Ana SayfaHaberler“KKM'den çıkış adına en önemli karar”

“KKM’den çıkış adına en önemli karar”

TCMB, Türk Lirası dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. Böylece bankaların TL dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilmesinin önü açıldı. Yapılan değişiklikle standart TL mevduat desteklenirken, KKM'ye verilen faizin cazip olmaktan çıkartılması hedefleniyor. Kararı değerlendiren Kerim Rota: “Bence KKM'den kademeli çıkış adına alınan en önemli karar bu”, Serkan Özcan: “KKM için zorunlu karşılık oranlarının artırılması da, asgari faiz zorunluluğunun kaldırılması da doğru işler.”

Merkez Bankası’nın politika faizinden düşük oranlar uygulanan KKM hesaplarında kur farkının banka tarafından ödenecek faiz veya kar payından yüksek ancak politika faizi ile hesaplanan tutardan düşük olması durumunda aradaki farkın tamamı banka tarafından karşılanacak.

Kur farkının politika faizi ile hesaplanan tutardan yüksek olması durumunda ise söz konusu destek tutarının, politika faizi ile hesaplanan tutara kadar olan kısmı banka tarafından ödenirken üzerindeki kısmı Merkez Bankası tarafından ödenecek.

Kerim Rota: “KKM’den çıkış adına en önemli adım bu”

“Bence KKM’den kademeli çıkış adına alınan en önemli karar bu. Mudiler açısından TL mevduatın seviyesinden daha önemli olan KKM ile arasındaki fark idi. Bunun açılacak olması TL’yi özendirecek. Tabi ki yeni bir kur şoku halinde kamunun ödeyeceği tutar artacak. Sanırım bu risk de alınıyor.”

Serkan Özcan: “KKM için zorunlu karşılık oranlarının artırılması da, asgari faiz zorunluluğunun kaldırılması da doğru işler”

“KKM sürüdürülebilir bir sistem değildir. Çünkü bir ülkede sistemin tüm kur riskinin uzun süre kamu tarafından taşınması söz konusu dahi olamaz. Doğru bir para ve maliye politikası uygulayarak, kur volatilitesinin azaltıldığı bir ortamda zaten KKM’ye ihtiyaç da yoktur. Bu nedenle KKM için zorunlu karşılık oranlarının artırılması da, asgari faiz zorunluluğunun kaldırılması da doğru işlerdir. Elbette bu kararların döviz talebini artırıcı etkileri olabilir. Ancak bu riski göze almak ve bu riskin yönetilmesi için doğru para ve maliye politikasından sapmamak dışında bir yol da yoktur.”

- Advertisment -