Eski Başbakanlardan Erbakan’ın onuncu ölüm yıldönümü vesilesiyle Saadet Partisi tarafından düzenlenen program liderleri buluşturdu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun davetiyle düzenlenen anma toplantısına CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DEVA Lideri Ali Babacan, Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan, BBP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Eren, İran ile Pakistan’ın Türkiye büyükelçileri, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ve çok sayıda milletvekilinin de katıldığı programa TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Erdoğan mesaj gönderdi.
Programda liderler şu mesajları verdi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan:
“86 senelik mahzunluğun ardından Ayasofya’yı yeniden ibadete açarak, Sultan Fatih’in vasiyetini yerine getirmenin yanında Erbakan hocamızın en büyük hayalini gerçeğe dönüştürdük. 94 ruhu ve 2053 vizyonuyla çalışmaya devam edeceğiz.”
Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu:
“Bugünlerde neredeyse herkes Millî Görüşçü, herkes Erbakancı. Bu bizi emin olun memnun ediyor. Herkes Erbakan’ın yolundan gitmeye çalışıyor. Bundan mutluluk duyuyoruz ama kimse Erbakancılık adı altında Saadet Partisine ayar vermeye kalkmamalıdır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Türkiye’nin ihtiyacı olan ezgiyi bir kez daha bu salonda seslendirmeye başladığımıza inanıyorum. Tüm kırgınlıklarımızı ve acıları gidermeliyiz. Bütün geçmişi geride bırakarak helalleşmeliyiz. Karşılıklı bağışlamaya ve hoşgörüye dayanan kardeşlik ortamını oluşturmalıyız. Ancak bunları başardığımız amana yaşanabilir bir Türkiye’yi kurabiliriz. Ama bugün dostlarımın arasında saymadıklarımız da düşmanlarımız olarak görmüyoruz. Dostlarımız vardır, ancak düşmanımız yoktur. Merhum Erbakan hocadan öğrendiğimiz de budur. Lideri olduğu siyasi partiler kapatıldığında dahi cumhuriyete olan bağlılığından geri adım atmamış, ülkeyi kutuplaştırmamıştır.”
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar:
“28 Şubat darbesinin hedefi dönemin Refah Yol Hükümetinin Başbakanı merhum Erbakan ve partisiydi. Hedef bununla sınırlı değildi. Geniş bir toplumsal ve siyasal alanı, demokratik örgütlenmeleri de kapsamına alıyordu. Kürt sorununda çatışmalar yoğunlaşmış, şiddet yükselmiş, acılar yaygınlaşmıştı. Diğer yandan barışçıl, demokratik çözüm arayışları da özel yoğunluk kazanmıştı. Erbakan Hoca’nın bu arayışlarda çok önemli ve özel bir yeri olduğunu hatırlamak lazım. Samimiyetle çaba harcıyor, cesaretle girişimlerde bulunuyordu. Kürt sorununa yaklaşımı meseleyi diyalog, siyaset ve bu topraklarda kardeşlik hukuku içinde çözme esasına dayanıyordu. Eğer Erbakan Hocanın çabaları sonuca ulaşsaydı, müdahaleyle karşılaşmasaydı şu an çok farklı bir ülkede yaşıyor olurduk. Müktesebatının bu çok kıymetli tarafı öne çıkarılmıyor, biraz gölgede tutuluyor. Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat darbesinin en önemli hedeflerinden birisi Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü arayışlarının önünü kesmekti. Çatışmalı süreci, vesayetçi statükocu sistemin devamlılığı açısından sürdürülebilir kılmaktı.”
DEVA Lideri Ali Babacan:
“1974 yılında Erbakan’ın MSP’si ile Ecevit’in CHP’sinin kurduğu koalisyonun amaçlarından birisi 141, 142 ve 163. maddelerden, düşünce suçundan hüküm giyenlerin affedilmesini sağlamaktı. Erbakan o günlerde ‘Memlekete iç barış hürriyet havası ile gelecektir. Günah fikirde değildir’ demişti. Bu sözlerde zamanının çok ötesine uzanan bir bilgelik görüyoruz. Nöbet değişimleri yaşandı ama günahın fikirlere yüklendiği günler geride kalmadı. Farklı görüş dile getirenler kendilerini karakolda buldu. Bu yönetim zihniyeti ülkemizi renksizleştiriyor, siyasetin de memleketin de tadı tuzu kaçıyor. Zalimin karşısında mazlumdan yana duranlar, devlet gücü ellerine geçtiğinde zulüm yapmamalıdır. Bugün ‘Garson devlet’ şiarını yaşatmaya ihtiyaç vardır.”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu:
“Gerilimlerin ortasında hem sayın Ecevit’le hem sayın Demirel ve sayın Türkeş ile koalisyon kurdu. Herkesle konuşabilir bir siyasi şahsiyeti inşa etti. Yaşanabilir bir Türkiye inşa etmek istiyorsak, Türkiye’nin tarihi mirasını omuzlarında taşıyacak bir bilince sahip olmak ve Türkiye’yi dünyaya açmak lazım. İnsanlıktan kopmuş bir İslam dünyası, İslam dünyasından kopmuş bir Türkiye yaşayamaz. İnsanlığa hitap etmeli, İslam dünyasının her kanayan yarasına ses vermeliyiz. Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman’ın sokaklarda selamlaşması yasaklanmış, kadınlarına insanlık dışı davranış sergilenirken hocamızı yâd edip, tüm siyasileri Uygur davasına sahip çıkmaya davet ediyorum. Her türlü darbe teşebbüsüne, darbeci anlayışa, otoriter zihniyete ve otoriterliğin arkasında saklanan yolsuzluğa karşı dimdik ayakta durmak zorundayız.”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal:
“Bugün selefi akımların girdabında can veren İslam dünyasının girdiği bu çıkmaza Türkiye’nin girmemesi adına meşru çizgi içinde dillendirilmesine öncülük etmiş Erbakan’ı rahmetle anıyorum.”
İYİ Partili Nuri Okutan:
“Türkiye yaşanabilir bir ülke olmaktan çıktı. Nüfusumuzun yarıdan fazlası fırsat bulsa ülkeden kaçacak. İnsanımızın gelecek umutları azaldı. Ülkemiz adına endişeliyiz. Ülkemizin idarecilerini Batı şeytanlaştırmaya çalışırken üzülüyoruz. Bizim yöneticilerimiz tarafından Batıya malzeme verilmesinden dolayı ayrıca üzülüyoruz. Türkiye hedef olmaktan çıkarılmalı.”