Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının bitiminde, maçın hakemi Halil Umut Meler’e yumruk atması sonucu tutuklanan ve Ankaragücü Başkanlığı’ndan istifa eden Faruk Koca, Türkiye’nin en çok konuşulan ismi oldu. 2021’de Ankaragücü’nün başkanlığına seçilen Koca, kamuoyunda daha önce de siyasetçi kimliğiyle birçok defa gündeme gelmişti.
2002-2011 yılları arasında iki dönem AK Parti milletvekilliği yapan Koca, Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu 2003’ten cumhurbaşkanı seçildiği 2014’e kadar oturduğu Ankara Keçiören’deki dairenin ev sahibiydi. 11 yıl boyunca Erdoğan’ın hem ev sahibi hem de üst kat komşusu olan Koca, kendisine en yakın isimlerden biri olarak bilindi.
Erdoğan’ın 2014’de Cumhurbaşkanı seçilene kadar 12 yıl boyunca Koca’nın kiracısı olarak ikamet ettiği Keçiören Subayevleri’ndeki apartman.
Peki Faruk Koca kimdir ve daha önce hangi olaylarla gündeme gelmişti?
Ankara’ya 80 km uzakta bir Kürt köyünde doğdu
Koca, 15 Nisan 1964 tarihinde Ankara Bala’ya 37 kilometre uzaklıkta bir Kürt köyü olan Derekışla’da doğdu.
Nüfusunun büyük bölümü Atman (Etmana, Etmaneki) aşiretinden olan köyün, sakinleri tarafından kullanılan Kürtçe bir adı da var: “Xeçaniya”. Köyde yaşayanların çoğu halen Kürtçe konuşuyor ve Kürt adetlerini yaşatıyor.
Ankara Bala’ya bağlı Kürt köyü Derekışla (Xeçaniya).
Erdoğan’la yolu 1998’de kesişti
Lise mezunu olan Koca, Ankara’da yap-sat şeklinde projeler yapan bir inşaat müteahhitiydi. Koca’nın yolu, Recep Tayyip Erdoğan ile 1998’de İBB Başkanı olduğu dönemde kesişti.
AK Parti kurulmadan önce Erdoğan’la birlikte hareket etmeye başladı ve 2001’de kuruluşundan itibaren de AK Parti’de yer aldı.
2002’de AK Parti’nin iktidara geldiği seçimlerde Ankara 1. Bölge 8’inci sıradan milletvekili seçilerek Meclis’e girdi.
Erdoğan’ın araçta kilitli kaldığı balyoz olayının kahramanı
Koca, 17 Ekim 2006 tarihinde Erdoğan’ın makam arabasının içinde baygın bir halde kilitli kalması üzerine aracın camının balyozla kırılarak Erdoğan’ın hastaneye yetiştirildiği olayın kahramanıydı.
Olay sırasında Erdoğan’ın makam arabasının arkasındaki araçta bulunan Koca, yaşananları şöyle anlatmıştı:
“Ben Başbakan’ın konvoyundaki diğer araçtaydım. TBMM kapısına geldiğimiz anda makam aracı aniden dönüş yaptı. Harun iyi bir şofördür. Bir dakika içinde hastaneye ulaştı. O esnada kaldırıma çıkmış, bazı arabaların aynalarına çarpmış olabilir.
Hastaneye geldiğimizde Ömer Çelik arabadan inerek doktor istedi.
O arada korumayla şoför de inince kapılar kilitlendi. Ağır silahlar vardı. Korumalar kapıyı açmak için arabaya ateş etmeyi düşündüler. Ama zırhlı araca ateş etmek kötü sonuçlar doğurabilirdi. Camı kırmak için tuğlayla da vurdular.
O anda yandaki inşaatı gördüm. Bir inşaatçı olarak hemen oradan balyoz getirmelerini istedim. Korumalar koştu getirdi, cama vurdular. Hastanenin yanında inşaat olmasaydı işimiz zordu. Neyse ki balyoz bulundu. Öldü diye düşündük. O anın psikolojisiyle herkes bir şey yapmaya çalışıyordu. Cam çatlatılınca hemen kapıyı açarak Başbakan’a seslendim. ‘İyi misiniz?’ dedim. Bir şey demedi. Nefes alıp almadığına baktım. Aldığını görünce rahatladım. Baygındı. Üstüne başına baktım. Ceketi yırtık değildi. Arabadan alarak hemen içeri götürdük. Yarım saat sonra kendine geldi.”
“Başbakan evinde kalmaya devam edecek bir süre daha kira alamayacaksın diye ağladın değil mi?”
Koca, 2007’de 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin bitimi öncesinde Erdoğan’ın AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü açıkladığı AK Parti Meclis Grup Toplantısı’nda ağlamıştı.
Diğer milletvekili arkadaşları ise Koca’ya “Başbakan evinde kalmaya devam edecek bir süre daha kira alamayacaksın diye ağladın değil mi?” diye espriler yapmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yayımlanan e-muhtıra, Cumhuriyet Mitingleri ve 367 krizi sonucu cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılamaması nedeniyle 22 Temmuz 2007’de gidilen erken seçimde de AK Parti Ankara 1. Bölge 7’inci sıra milletvekili adayı oldu ve yeniden Meclis’e girdi.
“Fire listesi” tutunca Kürşad Tüzmen’le kavganın eşiğinden döndü
Koca, Mayıs 2010’da 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma sunulacak olan anayasa değişikliği paketinin oylamaları devam ederken eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’le yaşadığı bir gerilimle gündeme geldi.
Anayasa değişikliği paketinin, siyasi partileri kapatmayı zorlaştıran 8. maddesi, AK Parti’nin verdiği fireler nedeniyle 3 oy farkla reddedildi.
Bu sırada Koca’nın, AK Partili yedi milletvekilinin adının bulunduğu olası “fire listesi” yazdığı görüntülendi.
Listede bir önceki ay bakanlıktan alınan AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen ile birlikte Sadık Yakut, Vahit Erdem, Köksal Toptan, Murat Başesgioğlu, Reha Çamuroğlu ve Hilmi Güler’in adları vardı.
Meclis kulisinde ‘Yeter ulan kimmiş o bizim adımızı karıştıran’ diye bağıran Tüzmen, ardından TBMM Genel Kurulu’nda “Kabinlere kamera mı koydun nereden biliyorsun sen” diye seslendiği Koca’nın üzerine yürüdü. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; araya girerek, Tüzmen’i meclis bahçesine çıkarttı.
Daha sonra parti grubunda da Erdoğan’a seslenen Tüzmen, “Ev sahibiniz olan arkadaşın böyle bir liste yapması bizi üzdü. Sizinle zaman zaman ters düştüğümüz oldu ama nihai karara hep uyduk. Bu arkadaşlara böyle bir görev mi verildi” diye konuştu.
Tüzmen’in olayla ilgili gazetecilere yaptığı “Ben içerde konuşurum tartışırım ama bunu siz duymazsınız. İçeride ne karar verilirse ona uyarız. Başbakan uçurumdan atlıyorsa, bize yakışan onun arkasından atlamaktır. Karar doğrudur yanlıştır önemli değil, Türk töresi böyle gerektirir” sözleri kamuoyunda çok tartışılmıştı.
Koca, 2011 seçimleri öncesinde milletvekili adaylığı başvurusunda bulunmadı.
İhmal cinayetinde tazminata mahkum oldu
2010 yılında on yaşındaki Seda Nur Özdemir, evlerinin yakınındaki boş arazide bulunan, yağmur suyuyla dolmuş 3 metre derinliğindeki bir hafriyat çukuruna düşen kardeşini kurtarmak için çukura atladı. Abla-kardeşin yardım çağrısına koşan çevredekiler; 7 yaşındaki Murat Can Özdemir’i kurtarırken, kardeşini kurtarmak için hafriyat çukuruna atlayan Seda Nur Özdemir hayatını kaybetti.
Hafriyat çukuru, 2003 yılında Koca’nın şirketinin başladığı bir proje için açılmıştı. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, arsayı kentsel dönüşüm alanına dahil edince proje durmuş, 3 metrelik çukur aradan geçen 7 yılda yağmur suyuyla dolmuş, dolan yağmur suyu boşaltılmamış, çukurun etrafında ilk zamanlarda tedbiren çakılan tahtalar ilerleyen yıllarda bakımsızlıktan sökülmüş ve hiçbir kurum ya da kişinin su dolu 3 metrelik bir çukurun yaratabileceği tehlikelerle ilgilenmemesi sonucunda on yaşındaki Seda Nur Özdemir hayatını kaybetmişti.
Olayla ilgili, milletvekili olduğu dönemde yargılanamayan Koca hakkında dokunulmazlığının kalkmasından sonra, 13 Şubat 2012’de “taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla iddianame düzenlendi.
Koca olaydaki ihmalin kendisinde değil, arsasındaki çukurla ilgilenmeyen mal sahibi ve inşaatın yapılmasını engelleyen dönemin AK Partili Ankara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek’te olduğunu söyledi.
Kasım 2014’te 1 yıl 8 ay hapis cezası alan Koca’nın cezası, 20 taksitte ödeyeceği 12 bin 100 TL para cezasına çevrildi. Karar kamuoyunda tepkilere yol açmıştı.
Melih Gökçek.
Fethullahçı polisler tarafından Hakan Fidan’la birlikte “İran ajanı” ilan edildi
22 Temmuz 2014’te, daha sonra FETÖ’den hüküm giyecek birçok emniyet müdürü ve polisin gözaltına alındığı operasyonla, FETÖ mensubu polisler tarafından telefonlarının dinlendiği tespit edildi.
Operasyon sonucunda FETÖ mensubu polislerin, Koca’yı İran istihbaratıyla bağlantılı göstermeye çalıştığı hatta dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile İran istihbarat örgütleriyle arasındaki organizasyonu sağlayan kişi olduğunu gösterecek şekilde “delil yaratma” çabasında oldukları ortaya çıkmıştı.
“Gökçek’in söylemi doğru değil, bize en çok desteği Mansur Yavaş verdi”
Koca’nın Gökçek’le husumeti, aktif siyasetten uzaklaşıp ticari faaliyetlerine ve Ankaragücü’ne yoğunlaştığı dönemde daha görünür hale geldi. Bu görünürlükte Koca’nın; 2009’da MHP’den, 2014’te CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Gökçek’in karşısına çıkan Mansur Yavaş ile ahbaplığının da etkisi var.
Gökçek, Ankaragücü’nün 2020-2021 sezonunun sonunda Süper Lig’den 1. Lig’e düşmesi üzerine Yavaş’ı hedef alan şu tweeti attı:
“40 yıllık tarihinde Ankara İlk Kez Süper Ligde takımsız kaldı. Ankaragücü iki yılda iki kez küme düştü. Bu başarı Mansur Yavaş’ın. Mansur Ankaragücü’nü Avrupa’ya taşıyacaktı. Beypazarı’na başkan olduğu yıl Beypazarıspor’u küme düşüren adamın adıdır Mansur Yavaş. Ver gazı.”
O sırada Ankaragücü asbaşkanı olan Koca, “Ben AK Partiliyim. Doğruya doğru diyeceksin. Mansur Yavaş bize hep destek oldu, en çok desteği o verdi. Melih Gökçek’in bu söylemi doğru değil” açıklamasında bulundu.
Koca, bundan bir ay sonra yapılan kongrede rakibine büyük bir oy farkı atarak Ankaragücü Başkanlığı’na seçildi. Ankaragücü, o sezon 1. Lig’de şampiyon oldu ve 2022-2023 sezonunda yeniden Süper Lig’e dönmeye kazandı.
Temmuz 2022’deki Ankaragücü kongresine Koca tek aday girdi. Ancak tek aday girse de rakibi olan kongreden çok daha tansiyonu yüksek bir kongre oldu.
AK Parti Ankara İl Başkanı’ndan Koca’ya: “Cumhurbaşkanımızın ismini ifade etmekten imtina edenler…”
Kongrede adının anons edilmemesi, sonra da yanlış anons edilmesi üzerine salondan erken ayrılan AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan Twitter’dan Faruk Koca ve Ankaragücü yönetimini eleştirdi.
“Ankaragücü olağanüstü kongresinde partimize ve milletvekillerimize yönelik sergilenen nezaketsiz tutum ve saygı sınırlarını aşan tavrın öncelikle misafirperverlikle bağdaşmadığını ve böylesine köklü bir kulübe de asla yakışmadığını ifade ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini ifade etmekten imtina edenler Cumhurbaşkanımızın Ankara’ya katkılarına bir teşekkürü esirgeyenler bizlerin bulunduğu salonlarda ifadelerine tavırlarına dikkat etmelidirler.
Ankaragücü taraftarlarıyla büyük bir camiadır, Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve yönetiminin böylesine köklü bir çınarı yakışıksız tavırlarıyla yıpratmaya hakkı yoktur, kınıyor ve nezakete davet ediyorum.”
Gazeteci Zihni Çakır da Koca’nın 2019 yerel seçimlerinde Yavaş’ın seçim kampanyası için toplantılar düzenlediğini iddia etti.
“Cumhurbaşkanı’yla arama hiç kimsenin girmesine müsaade etmem”
Özcan’ın tepkisi ve Çakır’ın iddialarıyla ilgili Serbestiyet’e açıklama yapan Koca şunları söylemişti:
“Cumhurbaşkanı’yla benim arama hiç kimsenin girmesine müsaade etmem. Biz 24 yıldır beraber yürüyoruz. Hukukumuz belediye başkanlığı dönemine kadar gider.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 19 Mayıs’ta kutlamalarımıza katıldı. Stat sözünü verdi. Bir ay içinde de stat ihalesi yapıldı ve temeli atıldı. Ben de kongrede bundan dolayı kendilerine teşekkür ettim. Bu Cumhurbaşkanı’na teşekkür olmuyor mu?
Zihni Çakır’ın iddiası doğruysa hem AK Parti’den hem de Ankaragücü başkanlığından istifa ederim.”
“Karl Marks’ın dediği gibi…”
Koca’nın geçen sene Ankaragücü’nün Mamak Belediyesi’nin basketbol ve hentbol takımlarını devraldığı imza töreninde yaptığı konuşmadaki, “Karl Marks’ın dediği gibi altyapı olmadan üst yapı tamamlanmaz” sözleri gündeme gelmişti.
Fair play ödülü aldı
Koca, 26 Aralık 2022’de TFF’nin Fair Play Ödülü’ne layık görüldü.
Ödül konuşmasında şunları söyledi:
“Fair-Play ruhunu yaşatmak için elimden geleni yapacağım. Bu ödülü almak bundan sonra atacağımız adımlarda bize daha fazla sorumluluk yüklüyor. Bu ivmenin taşınması için kulüp başkanı olarak elimden geleni yapacağım.”
Ankaragücü Başkanlığı’na gelen selefiyle Natura Vadi’yi yaptı
Mayıs 2022’de “Ankara’nın en iyi vaadi” sloganıyla duyurulan Natura Vadi projesini satışa açtı.
Koca’nın Natura Vadi projesindeki ortağı da kendisinin yerine Ankaragücü Başkanlığı’na seçilen Fırat Life Style Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Mert Fırat idi.
Natura Vadi’nin lansman törenini eski manken Nefise Karatay sunmuştu.
Ahmet Çakar’ın “Faruk Koca, İran’la ilişkini anlat”tan kastı ne?
Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e yumruk attığı Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından, eski hakem Ahmet Çakar Beyaz TV’deki “Beyaz Futbol” programında “Faruk Koca, sana soruyorum; Bana İran’la ilişkini anlat” diye seslendi.
Konuyla ilgili daha fazla detay vermeyen Çakar’ın, “Koca-İran ilişkisi” diye kast ettiğinin; 2014’te FETÖ mensubu emniyet müdürlerinin iddiasıyla gündeme gelen “Koca’nın İran istihbarat örgütleriyle iş birliği yaptığı” iddiası olabileceği düşünülüyor.