Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı, Gelecek Partisi Genel Başkan Başdanışmanı İbrahim Turhan bu sabah (1 Nisan) attığı bir dizi tweette, Merkez Bankası’nın para basmaya hazırlandığı yönündeki duyumları dile getirdi. Turhan’a göre bu, asla atılmaması gereken bir adım anlamına geliyor: “Ekonomide etkisi yıllarca silinmeyecek bir tahribata yol açarsınız. Geçen üç yıldakileri aratacak ölçekte bir kriz doğar. Yapmayın… Ülkeyi umursamadığınız belli ama hiç olmazsa kendinizi düşünün.”
İbrahim Turhan’ın paylaşımları şöyle:
Son günlerde yeni bir para-kredi genişlemesi yapılacağına, bunun finansmanının da Merkez Bankası kaynaklarıyla karşılanacağına ilişkin haberler dolaşıyor. Merkez Bankası başkanının 19 Mart’ta görevden alınmasının altında yatan gerçek neden, bunu kabul etmeyecek olması olabilir.
*TL’ye güven sarsılmış,
*Döviz arzı-talebi arasındaki denge bozulmuş,
*Yurt dışından sermaye girişi imkanları azalmış,
*Enflasyon beklentileri bozulmuş,
*Para politikasının bağımsız karar alamayacağı kanısı yaygınlaşmış, üstüne bir de para basıp kredi genişlemesi mi yapacaksınız?
İtirazları duyar gibi oluyorum;
“ABD Merkez Bankası FED, Avrupa Merkez Bankası ECB, Japonya Merkez Bankası BOJ buna benzer uygulamalar yapmıyor mu? Niye karşı çıkıyorsunuz? Eskinin öğretilerini bırakın! Ülkeyi bu hale getiren hep bu ‘biz yapamayız-edemeyiz’ zihniyeti oldu.”
1) Son üç yılda yıllık enflasyon (yüzde) ABD’de 1,9… Euro bölgesinde 1,1… Japonya’da 0,5… Dünya ortalaması 3,4… Gelişen piyasa ekonomilerinde ortalama 5… Türkiye’de 15,5…
2) Bu yıl küresel üretimin; ABD %24’ünü, Euro bölgesi %16’sını, Japonya %5,6’sını yapacak. Türkiye ise 0,72’sini!
3) Yıllık ihracat (milyar dolar) ABD 2.500, Euro bölgesi 7.740, Japonya 905, Türkiye 170.
4) Bu ülkelerin borcunun tamamı kendi paraları cinsinden ve iç tasarrufları bu borcu rahat karşılıyor. Tasarruf fazla, talep daha düşük olunca, enflasyon da olmayınca faizler çok düşük oluyor.
5) Bu ülkelerin ekonomilerine ve paralarının alım gücünün istikrarına güven var. Paraları uluslararası rezerv kabul ediliyor. ABD Hazinesinin çıkardığı dolar cinsinden tahvillerin yaklaşık 7,1 trilyon dolarlık kısmını diğer ülkeler ortalama yüzde 1 faizle rezerv olarak tutuyor.
Kısacası kendi vatandaşları ve firmaları bu merkez bankalarının bastığı parayı talep ediyor. Ekonomileri ve finansal piyasaları basılan parayı emebilecek, soğurabilecek ölçekte. Dahası, dünyanın geri kalanından da dolara, avroya, yene talep var. Para basmazlarsa deflasyon oluyor.
Türkiye’de ise;
*Toplam para arzının yarıdan fazlası
*Bankalardaki mevduatın yüzde 55’i
*Menkul değerlerin yüzde 40’ı
*Devletin borcunun yüzde 56’sı yabancı para cinsinden.
Merkez Bankası net rezervi, swaplar düşülmese de 12 milyar dolar. 4 aylık dış ticaret açığı kadar!
Bir de para basıp kredi genişlemesi yaratacaksınız öyle mi? Ekonomide etkisi yıllarca silinmeyecek bir tahribata yol açarsınız. Geçen üç yıldakileri aratacak ölçekte bir kriz doğar. Yapmayın… Ülkeyi umursamadığınız belli ama hiç olmazsa kendinizi düşünün.