Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, hakkında 2014 yılında açılan “telefon dinleme” davasında, yolsuzluk ve nüfuzunu kötüye kullanma suçlarından 2 yılı ertelenen toplam 3 yıl hapis cezasına mahkûm oldu.
Sarkozy’nin temyize başvurması beklenirken, 2007-2012 döneminde Fransa’yı yöneten merkez sağın duayeninin, Nisan 2022 seçimlerinde merkez sağın toparlanmasında oynayacağı liderlik rolü darbe aldı.
Sarkozy, Fransa’nın modern tarihinde Jacques Chirac’tan sonra hakkında mahkûmiyet kararı verilen ikinci eski cumhurbaşkanı oldu. Ancak Chirac, yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle mahkemeye bile gidememiş, son yıllarını gözlerden uzak geçirmişti. Sarkozy ise 2016 seçimlerinde partisinin adaylığı için yarıştığı Alan Juppé ve François Fillon arasında bugüne kadar hakkında mahkûmiyet kararı olmayan ve ağırlığı devam eden tek siyasetçiydi. Nisan 2022 seçimlerinde de doğal lider olarak, kendisinden merkez sağı toparlayacak liderlik rolü üstlenmesi bekleniyordu.
Kaddafi’nin ahı
Sarkozy’nin mahkûmiyetiyle sonuçlanan dava kamuoyunda, “Telefon dinleme davası” olarak anılıyor.
Eski cumhurbaşkanının 2007 kampanyasının Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi tarafından finanse edildiğine dair şüpheler üzerine başlatılan soruşturmada, Nicolas Sarkozy’nin “Paul Bismuth” takma adıyla gizli bir telefon hattı kullandığı ve bu hattan Avukatı Thierry Herzog ile iletişim kurduğu tespit edildi. Sarkozy ile avukatı arasında yapılan gizli konuşmaların bazıları kayda geçirildi. Savcılığa göre bu gizli konuşmalar, Nicolas Sarkozy, avukatı ve Sarkozy hakkındaki soruşturma dosyası hakkında kendisinden bilgi talep edilen eski yargıç Gilbert Azibert arasında bir “yolsuzluk anlaşması” yapıldığını kanıtlıyordu. Savcılığa göre, eski yargıç Gilbert Azibert, Monako’da prestijli bir görev sözü karşılığında Sarkozy hakkındaki soruşturma dosyasında bulunan gizli bilgileri avukatı Herzog’a iletti. Sarkozy’nin avukatı savunmasında bu konuşmaların arkadaşlar arasında gevezelikten ibaret olduğunu ileri sürdü ancak mahkeme makamını ikna edemedi.