X platformu tarafından sulh ceza hakimliği kararı üzerine Türkiye’den erişime engellenen yüzün üzerindeki hesabın arasında hukukçu ve Serbestiyet yazarı Levent Mazılıgüney ile Artıgerçek haber sitesinin hesapları da bulunuyor.
Sulh ceza hakimliğinin hesapların kapatılmasına gerekçe olan 5 Şubat 2025 tarihli kararında, hesapların kapatılmasıyla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bir gün önce yani 4 Şubat 2025 tarihinde gönderilen yazılara atıfta bulunuldu.
Hakimlik kararında, X hesaplarının kapatılma gerekçesi olarak şu ifadeler yer aldı:
“Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla içeriğin çıkarılması/erişimin engellenmesine dair Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun tedbir kararının onaylanmasına…”
“2022’de de kapatma kararı verilmişti ama en azından bir gerekçe gösterilmişti”
Hesabı kapatılan Levent Mazılıgüney, Serbestiyet’in sorularını yanıtladı.
Levent Mazılıgüney.
X hesabınızın kapatılma sürecini ve kapatılması talebinin gerekçesini anlatır mısınız?
Aslında daha önce 2022 yılında da başka Twitter hesaplarıyla birlikte benim hesabım için de sulh ceza hakimliği tarafından kapatma kararı verilmişti. O kararda, hesabımın kapatılma gerekçesi olarak bir paylaşımım gösteriliyordu. Askeri öğrenciler masumdur dediğim bir tweetim gerekçe gösterilmişti.
Yani bir paylaşımı gerekçe göstererek tüm hesabın kapatılmasına karar vermişlerdi. Ancak 2022’deki kararda en azından ben kendimi neye karşı savunacağımı biliyordum, neden hesabımın kapatılmasının istendiğini biliyordum.
“Halkın vergilerinden 5 milyon TL’ye yakın para ödendi”
2022’de bir sonraki sulh ceza hakimliğine yaptığımız itiraz reddedilmiş ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaat etmiştik. AYM, 2024 yılında hesabın kapatılması kararının ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmederek bana 20 bin TL tazminat ve başvuruyu yapan avukatıma da vekalet ücreti ödenmesine karar vermişti. Ben ve avukatıma toplamda yoksul halkın vergilerinden 38 bin TL ödeme yapıldı.
AYM’nin o kararında, 2015-2023 yılları arasında sulh ceza hakimliği kararıyla kapatma kararı verilen benimki dışında 61 Twitter hesabı daha vardı. Kararda, 62 dosyadaki toplam tazminat tutarı 3,5 milyon TL’ydi ve toplamda 1 milyon TL’nin üzerinde de avukatlara vekalet ücreti vardı. Yani 5 milyon TL’ye yakın bir para yoksul halkın vergilerinden ödendi. Zaten o zaman da konuyla ilgili Serbestiyet’in haberine konuşmuştum.
“Listedeki bazı hesapların tamamen kapatılması, bazılarının sadece bir paylaşımının kaldırılması isteniyor”
2025 yılında yeni verilen kararda 2022’den de geriye gitmiş durumdayız. Orada gerekçe olarak bir paylaşımım vardı ve kararda onun ekran görüntüsü de konmuştu.
Yeni kararla ilgili süreç ise Emniyet’in 4 Şubat’ta yaptığı bir listeyle başlıyor. Emniyet’in hazırladığı bu listede bir enteresanlık var. Erişim engeli talep edilen linklerden bazıları paylaşım linki bazıları ise hesap profili linki.
Yani bu ne demek? Bazı hesapların komple kapatılması talep edilirken bazı hesaplardan ise yalnızca yapılan birer paylaşımın kaldırılması isteniyor. Tabii ki sadece o paylaşımın engellenmesi de ifade özgürlüğüne müdahaledir.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliği sosyal medya paylaşımlarıyla sarsılmaz”
Avukatıma verdikleri sulh ceza hakimliği kararında hesabımın neden kapatılmak istendiğiyle ilgili bir şey anlaşılmıyor. Tüm dosyayı almak üzere adliyeye gittik. Tüm dosyaya bakarsak bunu kim niye talep ettiyse herhalde bir gerekçe yazmıştır, ‘şu paylaşımlardaki şu hususlar nedeniyle’ diye bir şey belirtmiştir diye düşünmüştük.
Türlü zorluklar sonucunda tüm dosyayı aldık ama taleple ilgili sadece genel ifadeler var: “Kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması.” Ben kimin canına ve malına kastetmişim? ‘Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması.’ Ne yapmışız bununla alakalı? ‘Suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla içeriğin çıkarılmasını ve erişimin engellenmesi.’
Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlet. Sosyal medya paylaşımlarıyla milli güvenliği, kamu düzeni vs. sarsılacak bir devlet değil. Bu işlemleri yapanlar bana göre ülkeye sürekli olarak hakaret ediyorlar. Onlar, ülkeyi küçük gösteriyor.
“Hakimlik saatler içinde 140 hesapla ilgili nasıl bir inceleme yaptı?”
Tamamen bu genel ifadelerle 140 civarı linkle ilgili toplu bir karar alınmış. Emniyet, 4 Şubat’ta yazıyı BTK’ya göndermiş. BTK da aynı gün sulh ceza hakimliğine göndermiş. Sulh ceza hakimliği de 5 Şubat günü saatler içinde 140 hesapla ilgili nasıl inceleme yaptı da bir günde bu kararı verdi?
Hakimlik, Emniyet ve BTK’nın belirttiği hususların doğru olduğu çıkarımına nasıl vardı? 140 hesabın her birine 10 dakika ayrılsa 1400 dakika yani neredeyse 24 saat ediyor zaten.
Bu durumda hakimliğin maalesef noter gibi gelen talebi onadığını düşünüyorum.
“Kararda görünen tek paylaşımım İsrail aleyhine bir belgeseldeki konuşmamdan bir bölüm”
Biz ifade özgürlüğünün ihlali gerekçesiyle itiraz edeceğiz. Yıllardır o hesaptan binlerce paylaşım yapmışım ve ben orada kendimi on binlerce insana ifade ediyorum, 140 bine yakın takipçim var.
Hesabımı şu an tamamen erişime engellediler ve neden engelledikleriyle ilgili hala bir fikrim yok.
Sadece hesabımın profil bölümünden bir ekran görüntüsünü almışlar. O ekran görüntüsünde de sadece bir tane paylaşımım görülüyor. O paylaşımı 2 Şubat’ta yani Emniyet’in yazısından iki gün önce yapmışım. Acaba bu paylaşımım nedeniyle mi erişim engeli geldi diye düşünüyorum. Çünkü başka bir paylaşımım görülmüyor kararda ve Emniyetin hazırladığı listede.
“’İsrail’le ticarete’ tepkimden rahatsızlık duyulmuş olabilir”
Hakimlik kararında görülen paylaşımınızın içeriği nedir?
O paylaşımda benim Filistin halkının İsrail’e karşı haklı direnişini destekleyen belgeseldeki konuşmamdan bir bölüm var. O belgeselde yer aldığım için de kendimle onur duyuyorum. O paylaşımda ‘Biz tarafız’ demişim. Belgeselin adı da ‘Taraf Olmak’. Bu belgeselde Muhammed Emin Yıldırım, Mehmet Akif Ersoy, Filistin İçin Bin Genç’ten aktivist arkadaşlar gibi birçok kişi var. Biz insanlıktan, insan onurundan, yaşam hakkından tarafız. Bu nedenle işgalci ve insanlığa karşı suç işleyen İsrail hükümetinin karşısındayız demişim paylaşımda. Ben bu paylaşımdan da onur duyuyorum.
Ekran görüntüsünde başka bir paylaşım görünmediği için herhalde kapatma kararı bununla alakalı diye düşünüyorum. Çünkü ben o belgeselde ‘İsrail hükümetiyle tek bir iğneyle olsun ticaretini devam ettiren herkes, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, İsrail’in suçlarına ortaklık etmiştir’ diye bir cümle kurdum. Belki de bundan rahatsızlık duyuldu. Belki de diyorum çünkü karardan başka bir şey anlaşılmıyor.
Mazılıgüney’in hakimlik kararında görülen paylaşımı.
“AYM’den veya olmazsa AİHM’den yine ihlal kararı çıkacaktır”
Bundan sonraki süreçte ne yapacaksınız?
Şimdi bir üst numaralı sulh ceza hakimliğine itiraz edeceğiz ve muhtemelen de reddedilecek. Sonra yine AYM’ye gideceğiz. Öncekinde olduğu gibi yine tazminat çıkacak. Yoksul halkın vergilerinden oluşan Hazine’den bir miktar daha para çıkmış olacak.
Bu karar seneler sonra verileceği için kararın bu hesabın kullanımıyla ilgili bir anlamı olmayacak. İfade özgürlüğüm senelerce ihlal edilmiş olacak.
“Halk TV’nin haberine üzüldüm”
Bu konuyla ilgili bir şey daha belirtmek istiyorum. Bu olayla ilgili beni en çok üzen şey Halk TV’nin haberi oldu. Halk TV sitesinde ‘Sosyal medyadaki FETÖ’cüler tek tek tespit edildi: Erişim engeli getirildi’ başlığıyla haber yaptı. Kendi genel yayın yönetmeni tutuklu olan bir medya kuruluşunun böyle bir haber yapmasını akıl tutulması olarak görüyorum.
Ben insanlık dışında bir örgüte bağlı değilim. Herhangi bir örgüt üyeliği suçlamayla yargılanmadım bile. Hakkımda açılan soruşturmada 2018 yılı başında takipsizlik kararı verildi.
Halk TV’nin hesabından daha sonra silinen paylaşım.
“Muhalif görünümlü troller listeye ekletti”
Benim hesabımla ilgili aslında bir engelleme talebinin olmadığı ama bazı kişilerin talebiyle benim hesabımın da bu listeye dahil edildiğini duydum. Bu kişilerin kamuoyunda adı bilinen muhalif görünümlü bazı troller olduğu söyleniyor.
Bunu konuşan herkes de ülkemiz koşullarında gayet olağan görüyor. Bu da bu işin ne kadar keyfiliğe açık olduğunun göstergesi.
“Türkiye’de temsilcilik açtırma ısrarının nedeni bu kararla ortaya çıkıyor”
Eski adıyla Twitter, yeni adıyla X, sulh ceza hakimliğinin kararına uyarak hesapları kapatmak zorunda mı?
Hayır, zorunda değil fakat Elon Musk’a devredildikten ve Türkiye’de temsilcilik açıldıktan sonra maalesef hakimlik kararlarını uygulama yoluna gidiyor. Burada yasaklama kararı verilen hesaplardan 1-2 tanesi hariç hepsini şu an erişime engellemiş durumda X.
Örneğin 2022’de hesabımın kapatılması için sulh ceza hakimliği kararı verilince kullanıcı adını değiştirdim. Kullanıcı adını değiştirdiğim için ve Twitter da o dönem hesap kapatma kararlarını genelde uygulamamayı tercih ettiği için hesabım kapatılmadı. Hesabın kapatılma gerekçesi olan paylaşımı tedbiren silenler de olmuştu ve onların hesapları da kapatılmamıştı.
Türkiye’de temsilcilik açılınca artık BTK’nın yaptırım uygulama yetkisi var. Para cezasıyla başlıyor bant daraltmaya kadar gidebiliyor. Sosyal medya platformlarına ısrarla neden Türkiye’de temsilcilik açtırmak istendiğinin gerekçesi de bu kararla ortaya çıkmış oluyor.