CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi’nin yeni raporu “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde İlerleme Yok” başlığını taşıyor.
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nda 72.sırada yer aldığının, bunun da Türk hükümetinin kalkınma hedeflerini tutturamadığı anlamına geldiğinin vurgulandığı raporda, “Türkiye’de ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte yetersiz beslenme ve bodurluk oranlarının artması BM raporuna da yansımıştır” deniyor.
“Yoksulluk insan hakkı ihlalidir”
Raporda Tüketici Hakları Derneği’nin verileri baz alınarak nüfusun yüzde 37.6’sının, yani 32 milyon 150 bin kişinin yoksulluk sınırının, nüfusun yüzde 60.4’ünün açlık sınırının altında yaşadığı hatırlatılıyor.
“Yoksulluk insan hakkı ihlalidir” denilen raporda, hükümetin yoksulluğu “küresel çok boyutlu endeksine” göre değerlendirmesi, sosyal yardımları hak temelli politikalar çerçevesinde düzenlemesi isteniyor.
“Türkiye’nin 14.8 milyonu yeterli gıda tüketemiyor”
Rapordaki en çarpıcı bölüm yetersiz beslenmeye dayalı çocuklarda görülen bodurlukla ilgili.
BM Dünya Gıda Programı’nın 2022’de yayınladığı “Açlık Haritası”ndaki “82.3 milyon nüfuslu Türkiye’nin 14.8 milyonu yeterli gıda tüketemiyor” verisinin hatırlatıldığı CHP raporunda, bu tablonun giderek ağırlaştığına dikkat çekilirken, ağır tablonun TÜİK araştırmalarına da yansıdığı söyleniyor:
–Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini her gün tüketemediği belirtilen çocukların oranı yüzde 42.2
-Ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtiler çocukların oranı yüzde 62.4
-Meyveyi her gün tüketmediği belirtilen çocukların oranı yüzde 49.5
-Sebzeyi her gün tüketmediği belirtilen çocukların oranı yüzde 87
Raporda “Yetersiz beslenme öğrenme güçlüğü, obezite, bodurluk, kısa boy, anemi ve organ yetersizliklerine neden oluyor” denilirken hükümete
“Eğitimin her kademesinde ücretsiz yemek programı başlatılmalı. Gebe gıda destek paketi programı yaygınlaştırılmalı” çağrısı yapılıyor.
“Doğum kontrol hapları ücretsiz dağıtılsın”
Raporda “Yoksulluk çocuk evliliğini, suç oranını, bebek ölümlerini hızlandırıyor” tespiti de yapılırken, hem hükümete hem de muhalefete “0-3 yaş bebeklere yönelik aile rehberliği programı tüm yerel yönetimlerde hayata geçirilmeli. İklim krizi ile mücadele programları acil olarak merkezi ve yerel yönetim işbirlikleriyle hayata geçirilmeli. Erken yaşta evlilikleri önleyici sosyal hizmet uygulamaları hızlanmalı” çağrısında bulunuluyor.
Raporda Covid-19 salgınından beri aile sağlığı merkezlerinde doğum kontrol haplarının ücretsiz dağıtılmadığı belirtilirken, Sağlık Bakanlığı’nın daha önce hayata geçirdiği ücretsiz dağıtım uygulamasına acil geçmesi isteniyor.
Rapor, hükümetin nesiller boyunca sürecek yoksulluğu önlemesinin en temel yolunun ise okul öncesi eğitimden başlamak üzere tüm kademelerde okullaşma oranının artırılmasından geçtiğini söylüyor.
“Çocuk işçiliğine son”
Rapora göre Türkiye’de istihdamın nüfusa oranı yüzde 50.3. Eğitimde veya öğretimde olmayan gençlerin oranı da 15-29 yaş arası nüfus için yüzde 28.7.
Kayıtlı işsiz sayısının 2 milyon 601bin 852’ye ulaştığının hatırlatıldığı raporda “İnsana yakışır iş, onurlu bir yaşam için şarttır. Bireyin temel hakları bu anlamda korunmalıdır “ deniyor.
15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranının yüzde 18.7 olduğu hatırlatılırken, “Son bir yılda 15-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısının 101 bin artması dikkat çekicidir. Acil olarak mevsimlik tarım işçiliği yapılan bölgelerde geçici eğitim merkezleri kurulmalı. Çocuk işçiliğinin yaygın olduğu bölgelerde çocukların okula yönlendirileceği sosyal hizmet modelleri uygulanmalı ve acilen çocuk işçiliğine son eylem planı hazırlanmalı” deniyor.