21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Kuran Kursuna gitmek için evden çıkan, sonrasında da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ı arama çalışmaları devam ederken, kayıp Narin’in babası Arif Güran, İHA’ya konuştu.
Güran, medyada “gözaltı” olarak paylaşılan haberlerin ifade için çağrılma olduğunu belirterek sosyal medyada yapılan paylaşımlar hakkında “Bizi sosyal medyada incitmeyin. Hepimiz perişan haldeyiz.” dedi.
“İfade Vermek Gözaltı Anlamına Gelmez”
“Bunlar gözaltı değil, sadece ifade için bizi çağırıyorlar. Bugün muhtarı da ifade için çağırırlar, beni de çağırırlar, annesini de çağırırlar. Bu durum karalama veya kötüleme anlamına gelmez. Bizim tek niyetimiz nedir? Kızımızın bulunması.
Eğer bugün benim oğlum suçluysa zaten suçludur. Ben suçluysam suçluyumdur, o suçluysa o suçludur. Bu, devletin bileceği bir şeydir. Oğlum için diş izi aranınca bir şeyler söylenmiş. Bu, yalandır. Sadece bir valilik açıklaması var. Eğer valilik bir açıklama yaparsa, o doğrudur. Başka yerlerde çıkan haberler ise yalan ve iftiradır.
“Valilik Açıklamaları Doğrudur, Diğerleri Yalan”
Ana ifade vermeye gitmemiş. Hastaneye gitmiştim, orada ona bir iki tane işlem yapıldı. Yani hastaneye götürdük. Şimdi muhtardır, köyün muhtarıdır. Gidip bir ifade veremez mi? Ya da başkası için gidemez mi? Ama valiliğin yaptığı açıklamada ben “yalandır” diyebilir miyim? Devletin bir kurumudur. Bugün devlet ne diyorsa odur. Hepimiz devlete güveniyoruz.
“Sosyal Medyadaki Haberler Bizi Yıpratıyor”
Sizden ricam, bizi sosyal medyada incitmeyin. Hepimiz perişan haldeyiz. Uyuyamıyoruz, yemek yiyemiyoruz, aklımız başımızda değil. Bu tür haberleri gördüğümüzde telefonu bile açmak istemiyoruz. Biz buradayız, durumumuzu biliyoruz. Geçen gün rahatsızdım, hastaneye gittim. “Babası kalp krizi geçirmiş” deniliyor, ya ne kalp krizi? Ayıp değil mi? İnsanın rahatsızlığı olmaz mı?
İfadeye çağrılanlar varsa götürülecek. Devlet zaten gereken neyse yapıyor.”