Mütevelli heyeti başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın yaptığı T3 Vakfı, gazeteci Çiğdem Toker’in “İBB’den Vakıflara Hizmet Raporu” başlıklı köşe yazısını gerekçe göstererek Toker aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı.
Mahkeme, Çiğdem Toker’in vakfa 30 bin lira ödemesine hükmetti.
T3 Vakfı’nın açıklamasında ‘müfteri’ denildi
T3 Vakfı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, Çiğdem Toker’in “#Unutmayın” etiketiyle alıntıladığı Twitter paylaşımının fotoğrafına yer verildi ve şöyle dendi:
“İftira zincirinin ilk halkası olan müfteriye karşı açtığımız dava sonuçlandı. Etik ve ahlaktan taviz vermeyecek gazeteciler yetiştirmek üzere oluşturduğumuz burs programına 30.000 TL’lik bir ilave de Çiğdem Toker aleyhine açtığımız davadan geldi.”
Selçuk Bayraktar: “Gazetecilik; yalancılık, sahtekarlık, yüzsüzlük, arsızlık da değildir”
Selçuk Bayraktar ise T3 Vakfı’nın paylaşımını şu ifadelerle alıntıladı:
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu, 2019 yerel seçim döneminde vakfımız aleyhine başlatılan kirli kampanyayı ve İBB’den para aldığı yalanını ilk yayan gazeteci müsveddesi. Gazetecilik; yalancılık, sahtekarlık, yüzsüzlük, arsızlık da değildir!”
Gazetecilik örgütlerinden ve sendikalardan Selçuk Bayraktar’a tepki
Selçuk Bayraktar’ın Twitter paylaşımında kullandığı ifadelere gazetecilik meslek örgütleri ve sendikalardan tepki açıklamaları geldi.
DİSK Basın-İş: “Çiğdem Toker’in yanındayız”
DİSK’e bağlı Basın İş Sendikası paylaşımında “Çiğdem Toker’in yanındayız. Unutmayın kamunun yararına olan her türlü olay ve bilgi haberin konusu olmaya devam edecek” ifadelerine yer verdi.
TGC: “Mesleğimizi İHA-SİHA üreticisinden öğrenecek değiliz”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin paylaşımında “Gazetecileri hedef gösteren sözler geçmişte hep tehlikeli sonuçlar doğurdu. Bu tür açıklamaları kınıyoruz! Çiğdem Toker mesleğimizin önemli temsilcisi, başarılı bir araştırmacı gazetecidir. Çiğdem Toker’in yanındayız. Mesleğimizi İHA-SİHA üreticisinden öğrenecek değiliz!” denildi.
TGS Ankara Şubesi: “Bu zehirli dili kınıyoruz”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi’nin hesabından yapılan açıklamada ise “Selçuk Bayraktar’ın gazeteci yazar Çiğdem Toker’e yönelik hakaret içerikli paylaşımını ve özellikle bu zehirli dili kınıyoruz. Bayraktar, özür dilemelidir. Ankaralı gazeteciler, Çiğdem Toker’in yanındadır” ifadeleri yer aldı.
ÇGD: “Kimin damadı olursanız olun gazetecilere hakaret edemez, hedef gösteremezsiniz”
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin açıklamasında ise şu cümleler yer aldı:
“Sayın Bayraktar, İktidarın gölgesinde, siyaset odaklı yargı kararlarında, teşvik belgelerinde, ticaret sicillerinde, pazarlık usulü ihale duyurularında yazmaz. O yüzden biz hatırlatalım.
“Dayanağınız ne olursa olsun, kime ne satarsanız satın, kimin damadı olursanız olun; gazetecilere hakaret edemez, hedef gösteremezsiniz!
“Meslek hayatı boyunca kaleminin onurunu korumuş, tek derdi halkın haber alma hakkını savunmak ve gerçeklerin peşinden koşmak olan meslektaşımız Çiğdem Toker’in yanındayız!
“Kendisini dev aynasında görüp, halk adına emek veren gazetecileri küçümseyenlere karşı dayanışmayı her gün büyüteceğiz! #ÇiğdemTokerYalnızDeğildir”
Çiğdem Toker ne yazmıştı?
Çiğdem Toker, 30 bin TL tazminata mahkûm edildiği köşe yazısını Hürriyet gazetesinde çalıştığı dönemde kaleme almıştı. Toker yazısında İBB tarafından hazırlanan “Sivil Toplum Kuruluşları – Okul – Yurt Faaliyet Raporu”na dayanarak vakıflara aktarılan kaynaklara işaret etmiş, “2018 ve öncesinde TÜGVA’ya 74.3 milyon TL, TÜRGEV’e 51.6 milyon TL, T3 Vakfı’na 41.4 milyon TL, Ensar Vakfı’na 29.8 milyon TL, Okçular Vakfı’na 16.6 milyon TL tutarında destek verildiğini” ifade etmişti.