Mersin’de geçtiğimiz yıllarda da Onur Yürüyüşü yapılmış ve bu yürüyüşler iktidara yakın grupların saldırılarına uğramıştı…
LGBTİ+ bireyler ve örgütlü oldukları dernekler bu yıl Onur Haftası’nı Pandemi koşullarının da etkisiyle daha çok kapalı mekânlarda yaptı. “LGBTİ+’lar vardır” mesajı içeren afişler belediyenin billboard ve raket gibi açık hava reklam mecralarında kullanıldı. İktidar yanlısı gruplar ve bazı basın yayın organları bu kez o afişler üzerinden LGBTİ+ bireylerin yanısıra CHP’li belediyeyi hedef aldı. Avukat Ezgi Özkan, “Afişlerin içeriği, LGBTİ+’ların da hakları olduğuna, hizmetlere erişimde eşitlik talebinde bulunulduğuna yönelikti. Buradan hareketle, hedef göstermenin nefret söylemi olduğunu, bunun da nefret suçuna zemin hazırladığını ortaya koymak gerek” diyor.
Mersin’de Onur Haftası’nı kutlamak, yürüyüş yapmak isteyen LGBTİ+ bireyler ve örgütlü oldukları yapılar geçmişte bazen valilik engelleriyle karşılaştı, bazen tehdit edildi.
2017 yılında Onur Yürüyüşü’nün yapılması fiziki saldırılar nedeniyle ertelenmiş, LGBTİ+ bireyler yürüyüşü karada yapamayınca bir tekneye binip denizde bir süre tur atarak kutlama yapabilmişti.
2018’de Mersin Valiliği Onur Yürüyüşü’ne izin vermeyince LGBTİ+ bireyler Barış Meydanı’nda basın açıklaması yapmıştı.
2019 yılındaki Onur Haftası’nda toplu yürüyüşe yine izin verilmemiş, bunun üzerine bir dernek binasında toplanan LGBTİ+ bireyler, kostümlerini giyinip tek tek ya da ikişerli, üçerli gruplar halinde Barış Meydanına kadar yürümüş ve Queer Tango etkinliği düzenlemişti.
2020 yılındaki 6. Mersin Onur Haftası da yine pandeminin ve yasakların etkisiyle çoğunlukla kapalı mekânlarda yapılmak zorunda kalmıştı.
Öncekiler gibi 7. Mersin Onur Haftası programı da salgının ve yasakların kısıtlayıcılığından nasibi aldı. Yürüyüşe izin verilmediği için “Beşiktaş Meydanında çimlerde oturma” ve ertesi gün basın açıklaması gibi etkinlikler yapıldı.
Mersin Onur Haftası’nda bu yıl, “varız, var olacağız” duruşunun dile getirilmesi için açık hava reklam mecraları kullanıldı.
Belediye şirketi bilboardları Onur Haftası komisyonuna açtı
Mersin’de şehrin dört bir yanına yayılmış yüzlerce bilboard, raket ve otobüs durağı reklam alanı var ve bunlar Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İmar İnşaat A.Ş’nin sorumluluğunda.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, kentteki birçok reklam alanını LGBTİ+ derneklerinin afişlerine açtı. “Yaşlı, engelli, öğrenci, ebeveyn, mülteci, işçi. LGBTİ+’lar vardır”, “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar”, “LGBTİ+’ların eğitim hakkı, çalışma hakkı, barınma hakkı, sağlık hakkı vardır” sloganlarının yer aldığı rengârenk afişler kentin dört bir yanına asıldı ve Mersinlilere mesaj ulaştırıldı.
Akit gazetesinden hakaret
CHP’li başkan Vahap Seçer, geçtiğimiz yıl sosyal medya hesabından Onur Haftası’nı kutladığı için iktidara yakın çevrelerin linçine maruz kalmıştı. Hükümet yanlısı basın ve bazı sosyal medya kullanıcıları bu kez da ilan reklam alanlarını LGBTİ+ derneklerine açtığı için Vahap Seçer’i hedef aldı.
Yeni Akit gazetesi, Mersin Belediyesi’nin reklam alanlarını LGBTİ+ derneklerine açmasını okurlarına “Şaka değil, gerçek! Bu fotoğraflar Mersin’de çekildi! CHP’li belediyeden sapkınlara tam destek” başlığıyla duyurdu.
Haber de şöyleydi:
“CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi, LGBİ sapkınlarının sözde onur aylarını kutladı. Şehrin dört bir yanına LGBTİ pankartları asıldı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) toplumu ifsad etme çalışmaları devam ediyor!.. Toplumun aleyhine olan tüm oluşumları şartsız koşulsuz kabul eden ve Türkiye’de yaymaya çalışan CHP, bu doğrultuda LGBTİ sapkınlığına da destek çıkıyor.
“Daha önce CHP’li bazı belediyelerin LGBTİ gruplarıyla yaptığı, ‘istihdam anlaşmalarının’ ardından, işbirliği yeni bir boyut kazandı.
“Müslüman Türkiye’de LGBTİ rezilliğine açıkça destek veren CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi, şehrin dört bir yanına mide bulandıran afişler astı!..
“Afişlerde, ‘Yaşlı, engelli, öğrenci, mülteci, ebeveyn, işçi LGBTİ+’lar vardır!’ ve benzeri yazılar yer aldı. Ayrıca her afişte yer alan, ‘2-8 Ağustos 7. Mersin Onur Haftası’ ifadesi de dikkatlerden kaçmadı.”
“Reklamlar yasal mevzuata uygun”
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Akit gazetesinin bu ifadeleri hakkında yorum yapmak istemedi.
Belediye şirketi ise “Asılan afiş ve reklamların tamamı yasal mevzuata uygundur. Herhangi bir sorun bulunmamaktadır” yanıtını verdi.
“Belediyeler, ideolojik açıdan sıkıştırılmaktan çekinebiliyor”
7. Mersin Onur Haftası Düzenleme Komisyonu içinde yer alan Avukat Ezgi Özkan, belediyelerin, kentte ayrımcılığa uğramaksızın hizmete erişimin en temel aracı olduğuna dikkat çekti.
Özkan, “Bu yıl Komisyonun bazı belediyelerle yaptığı görüşmelerde şunu gördük ki temelde mekân kullanımı, materyal desteği gibi olanak sunmakla ilgili bir çekince yok; ancak Valilik tarafından herhangi bir yasak kararı verilmesi durumunda belediyeler, özellikle ideolojik açıdan sıkıştırılmaktan çekinebiliyor. Siyasi iklimin getirdiği dezavantajlardan biri bu ne yazık ki” dedi.
“Nefret söylemiyle karşı karşıyayız”
Özkan, belediyenin bilboard ve afiş desteği vermesiyle ilgili tepkileri ise şöyle yorumladı:
“Geçtiğimiz günlerde, Yeni Akit öncülüğündeki ana-akım medya ve sosyal medya, Mersin’in bazı noktalarındaki bilboardlara asılan afişlerle ilgili LGBTİ+’lar, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve CHP’yi hedef gösterdi. Afişlerin içeriği, LGBTİ+’ların da hakları olduğuna, hizmetlere erişimde eşitlik talebinde bulunulduğuna yönelikti. Buradan hareketle, hedef göstermenin nefret söylemi olduğunu, bunun da nefret suçuna zemin hazırladığını ortaya koymak gerek. Yaşam hakkına müdahaleye varan tehlikeli bir zihniyetle karşı karşıyayız. Geçmişte de 3. Mersin Onur Haftası programı duyurusundan itibaren ana akım ve sosyal medyada nefret söylemine baş vurulmuş, Mersin Onur Haftası Komisyonu olarak tehdit ve hakaret içeren paylaşımlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. LGBTİ+ Hareketi için önemli bir kazanım da olmuş; ilk nefret söylemi davasının açılması sağlanmıştı. Her ne kadar yargılama sonucunda ilk ve ikinci derece mahkemeleri tarafından sorumlu hakkında beraat kararı verilmişse de Yargı Reformu sonrasında temyiz hakkı elde edilmiş olup dava, şu an temyiz aşamasındadır. Yargıtay’ın nefret söyleminin basın özgürlüğü kapsamında düşünülemeyeceği, hakkın kötüye kullanımı olduğu yönünde karar vermesini bekliyor, en son Yeni Akit Gazetesinin de ısrarla hedef gösterdiği LGBTİ+’ların haklarının insan hakları olduğunu hatırlatıyoruz.”