Amberin Zaman’ın Al Monitor’deki haberi şöyle:
“Yaklaşık on yıllık bir aradan sonra Türkiye, Kürtleriyle yeni bir barış sürecinin eşiğinde mi? Bu soru, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müttefiki olan aşırı sağcı milliyetçi lider Devlet Bahçeli’nin geçen hafta meclisin açılış oturumunda uzun süredir “terörist” ve “haşere” olarak nitelendirdiği Kürt milliyetçisi milletvekillerinin yanına gidip ellerini sıkmasından bu yana hararetle tartışılıyor.
Peki ne değişti? Erdoğan mı onu bu işe bulaştırdı? Eğer öyleyse, neden? Al-Monitor’a konuşan ve hükümetin Kürt dosyasını yakından bilen üç kaynak, hükümet ile PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan arasında fiili müzakerelerin yeniden başlaması için istikşafi görüşmelerin başladığını söyledi. Kaynaklardan ikisi Öcalan’ın son dönemde Irak’taki Kandil Dağları’nda bulunan PKK liderliğiyle doğrudan görüşmesine izin verildiğini söyledi.
Kaynaklardan biri, “Öcalan onlara silah bırakmayı tartışma zamanının geldiğini söyledi,” dedi.
Kürdistan. Kaynaklardan biri, “Öcalan onlara silah bırakmayı tartışmanın zamanının geldiğini söyledi,” dedi.
Kaynaklardan biri, kendi geleceklerine nasıl karar vereceklerini sorduklarında Öcalan’ın sinirlenerek telefonu kapattığını söyledi. İkinci kaynak, iddia edilen görüşmenin sorunsuz geçmediğini söyledi ancak daha fazla ayrıntı vermedi. Kaynaklar iletişimin nasıl sağlandığını açıklamadı. Al-Monitor Irak’taki PKK kaynaklarıyla WhatsApp üzerinden iletişime geçti.
Diğerleri gibi özgürce konuşabilmek için adının açıklanmasını istemeyen kaynaklardan biri “Yeni bir barış sürecinin başladığını söyleyebiliriz” dedi. “Yetkililer Öcalan’la görüşüyor.”
Al-Monitor kaynakların PKK’yla ilgili anlattıklarını teyit edemedi. Muhalif kaynaklar Al-Monitor’un yorum talebine yayın saati itibarıyla yanıt vermedi.
Hükümet, kendi ifadesiyle, Orta Doğu’da Türkiye’nin doğu komşusunu da içine alabilecek daha geniş çaplı bir çatışma tehdidi karşısında harekete geçti. İsrail, İran’ın 1 Ekim’de Tel Aviv’e düzenlediği balistik füze saldırısına vereceği yanıtı düşünürken Ankara da diğer bölgesel aktörler gibi diken üstünde. Türk yetkililer, ortaya çıkan kaos ve istikrarsızlık ortamında, Hizbullah müttefiklerinin ve diğer Şii milislerin zayıflamasıyla birlikte, İran rejimi içindeki güçlü İran Devrim Muhafızları gibi grupların PKK ile anlaşma yapabileceğini iddia ediyor.
İran, Sünniler ve Şiiler arasında bölünmüş, azınlığı oluşturan büyük ve huzursuz bir Kürt nüfusa sahip. Türkiye uzun zamandır İran rejimini, Kandil’deki üsleri İran’a komşu olan PKK ile suç ortaklığı yapmakla suçluyor. Her iki taraf da bu iddiayı reddediyor.
Mahsa Amini adlı bir Kürt kadının İran’ın din polisi tarafından gözaltında öldürülmesinin ardından 2022 yılında ülkeyi sarsan ülke çapındaki protestoların ardından yetkililerin artan baskısı nedeniyle çok sayıda İranlı Kürt PKK’ya katılıyor.
Kaynaklardan bir diğeri, “Kürtlerle diyaloğa şiddetle karşı çıkan Bahçeli’nin kamuoyuna ilk ulaşan kişi olması, Erdoğan’ın biz ciddiyiz, bizi engellemeyecek deme şekli,” dedi.
“Başka bir Suriye’yi önlemek istiyorlar. Bu kez proaktif olmak istiyorlar,” diye ekledi aynı kaynak. Eğer gerekçe gerçekten buysa, görüşmeler muhtemelen ölü doğacaktır.”