyal medyada ‘Galata Kulesi’nin duvarları yıkılıyor’ şeklindeki iddialar asılsızdır. Yıkılan kısımlar sonradan yapılan, Galata Kulesi’ne zarar veren kısımlardır. Restorasyonda kullanılan yöntemler konusunda ise ilgili firmaya gerekli yaptırım uygulanacaktır” dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise yıkılan bölümlerin sonradan eklendiğini, çalışmaların “bilimsel yöntemlerle ve titizlikle” yapıldığını iddia etti:
“Yapılan çalışmalar, bilimsel yöntemler esas alınarak, büyük bir titizlikle sürdürülmektedir. Hassasiyetimizle uyuşmayan yöntemler kullanan yüklenici firmaya ise gerekli yaptırımlar uygulanacaktır.”
Peki, 672 yıllık Galata Kulesi’nde hiltiyle yapılan çalışma ne? Neden tarihi yapıdaki çalışmalar “müteahhit” tarafından yapılıyor? Yıkılan duvar sonradan ilave mi, yoksa orijinalinde var mıydı?
Kule’deki çalışma, inşaatı devam eden Galata Port’tan yeni yapılan AKM’ye giden “Beyoğlu Kültür Yolu” projesiyle bağlantılı.
Karaköy’de Galataport’tan başlayıp Taksim Meydanı’nda AKM’ye kadar uzanan yol projesi, bakanlık adına açıklama yapan Demircan’ın Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde hazırlanmıştı.
Sene başında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kurum düzeyinde devraldığı yol projesinin en önemli durağı Galata Kulesi. https://twitter.com/MehmetNuriErsoy/status/1218576682061312000?s=20
Mayıs ayında bakanlığa yolladığı mektupta Ekrem İmamoğlu, Kulenin 1855’ten beri İstanbul Belediyesi’nin tüzel kişiliğinin mülkü olduğuna vurgu yapmış, Galata Kulesi devrinin “asırlardır süregelen vakıf geleneğiyle bağdaşmadığı” uyarısında bulunmuştu.
Kulenin yıkılan duvarının yapının orijinalinde olup olmadığıyla ilgili de belediye ve bakanlık yetkilileri farklı açıklamalar yaptı.
Sosyal medyada yayımlanan Galata Kulesi’nin 1965 yılında tamamlanan Köksal Anadol imzalı restorasyonunun planlarında hilti ile yıkımı yapılan duvarların özgün duvarlar olduğu görülüyor.
