Gözaltında bulunan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 4 buçuk saat süren savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza’ya sevk edildi.
Hakkında tutuklama kararı verilen Fincancı, Sincan Kapalı Kadın Cezaevine gönderildi.
Fincancı; savcılık ifadesinde “Kimyasal toksit ve zehirli gazlarla ilgili yorumum bir ön değerlendirmedir” dedi.
Değerlendirmelerini açıkladığı Medya Haber kanalının PKK ile bağlantısı olup olmadığını bilmediğini belirten Fincancı, “Beni Medya Haber TV’den şahsen tanımadığım bir kişi aradı. Söz konusu haber kanalının PKK ile bir irtibatı olup olmadığını, hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. Tüm süreç benim için çok yorucuydu” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Fincancı, katıldığı bir Youtube yayınında, TSK’nın kimyasal silah kullandığı iddiaları ile ilgili bir soru üzerine şunları söylemişti:
“Daha önce de incelemiştim. Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan birisi kullanılmış durumda. Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da ne yazık ki çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz.
“Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü’nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor.”
Erdoğan: “Hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, soruşturma başlatılması sonrası Fincancı’yla ilgili şunları söylemişti:
“Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği Başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Terör örgütünün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın, adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum.
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır.”
Bahçeli: “Türk vatandaşlığından çıkarılması akla en yatkın yollardan birisidir”
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin meclis grup toplantısında Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılması çağrısı yapmıştı. Bahçeli şöyle konuşmuştu:
“Türk askerine hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı’yla diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır. Türk Tabipleri Birliği’nin tıpla, hekimlikle, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır.”
Gözaltı sırasında aranan Şebnem Korur Fincancı’nın evindeki kitaplar arasında çıkan, Bejan Matur’un 2011 yılında yazdığı “Dağın Ardına Bakmak” adlı kitap, iktidara yakın medya tarafından “örgüt yayını” olarak gösterildi.
TRT ise Fincancı’nın evinde yapılan aramaya dair görüntüleri canlı yayında yayınlarken Dağın Ardına Bakmak kitabını sansürledi:
https://twitter.com/hamzacifci/status/1585174327606976512?s=20&t=VK30Xd1H-gezVsRE47I7fw
Oysa Bejan Matur 2011 yılında iktidara yakın Timaş Yayınları tarafından basılan kitabın tanıtımı için TRT 1’e çıkmıştı.
AA, Sabah ve Yeni Şafak’ta da hakkında çok sayıda röportaj ve yazı çıkan kitabında Matur, Kandil’de görüştüğü PKK militanlarıyla yaptığı röportajlara yer vermişti. Kitap 2014 yılında Everest yayınları tarafından yeniden basılmıştı. Hakkında herhangi bir yasak kararı olmayan kitap halen D&R gibi kitapçılarda da bulunabiliyor.
Şebnem Korur Fincancı’nın evinde bulunan mermiler hakkında ise, Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’ye konuşan Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüpoğlu şöyle söyledi:
“Somut olaydaki mermiler, babasının kullanma ve bulundurma ruhsatına sahip olduğu bir tüfeğe ait”
“Şebnem Korur Fincancı’nın babası ve dedesi asker. Ailede kuşaklar boyu askerler var. Bu nedenle de babasının da dedesinin de ruhsatlı silahı var. Somut olaydaki mermiler, babasının kullandırma ve bulundurma ruhsatına sahip olduğu bir tüfeğe ait. 2008’de babasının vefatından sonra tüfeği ve bulabildiği mermileri evine en yakın karakola giderek teslim ediyor. Teslim tutanağı da var. Bulunan mermi o sırada gözden kaçıyor. 14 yıl geçmiş aradan, hatırlamıyor bile, kıyıda köşede kalmış. Dolayısıyla kendisiyle bir ilgisi yok kaldı ki Adli Tıp’ta ateşli silahlar dersi veren biri kendisi. O yüzden materyaller de olabiliyor yanında.”
“Yasak yayın kategorisinde olan yayın evden çıkmadı”
Polis aramasına eşlik ettiğini ifade eden Eyüboğlu, “örgütsel doküman” olduğu iddia edilen kitaplarla ilgili de “Tutanağı da gördüm. Herhangi bir yasak yayın kategorisinde olan yayın evden çıkmadı. Kesinlikle yalan” ifadelerini kullandı.