Gazeteci Miyase İlknur, dün (9 Mayıs) akşam katıldığı Tele 1 yayınında, bir haber kaynağı aracılığıyla Eylül 2022’den beri Birleşik Arap Emirlikleri’nde dijital tecrit altında bulunan Sedat Peker’le görüntülü görüştüğünü açıkladı.
Peker’in muhalefet partilerinin kendisine sahip çıkmadığından şikayetçi olduğunu belirten İlknur, şunları söyledi:
“Sedat Peker bir haber kaynağımın yanına uğrarken görüntülü olarak ben de merhabalaştım. Sedat Peker’in dediği şu; muhalefet partileri bana sahip çıkmadılar. Meral Akşener’e de Kemal Kılıçdaroğlu’na da haber yolladım. Keşke buranın hükümetine talepte bulunsalardı, imza kampanyasına destek verselerdi; bizzat kendim çıkar anlatırdım. Yancı olarak duyduğum şeyler bunlar. Ama muhalefet partilerinin sahip çıkmaması nedeniyle şikâyetçi.”
“Peker ve Yeşildağ belki de neleri açıklayacaklarına dair görüşmüştür”
İlknur, bu sözlerin ardından Peker’in iktidarla ilgili “seçimlerden iki ay önce” yapacağı açıklamalara dair verdiği sözü, birkaç gündür Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ve iktidara yakın isimlerle ilgili iddialar ortaya attığı videolar yayımlayan Ali Yeşildağ üzerinden tuttuğunu tahmin ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Sedat Peker ona yasak getirilmeden önce, ‘Seni can evinden vuracağım Hasan Yeşildağ, seninle işim bitmedi’ demişti. Bence, tahminimi söylüyorum Ali Yeşildağ o zamandan yurtdışındaydı. Ali Yeşildağ’la zaten tanışıyorlar. Belki de birlikte neleri açıklayacaklarına dair bir görüşme yapmışlardır.”
Ali Yeşildağ’ın Peker’i “tamamlayan” iddiaları
Dikkat çekici bir şekilde Ali Yeşildağ’ın videolarında dile getirdiği bazı iddialar, Peker’in dijital tecrit gelmeden önce “yakında konuşacağız” diye işaret ettiği kimi konularla tamamlayıcı bir bütünlük içeriyor.
Ali Yeşildağ, aynı zamanda Peker’in kendisi ve Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen ağabeyleri -Kanal 24 ve Akşam’ın da içinde olduğu Türk Medya Grubu’nun sahibi- Zeki Yeşildağ ve Hasan Yeşildağ ile ilgili ortaya attığı birçok iddiayı da Peker’i doğrulayan bir şekilde anlattı.
Peker: “Zeki ve Hasan Yeşildağ, Ali’ye tezgah kurdu; Ali Yeşildağ hakkını yedirecek bir adam değil. Bakalım işin sonu nasıl olacak”
Peker, 13-14 Ağustos tarihlerinde kendisinin kullandığı “Deli Çavuş” Twitter hesabından Yeşildağ kardeşlerle ilgili iddialar ortaya atmıştı.
Peker bu iddialarında Ali Yeşildağ’ın iki ağabeyi ile arasında problem olduğunu belirterek şöyle yazmıştı:
“Ali Yeşildağ, Zeki ve Hasan Yeşildağ ile beraber bütün her şeye ortaklar. Tabii sahip oldukları servet büyüyünce, Ali Yeşildağ da az parayı kabul etmeyince Ali’ye de tezgah kurdular. Vallahi bunlar müthiş adamlar. Ancak Ali Yeşildağ hakkını yedirecek bir adam değil. Bakalım bu işin sonu nasıl olacak.”
Yapı Yapı’nın yüzde 50 ortağı: Peker, ‘sonra konuşacağız’ dedi, Yeşildağ isim verdi
Peker, Yeşildağ’larla ilgili aynı tweet serisinde, son yıllarda 25 milyar TL’lik devlet ihalesi aldığını iddia ettiği “Yapı Yapı” adlı şirketten bahsetmişti. Bu şirketin yüzde 25’inin Yeşildağ kardeşlere, yüzde 25’inin Zafer Yıldırım adlı bir müteahhite ait olduğunu belirten Peker, “Diğer %50’nin gizli ortağını sonra konuşacağız” diye yazmıştı.
Peker, kısa bir süre sonra hakkında başlayan dijital tecrit sonrası “Yapı Yapı” adlı şirketin yüzde 50’lik pay sahibi gizli ortağının kim olduğuyla ilgili iddiasını henüz açıklayamadı.
Ancak Peker’in yüzde 25 hissenin paydaşı olan gösterdiği üç kardeşten biri olan Ali Yeşildağ çektiği videolarda, Peker’in söylediği yüzde 50’lik kısımla ilgili aynı bilgileri verdi ve diğer yüzde 50’lik gizli ortağın da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan olduğunu açıkladı.
Peker’in adını ortaya attığı Mücahit Arslan, Yeşildağ’ın gündeminde
Peker, Yeşildağ’larla ilgili tweet serisinin başında, Yeşildağ’lar dışında iktidara yakın iki başka grupla ilgili de açıklamalar yapacağını da duyurmuştu.
Bunlardan biri için isim vermeyerek “iktidarın avukatları olarak bilinen hakim ve savcı tayinlerinde bakandan bile daha etkili olan kişiler” tanımını yapan Peker, “üçüncü yapı” olarak da yine Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen AK Partili milletvekili Mücahit Arslan’ın adını vermişti. Peker, dijital tecridin başlamasından sonra bu çevrelerle ilgili iddialarını da dillendiremedi.
“Mücahit Arslan, Antalya Havalimanı ihalesi işi için 30 milyon dolar vaat etti”
Ali Yeşildağ’ın videolarında, Peker’in de işaret ettiği Mücahit Arslan’la ilgili iddialar geniş bir yer tutuyor.
Ali Yeşildağ, ilk videosunda Arslan ile birlikte, Antalya Havalimanı’nın 2007’deki işletme ihalesinde, Çelebi Holding’i dosyasından “evrak eksilterek” saf dışı bıraktıklarını ve ihaleyi IC Yatırım Holding-Fraport konsorsiyumunun kazanmasını sağladıklarını söylemişti.
Erdoğan’ın bu ihale için 1 milyar dolar aldığını iddia eden Ali Yeşildağ, Arslan’ın kendisine vaat ettiği 30 milyon doların ise verilmediğini öne sürmüştü.
Ali Yeşildağ bir başka videosunda da Kuruçeşme’de Mandarin Oriental Bosphorus otelinin bulunduğu arazinin, mal sahipleri tarafından “gönülsüz” bir şekilde satıldığını ve bu satış sürecinde de Arslan’ın da içinde yer aldığı bazı görüşmeler yapıldığını öne sürmüştü. Yeşildağ, kendisinin bu olayda da vaat edilen meblağı alamadığını iddia etti.
Peker’in 9 farklı iddiasını doğrular şekilde konuştu
Ağabeyleri Zeki Yeşildağ ve Hasan Yeşildağ ile ilgili bir video çeken Ali Yeşildağ, bu videoda bahsettiği konular arasında, Peker’in iddiaları arasında da olan dokuz farklı konuya değindi.
Peker’den bağımsız şekilde iddialardan bahseden Ali Yeşildağ, bu dokuz başlıkta da Peker’in söylediklerini doğrulayan bir anlatım yaptı ve iddialarla ilgili Peker’in bahsettiklerinden farklı detaylara da yer verdi.
Peker, Yeşildağ’larla ilgili iddiaları arasında yer alan ve Ali Yeşildağ’ın doğrulayan bir anlatım yaptığı bu dokuz farklı konuyu, “Deli Çavuş” Twitter hesabından şu paylaşımlarla duyurmuştu:
1. “Zeki Yeşildağ, İsviçre’de bankaları dolandırdı”
“Zeki Yeşildağ ve Hasan Yeşildağ ilk İsviçre’ye gittiklerinde Zeki Yeşildağ kendisine bir kız arkadaş buluyor. Bu kız arkadaşı üzerinden İsviçre’deki bankaları dolandırıyor. Paraları alıp Türkiye’ye kaçtıktan sonra kız aşk acısının ve kandırılmış olmanın verdiği üzüntü ile intihar ediyor. Ancak hayatta kalıyor. Fakat tutuklanıp cezaevine giriyor.”
2. “Hasan Yeşildağ, 50 bin frankı alınca evlenmekten vazgeçti”
“Biraz da Hasan Yeşildağ’ın İsviçre anılarına değinelim. Şu anki saygıdeğer eşi Emine Hanım o tarihlerde İsviçre’de köpek gezdiriciliği işi yapıyor (asla küçümsemek için söylemiyorum). Hasan Yeşildağ ile köpek gezdirirken tanışıyorlar. Hasan Yeşildağ, kendisinden 50 Bin Frank para alıyor (insan aşkına parasını da verir canını da verir).
Hasan Yeşildağ, parayı aldıktan sonra evlenmekten vazgeçiyor. Aslen Erzincanlı olan Emine Hanım’ın aile büyükleri olayı öğrenince bu namus meselesi diye rahmetli Abdullah Çatlı’yı buluyorlar. Rahmetli namuslu adamdı. Hasan Yeşildağ’ı yanına çağırıp, ‘Eğer bu kızla evlenmezsen üzerindeki ülkücü şemsiyesini çıkarırım çıplak kalırsın’ diyor. Rahmetlinin bu tavrı üzerine evlilik gerçekleşiyor.
Tabii o zaman para yok. Hasan Yeşildağ, Zeki Yeşildağ ve saygıdeğer eşi Emine Hanım aynı evde kalıyorlar. Kutsal aile yapısını anlatan basın kuruluşlarının sahibi olan Zeki Yeşildağ Bey, Hasan Yeşildağ ile anlaşarak (evlilikten belli bir zaman geçtikten sonra) saygıdeğer Emine Hanım’ın babasının evine dönmesi için öyle bir dövüyor ki hiçbir insan, hiçbir anne, hiçbir kadın böyle bir dayak yememiştir. Ancak Anadolu kültürü ile yetişmiş olan saygıdeğer Emine Hanım ‘Beni öldürseniz de ben baba evine dönmeyeceğim’ diyor.”
3. “Hasan Yeşildağ, İsviçre birimlerine ASALA operasyonlarıyla ilgili bildiklerini anlatıp, vatandaşlık aldı”
“Avrupa’da ASALA’yı bitirme eylemlerinde yer aldığını kahramanlık hikayeleri ile söyleyen Hasan Yeşildağ’ın kahramanlık hikayelerini de anlatayım. Kendisine ASALA ile mücadele teklifi gelince bunu kabul eder. Bomba malzemelerinin hepsi kendi evindedir.
Şu an ülkemizde Suriyeliler parklarda geziyorlar ya o zaman da bizim bu dostlarımızın vizyonu parklarda buluşacak kadar var. Tabii İsviçre polisi bu kadar genç adamı parkta yan yana görünce yanlarına gelip pasaport kontrolü yapıyor.
Bizim Hasan Yeşildağ’da İtalyan pasaportu var. İsviçre’de sizlerin de bildiği üzere üç yabancı dil kullanılıyor. Bunlardan biri de İtalyanca. Polisler Hasan Yeşildağ’a İtalyanca bir şeyler sorunca çat pat İngilizcesi ile cevap vermek istiyor. İsviçre polisi hangi İtalyan İtalyanca bilmez diye hepsini gözaltına alıyor.
(…) Polisler Hasan Yeşildağ’ın evine gidince bomba yapımında kullanılan tüm malzemeleri ele geçiriyorlar. Ancak Hasan Yeşildağ 5-6 ay cezaevinde kalıp tahliye oluyor. Şu an hepinizin kafası karıştı değil mi? Bu kadar bomba malzemesi varken 5-6 ayda nasıl serbest kalır diye. O da bir şey mi? Bir de üstüne İsviçre vatandaşlığı veriyorlar. Meğerse bizim kahraman, vatansever, milliyetçi, dindar Hasan Yeşildağ’ımız bütün her şeyi okuyor.”
4. “Hasan Yeşildağ 12 Eylül öncesinde ortaokul öğrencisi kardeşi Ali Yeşildağ’a patlayıcı ve bomba malzemeleri teslim ettirdi”
“Hasan Yeşildağ’ın en küçük kardeşleri olan Ali Yeşildağ’a henüz ilkokul ortaokul öğrencisi iken neler yaptırdıklarını da anlatacağız. (…)
1980 ihtilalinden önce evlerine baskın yapılacağını Hasan Yeşildağ öğrenince evde bulunan tüm patlayıcıları ve diğer bomba malzemelerini en küçük kardeşi Ali Yeşildağ’a vererek “Sakın dikkat çekme, taksi ile gidersen çevirme olur, şu dolmuşa bin, şu vapura bin, şu adrese giderek şu kişiye teslim et” diyerek henüz çocuk olan kardeşini yollayan kişi de Hasan Yeşildağ’dır (yurtdışına kaçmadan önce). O yaşta bir çocuğun o bombalarla yakalandığını bir düşünsenize.”
5. “Hasan Yeşildağ, Aziz Yıldırım’ın yeğeni Süreyya Yalçın’ı fidye için kaçırmak istedi”
“Aziz Yıldırım’ın yeğeni Süreyya Yalçın’ın şoförü, Ali Yeşildağ’ın tanıdığı devamlı Ulus’taki meşhur o kafeye geliyorlar. Hasan Yeşildağ bu kişinin kim olduğunu öğrenince “Bu kızı kaçıralım babası Türkiye’nin en zenginlerinden” diyor. İşin kötü yanı ise Süreyya Yalçın’ın aracını süren şoför arkadaş Süreyya Yalçın’ın annesini dahil o kafeye getirerek bize çok yardımcı oluyorlar diye Ali Yeşildağ ile tanıştırıyor.
Ali Yeşildağ’ın bahaneler bulması üzerine Türkiye’de kaçırma işlemi gerçekleşemeyince Süreyya Yalçın tahsiline devam etmek için yanlış hatırlamıyorsam İsviçre veya bir Avrupa ülkesine gidiyor. Bizim Hasan Yeşildağ’ın iştahı daha çok açılıp kardeşi Ali Yeşildağ’a “Avrupa’daki adresini bul böylesi daha kolay olur” diyor.
Ali Yeşildağ, bu konuyla ilgili; kendi işlettikleri kafeye gelen kişinin Peker’in yazdığı şekilde şoför değil Aziz Yıldırım’ın dayısı, Süreyya Yalçın’ın ise babası olan Faruk Yalçın olduğunu söyledi. Kendisinin oyalayarak, fidye amaçlı kaçırma niyetini engellediğini iddia etti.
6. “Kapalıçarşı’dan birinin oğlunu kaçırıp 3 milyon dolar aldılar”
“1994 yılında Kapalıçarşı’da kuyumculuk ve döviz işi yapan bir adamın 20 yaşındaki oğlunu kaçırdılar. Bugünün bilinen simalarından Mustafa Bilgin’in Olimpiyat Stadı’nın çevresindeki çiftliğine getirdiler.
Öndeki arabada Zeki ve Hasan Yeşildağ vardı. 20 yaşındaki kaçırılan çocuk o arabanın bagajındaydı. Ali Yeşildağ da arkadaki arabayla onları takip ediyordu.
Daha sonra çocuğun babası ile beraber İsviçre’ye gittiler. 3 milyon dolar para alındı. Bu parayla Zeki Yeşildağ’ın İsviçre’deki bankalardan dolandırdığı paralar ödenerek suçlamalar düşürüldü.”
7. “Zarar eden minyatür parkı Cumhurbaşkanı’nı ikna ederek AK Partili belediyeye fahiş fiyata sattılar”
“Antalya CHP belediyesinden minyatür park kurmak için yer aldılar. Kurdukları minyatür parkın adını MINICITY koydular. Ancak yer çok zarar ediyordu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni AK Parti kazanınca Mehmet Cengiz’in Sungate Oteli’nde Hasan Yeşildağ, Hasan Dağcı, Ali Erdoğan, Ali Yeşildağ beraber otururken Sn. Cumhurbaşkanı gelince zarar eden bu parkı Antalya belediyesine satmak için adeta yalvarıp kendisini ikna ettiler. Zarar eden bu park fahiş fiyatla Antalya belediyesine satıldı.”
8. “Fahri Kasırga’nın oğlu, Hasan Yeşildağ ve Zeki Yeşildağ ile beraber devlete çok büyük montanlı yazılım işleri yapıyor”
“Fahri Kasırga’nın oğlu Serdar Kasırga Amerika’daydı. Oradan Türkiye’ye çağırdılar. Şu an Hasan Yeşildağ ve Zeki Yeşildağ ile beraber devlete çok büyük montanlı yazılım işleri yapıyorlar.”
9. 12 Eylül öncesi Hasan Yeşildağ ve Fahri Kasırga ilişkisi
“1980 öncesinde bütün herkes ufacık bir eylem yapınca yakalanırken Hasan Yeşildağ’ın hiç yakalanmaması herkesin dikkatini çekerdi. Öyle ya Hasan Yeşildağ o dönemin en meşhur bombacısı. O olay anında hiç yakalanmıyor.
Ben şimdi anlatacaklarımdan dolayı Hasan Yeşildağ ve Ali Yeşildağ’ın yalancısıyım. O tarihlerde Fahri Kasırga yedek subay olarak askerlik yapıyor. Hasan bombalı eylemleri yaptığında bir sokak arkada bekleyen Fahri Kasırga’nın aracına binerek her sefer kaçıyormuş.”
Peker’in bu tweetleriyle iddia ettiği ilişki için Ali Yeşildağ da çektiği videoda şunları söyledi:
“1980 öncesi Hasan Yeşildağ, Zeki Yeşildağ, Fahri Kasırga. Bunlar orayı burayı bombalıyorlar. İnsanlar ölüyor, insanlar sakat kalıyor.”