Ana SayfaANALİZLERANALİZ  |  Nureddin Yıldız aslında ne demişti, nasıl yansıtıldı?

ANALİZ  |  Nureddin Yıldız aslında ne demişti, nasıl yansıtıldı?

İlahiyatçı Nureddin Yıldız’ın çocukların evlendirilmesi ile ilgili sözleri 11 yıl sonra tekrar gündemde. Yıldız’ı protesto edenler onu pedofili ile suçlarken aslında tartışma İslam’da nikah ve zifaf arasındaki kavramsal ayrımın bilinmemesinden ve Yıldız’ın konuşmasının bütünlüğünden kopartılmasından kaynaklanıyor. Yıldız’ın tartışma yaratan konuşmasının başlığı bile “Çocuk Evliliği İstismardır”dı.

Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ın 2015 yılında yaptığı bir fıkıh dersinde “küçük yaştaki çocuklarla evlenebileceği”ni söylediği iddia edilmiş; o dönem bahsi geçen dersten bazı bölümleri içeren, sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde dolaşıma giren videodaki konuşmasında Yıldız, “7 yaşında bir kız çocuğu, 25 yaşında bir erkek ile veya 7 yaşında bir erkek çocuğu, 25 yaşında bir kız ile nikahlanabilir. Nikahlanmalarında sakınca yoktur. Evlilik için bir yaş söz konusu değildir. 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında nikaha engel bir durum yoktur” diyordu.

https://www.facebook.com/YenicagGazetesi/videos/1115731122466844/?ref=embed_video&t=56

Sosyal medyada başlatılan kampanya üzerine Nureddin Yıldız hakkında, ‘suç işlemeye tahrik’, ‘kanunlara uymamaya tahrik’ suçlamalarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. (İlgili suç duyurularına savcılık tarafından takipsizlik kararı verildi). Yıldız’ın katıldığı programı yayınlayan TV kanalının RTÜK tarafından incelenmesi ve üst kurul gündemine alınması için başvuru yapıldı. Konu TBMM’de gündeme geldi. Yıldız’ın bazı etkinlikleri iptal edildi. Nureddin Yıldız’a protestolar, 2015 sonrasında da devam etti.

Nureddin Yıldız’ın “6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” fetvası verdiği iddiası, 13 Mayıs 2025 günü Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü tarafından düzenlenen “İslami İlimler: Kim İçin, Ne Kadar?” başlıklı konferansta konuşma yaparken yumurtalı saldırıya uğramasıyla yeniden gündeme geldi. Nurettin Yıldız tarafı 10 yıl önce dolaşıma sokulan görüntülerin bütünlüğünden koparıldığını, konuşmanın tam aksine çocuk istismarına karşı yapıldığını belirterek kendisini savunmuştu. Olay 10 yıl öncesine dayansa da Nurettin Yıldız ne zaman bir konferans daveti alsa “Pedofili Hoca” şeklinde tanımlanıp protesto gösterileri düzenleniyor.

Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’ndeki konferansı da bu iddia çerçevesinde engellenmek istendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Yıldız’ın yukarıda alıntıladığımız sözlerini mitingde okuyarak yuhalattı.

Nureddin Yıldız ne anlatıyordu?

Peki sosyal medyada yeniden dolaşıma sokulan parça videolar ile dile getirilen iddialar gerçeği yansıtıyor mu?

Aslında Nureddin Yıldız, tartışılan video kesitinin alıntılandığı dersinde çocuk evliliğinin suistimal olduğu görüşünde olduğunu, İslam fıkhının çocuk yaşta evliliklere izin vermesine karşın bu durumun hoş karşılanmadığını ve tavsiye edilmediğini beyan ediyordu.

Peki buradaki kavram kargaşası nereden kaynaklanıyor?

Güncel Türkçe’de evlilikle zifafa girildiği, cinsel ilişkinin serbest olduğu anlaşılıyor.  Ancak Geleneksel İslam Fıkhı’nda hukuki teknik bir ayrım var. Nikah bir anlaşma akdi iken zifaf ise cinsel ve ruhi olarak fiilen evlenmek demek.

Nikah akdi zifaf yapılabilir demek mi?

O halde fıkha göre çocuk yaşta nikah akdi yapılırsa bu zifaf yapılabilir mi demektir?

İslam hukukunda çocuk yaşta nikâh akdi teorik olarak bazı mezheplerce geçerli görülmüş olsa da bu otomatik olarak zifaf yapılabilir anlamına gelmez. Hanefî mezhebine göre, velisi aracılığıyla (baba, dede) çocuk yaşta (buluğdan önce) evlendirme mümkündür. Kız buluğa erdiğinde, eğer evlendiren veli baba ya da dede değilse, bu evliliği reddetme (ihtiyar-ı bulûğ) hakkına sahiptir. Bu tür nikâhlara nikâh-ı sabî (çocuk nikâhı) denir. (Kâsânî, Bedâi‘u’s-Sanâi‘, c.2, s. 230, İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, c.3) Klasik mezheplerin çoğu, çocuk yaşta kıyılan nikâhta zifafın ancak cinsel erişkinlik sonrası geldiğinde yapılabileceğini kabul eder (Serahsî, el-Mebsût, c.5, s. 6, Nevevî, el-Mecmû‘, c.16).

Yani geleneksel hâkim anlayışa göre de nikah Anadolu’daki “beşik kertmesi” gibi yapılabilir ancak fiilen cinsel birliktelik gençken gerçekleşebilir. Günümüzde pek çok İslam hukukçusu, çocuk yaşta evliliğin/beşik kertmesinin caiz olmadığını savunur. Çocuk hakları, psikolojik ve fiziksel gelişim, eğitim hakkı gibi gerekçelerle çocuk yaşta evlilik ve zifaf şiddetle eleştirilir. Mısırlı alim Mahmud Şeltût, Yusuf el-Karadâvî, Muhammed Abduh gibi çağdaş âlimler, bu uygulamaların örfî ve tarihî olduğunu, İslam’ın ruhuna uygun olmadığını belirtmişlerdir. Günümüzde ülkemizdeki birçok Mehmet Okuyan, Caner Taslaman gibi Kur’an araştırmacısı ve Abdülaziz Bayındır, Fatih Orum ve Ali Rıza Demircan gibi fıkıh uzmanları da çocukların nikah akitlerinin velileri tarafından yapılmasının da Kur’an’a aykırı olduğunu savunmaktadır.

“6 yaşında…”

Sosyal medyadaki dezenformasyon amaçlı paylaşımlarla ilgili doğrulama sitelerinden Malumatfuruş’un araştırmasına göre sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntüde Nureddin Yıldız’ın şu sözleri sarf ettiği görülüyor:

“Evlilikle ilgili şeriatımız İslam’ın yaş haddi yoktur. Bu ne demek? Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikah da yapılabilir. Büyük küçük nikahı da yapılabilir. Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkek veya 7 yaşında erkek, 25 yaşında bir kız evlenebilirler mi? Nikahlanabilirler mi diyelim. Nikah evlilikten daha hassas bir ifade. Evet nikahlanmalarında sakınca yoktur. Bütün mezheplere göre, Kuran’a iman eden bütün Müslümanlara göre, Kuran’a iman kelimesini açacağız biraz sonra evlilik için bir yaş söz konusu değildir. 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında, 78 yaşında yaşıyorsa 135 yaşında bir insan evlenmeye adaydır. Ne küçük yaşta olduğu için ne büyük yaşta olduğu için nikaha engel yoktur.”

https://youtu.be/TA51nOFVeHg?si=I0FYZRmhpo-SKkdi

Tartışılan videonun başlığı: “Çocuk evliliği istismardır”

Bahsi geçen kayıt, Nureddin Yıldız’ın toplam 116 dersten oluşan “Kadın Fıkhı Okulu” üst başlıklı sohbet serisinin “Çocuk evliliği istismardır” başlıklı bölümünden alınmış.

6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” açıklamasının yer aldığı sohbetin ikinci bölümünde Nureddin Yıldız, “İnsan kendi doğurduğu çocuğu 8-10 yaşında zifaf odasına nasıl koyar? Bu anne babalar zindana atılsın teklifine sıcak bakarız” demiş.

İlgili sohbet kaydının paylaşılan özet versiyonunda Yıldız’ın sarf ettiği sözler şu şekilde:

“Bir anne baba 7 yaşında 8 yaşında kızını 30 yaşında 40 yaşında birisine hanım olarak hangi babalık şefkatiyle verebilir? Veya hangi aklı başında insan 7 yaşında bir delikanlıyla çocukla, 7 yaşında bir kızı evlendirir? Veya 10 yaşında bir çocuğa 25 yaşındaki bir kız, kadın olarak verilir? Böyle bir şey olur mu? Muasır ulemamız bu hususu tartışmışlardır farklı meclislerde. Bu dersi hazırlarken kimin ne dediğine muasir ulemadan, yani muasır kelimesiyle son 50 yıl içinde yazan çizen konuşan ulemayı kastediyorum. Ciddi bir şekilde araştırmışlar, çalışmışlar. Dikkat çeken bir husus. Yani bu asırda yaşayan ulema bu asrın suistimallerine dikkat ederek, evliliğe bir alt yaş sınırı getirmenin ciddî bir şekilde bir fitneyi önleme, laçkalığı önleme olacağını düşünüp, uygundur getirilebilir, bu şeriatın hükmünü değiştirmek değildir, bilakis çocukların heder edilmelerini çocukların mal uğruna şu uğruna veya işte cinsel ihtiraslar uğruna heder edilmelerini engeller diye bir tedbir önerisinde bulunmuşlar. Buna bağlı olarak da halkı Müslüman olan ülkeler fetva aldık diye böyle bir genelge çıkarmışlardır. İnsanlar eğer 7 yaşında 10 yaşında küçücük çocuklarını zifaf odasına koyuyorlarsa alimler ve işte devlet erbabı önce anaların babaların şefkat ve merhametlerin nereye gittiğini araştıran bir kanun çıkarsınlar o zaman. Kendi doğurduğu çocuğu insan kurda yem eder de 8 yaşında zifaf odasına nasıl koyar? Şimdi buradaki bu hassasiyeti suistimal ediyorsa Müslümanlar, babalar sırf 5 10 kuruş elde etmek için zengin bir damat zengin bir kayın peder yahut da işte evde yeniden yüzümüz mal görsün biraz, para bizde kalsın gibi, yani 3 kuruşluk dünya menfaatine doğurduğu kızını feda ediyorsa anneler babalar Müslümanlar ‘Küçük yaşta çocuk evlenmesi caiz mi değil mi’den önce ‘Bunlar ana mı bunlar baba mı’ diye soru sormalıdır. Önce halledilmesi gereken budur. Çocuğunun üzerinden para kazanıyor olduktan sonra bir Müslüman bunları konuşmaya gerek yok artık o mesele o zaman bu iş bitti. Çocuğunun üzerinden para kazanan bir baba anneden her şey beklenir demektir. Bunlar baba mı bunlar ana mı? Bunların hepsi müşahede altına alınsın zindanlara alınsın diye bir teklife de sıcak bakarız. Bu kadar evladına merhametsiz olan evladının üzerinden servet kurmaya çalışan bir insanı da nasıl Müslüman olarak sen Müslümanların camisine geliyorsun diye tenkit ederiz herhalde. Buradaki açmaya çalıştığım farklı pencere inşallah anlaşılmıştır.”

“Hz. Ayşe ile alakalı iftiralar…”

Videonun devamında Ahmet Akgündüz’ün 2008 yılında yaptığı bir konuşmada şu ifadeleri kullandığı görüntüye yer verilmiş:

‘Hocam diyor 3 Ahmet’in kızı Fatma Sultan’ın 5 yaşında evlendirildiği televizyonda bir profesör tarafından söylendi aslı nedir?’ Eğer siz Doğuş gazetesinde benim Hz. Ayşe ile alakalı iftiralara verilen cevaplar şeklinde bir makalemi okuduysanız tavsiye ederim mutlaka okuyun orada bu meseleyi izah ettik. Çok sayıda Osmanlı padişahı kızının veya Osmanlı padişahı şehzadelerini 5 yaşında 10 yaşında 7 yaşında, çok önemli, evlendirildiği değil! İşte meseleyi bilmemek buradan kaynaklanıyor. Nikah akdinin yapıldığı vakidir diyor. Etmeyin beyler! Geçen ben bir ‘misconceptions about Islam’ diye Belçika’da bir konferans verdim gayrimüslimlere. Şimdi orada aynı soru soru peygamberimizle alakalı. Beyler şunu bu akşam öğrenmeden ayrılmayalım. İslam hukukuna göre evlenme sözleşmesi karşılıklı rızaya dayanan bir sözleşme. Tıpkı kira sözleşmesi, tıpkı alım satım sözleşmesi gibi. Farkı yok. İki tarafın rızasına bağlı. Ama manevi değer verilen bir sözleşme. Eğer taraflar hanımefendi ve beyefendi büluğa ermişse yani ergen olmuşsa aklı başındaysa kendileri bu akdi yapar sadece velilerinin rızası alır ona ayrıntıya girmiyorum ama İslam hukuku diyor ki Eğer bunlar büluğa ermişse 5 yaşındaysa 6 yaşındaysa anne babaları bunların evlenme aktini yapabilir. Yanlış duymadınız ama kocasına teslim edemez. İşte Problem burada yani mantığı bilemediğimiz için anlayamıyoruz şu anda. Türk Medeni kanununda evlilik hayatını sürdürecek fiziki gelişme olmadan belediyenin nikahı kıyması yasak. Kanun bu. Ve bizde evlenme sözleşmesiyle fiili evlilik aynı şey. Yani Türk Medeni kanununda. Ama İslam hukukunda akitle fiili evlilik tamamen farklı. Öyle mi hocam? Yani ne demek? Benim bir kızım var 5 yaşında. Beyefendinin de bir oğlu var 8 yaşında. Gelelim onun babası onun vekili ben de benimkinin vekili ve şey velisiyim. Deriz ki Mehmet Efendi Senin oğlun olan 7 yaşındaki şu çocuğa benim kızım olan 5 yaşındaki Ayşe’yi nikahlayalım. Ama evlilik başladı mı? Asla! Peki ne zaman başlar? Geliyorum. 15 yaşına ulaşır veya ondan önce büluğa erer. O da büluğ biliyorsunuz belli 9da en erken başlar şu anda dünya kanunlarında 8de başlar diyen 21 ülke var. Olayı bilmeden maalesef hücum ediliyor. Farz edelim ki biz nikahı kıydık evlenme yok, yaş oldu 15. Büluğa erdiler ikisi de. İkisinin de hıyar-ı buluğ hakkı var. Ne demek hıyar-ı buluğ hakkı? Yani ben ergen oldum kocamı veya hanımımı seçme hakkım var. İsterseniz o yapılan sözleşmeyi iptal ediyorsunuz isterseniz babanızın annenizin yaptığı o nikahı devam ettiriyorsunuz. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Hz Ayşe ile olan nikah akdinin 6 veya 7 yaşında kıyıldığı vaka. Ama nikah akdinin kıyılması, evlenme değil. Ben o yazıda da söyledim asgari 13 14 yaşında fiili evlilik ki Hamidullah hocaya göre 18 yaşında olmuş diyor ve ispat ediyor. Kaldı ki 14 13 yaşında olsa da bunun herhangi bir mahsuru yok. Çünkü Arap aleminde sıcaktan dolayı 9 yaşından itibaren büluğ başlıyor. Yani mesele işte 3. Ahmet’in kızı tutmuş bir paşanın oğluna nişanlamıştır, nişanlama değil evlilik akdini yapmıştır. Ama asıl düğün büluğa erdikten sonra.”

“Fiili evlilik için buluğ ve rüşt şart”

Tarafına yöneltilen yoğun eleştirilerin ardından X / Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Yıldız, kastının fiili evlilik olmadığını, bunun için rüşdün şart olduğunu, çocuk evliliğinin suistimal olduğunu söyledi.

Nureddin Yıldız, sözlerin çarpıtıldığını belirterek “İslam hukukunda, evlilik akdi ile fiili evlilik ayrı hususiyetlerdir. Fiili evlilik için buluğ ve rüşt şartdır” dedi.

Sosyal Doku Vakfı’ndan açıklama

Sosyal Doku Vakfı’ndan yapılan açıklamada Nureddin Yıldız’ın “Çocuk Evliliği İstismardır” başlığı ile yayınlanan sözlerinin bir kısmının alınıp çarpıtıldığı belirtildi.

İlgili açıklama metni şu şekilde:

Bazı çevreler ve yayın organlarınca “Çocuk Evliliği Suistimaldir” dersimizden bir bölümün kesilerek, art niyetli bir şekilde çarpıtılması ve tam tersi bir başlık ve içerikle sunulması üzerine konu hakkında daha önce defaatle açıklama yapmıştık. Dersin orjinalini tekrar tekrar yayınlayarak iftiraları ortaya koymamıza rağmen bazı kesimler ve yayın organlarının ismimizin geçtiği her haberde iftira ve çarpıtmalarına hukuksuz ve insafsız bir şekilde devam ettiği görülmektedir. Bu kesimlerle bir yandan hukuk mücadelemiz devam ederken öbür yandan emellerinin boşa çıkacağını ve ilahi adalette bu iftira ve itibarsızlaştırma çabalarının hesabını vereceklerini bir kez daha hatırlatıyor ve ilan ediyoruz.

Dersin konusu “Çocuk evliliği istismardır”

Soru: Nureddin Yıldız Hoca böyle bir sohbeti neden yapmıştı?

Cevap: İslam tarihinde ve fıkhında bir şekilde yer almış ancak sonradan istismar edilmiş birçok mesele gibi erken evlilik konusu da istismar edildiği için, günümüz İslam Alimleri bu suiistimale karşı mücadele etmektedirler. Nureddin Yıldız Hocamız da bu mücadeleyi destekleyip diri tutmak için “Çocuk Evliliği İstismardır” başlıklı sohbeti yapmıştır.

Nureddin Yıldız sohbetinde, çocuk istismarını teşhir ve tenkit ediyor

Soru: Nureddin Yıldız Hoca sohbetin bir bölümünde “henüz akil baliğ olmayan kız ya da erkek çocukların evlenmesi fıkhı açıdan caizdir” diyor. Neden?

Cevap: Sohbet iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde durum tespiti, ikinci bölümde ise bu konuda yaşanan suiistimalin teşhir ve tenkiti vardır. Medyada yer alan kısım “durum tespitidir”. Evet, İslam tarihinde ve fıkhında böyle bir durum vardır ve Nureddin Hoca da bunu dile getirmiştir. Ki bu konu dört mezhep alimleri dahil herkes tarafından ortaya konulan ve teşvik edilmeyen fıkhî bir durumdur. Ancak sohbetin ikinci bölümü yani devamında ise bu meselenin nasıl suiistimal edildiği teşhir edilmekte ve tenkit edilmektedir. Maalesef sohbetin devamındaki bu bölüm, çarpıtma amacıyla yapılan haberlerde kesilerek yayınlanmamıştır. Oysa sohbetin amacı zaten bu konuda yaşanan suiistimal ve istismarı tenkit etmektir.

Soru : Sohbetin devamında Nureddin Yıldız Hoca ne demiştir?

Cevap: Sohbetin devamının özeti linki: http://www.youtube.com/watch?v=-Tq4it34TUA

Özet metin: ”…Şeriatımız İslam’ın evliliğe ruhsat vermesi, yaş sınırı olmadan küçük çocukların da evliliğine (evlilik akti–fiili evlilik değil) izin vermesi veya velilerinin onları evlendirebileceğini söylemesi, tavsiye niteliğinde değildir. Aksine kerahetle (makbul ve hoş karşılanmamakla) beraber izin verdiği bir şeydir…”

Muasır alimler, çocuk istismarına karşı harekete geçmiştir

“… Bu hususta dinlediğimiz gibi, Kur’an’ın çok açık bir hükmü var. Hadisi şerifler var. Fukahanın bu konuda ciddi ittifakı var, mezheplere göre farklı denecek bir durum yok.

Ama, muasır ulemamız bu hususu tartışmışlardır, farklı meclislerde. Bu dersi hazırlarken, kimin ne dediğine, muasır derken son elli yıl içinde yazan, çizen, konuşan ulemayı kastediyorum. Ciddi bir şekilde araştırmışlar, çalışmışlar, dikkat çeken bir husus, bu asırda yaşayan ulema bu asrın suiistimallerine dikkat ederek, evliliğe bir alt yaş sınırı getirmenin, ciddi bir şekilde bir fitneyi önleme, laçkalığı önleme olacağını düşünüp ‘uygundur, getirilebilir, bu şeriatın hükmünü değiştirmek değildir. Bilakis çocukların heder edilmelerini, çocukların mal uğruna, şu uğruna veya işte, cinsel ihtiraslar uğruna heder edilmelerini engeller’ diye bir tedbir önerisinde bulunmuşlar. Buna bağlı olarak da halkı Müslüman olan ülkeler fetva aldık diye, böyle bir genelge çıkarmışlardır…”

İnsan kendi doğurduğu çocuğu 8-10 yaşında zifaf odasına nasıl koyar?!

“…Yani Müslüman insanlar eğer, 7 yaşında 10 yaşında küçücük çocuklarını zifaf odalarına koyuyorlarsa, alimler ve devlet erbabı önce, anaların ve babaların şefkat ve merhametlerinin nereye gittiğini araştıran bir kanun çıkarsınlar o zaman. Kendi doğurduğu çocuğu insan kurda yem eder de 8 yaşında zifaf odasına nasıl koyar?!..”

“…Şimdi buradaki bu hassasiyeti suiistimal ediyorsa Müslümanlar, babalar sırf 5-10 kuruş elde etmek için, zengin bir damat, zengin bir kayınpeder yahut ta işte evde yeniden yüzümüz mal görsün biraz, para bizde kalsın gibi, yani 3 kuruşluk dünya menfaatine, doğurduğu kızını feda ediyorsa anneler-babalar, Müslümanlar küçük yaşta çocuk evlenmesi caiz mi, değil miden önce ‘bunlar ana mı? bunlar baba mı’ diye soru sormalıdırlar.

Bunlar baba mı bunlar ana mı? bunların hepsi zindanlara alınsın teklifine de sıcak bakarız.

Önce halledilmesi gereken budur. Çocuğunun üzerinden para kazanıyor olduktan sonra bir Müslüman, bunları konuşmaya gerek yok artık. O zaman bu iş bitti! Çocuğunun üzerinden para kazanan bir anne-babadan her şey beklenir demektir…”

“… Bunlar baba mı? Bunlar ana mı? ‘Bunların hepsi müşahede altına alınsın, zindanlara alınsın’ diye bir teklife de sıcak bakarız. Bu kadar evladına merhametsiz olan, evladının üzerinden servet kurmaya çalışan bir insanı da nasıl Müslüman olarak, sen Müslümanların camisine geliyorsun diye tenkit ederiz herhalde.

***

Kolay anlaşılması için soru ve cevap şeklinde özetlediğimiz bu açıklamamızı; konuyla ilgili haber yapan ya da konuyla ilgili bizden bilgi isteyen basın-yayın kuruluşlarına göndermekteyiz. Bizim görevimiz yanlış anlaşılmaların önüne geçmek, din gibi hayati bir meselede kamuoyunu doğru bilgilendirmektir.

Bilindiği üzere daha öncede medyada benzer haberler çıkmış ve Nureddin Yıldız Hocamızın sözleri çarpıtılmıştı. Medyada yer alan her çarpıtmaya, art niyetli her habere karşı bir basın açıklaması ile cevap verecek imkân ve zamanımızın olmadığını bildirir, medyada sürekli gündem olmak gibi bir düşünceden de Allah’a sığınırız. Hatırlatmak isteriz ki Nureddin Yıldız Hocamızın bu sözleri daha önce, muhtelif zamanlarda yapılan sohbet ve derslerinden kesilerek gündeme getirilmiştir.

Bize düşen, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için bu açıklamayı siz değerli basın mensuplarına ulaştırmaktır.

Gayret bizden yardım Allah’tandır. (10.12.2014)”

Fetva Meclisi adlı internet sitesinde Nureddin Yıldız, evlilik yaşı hakkındaki görüşünü 2013’te şu şekilde aktarmış:

“Yaşı ve idraki evlenmeye müsait iki mü’min olarak bu işe başlamalıdırlar. Buluğ çağından sonraki her yaş, evlenmek için uygun yaştır. Şu kadar ki gerek erkek ve gerekse kadının yaşı başı geldiği hâlde rüşdü olgunlaşmamış olabilir. Bir ev, bir eş idare edemeyecek zafiyet içinde olabilir. Bu durumda evlenme kararı kişinin velisi tarafından verilmelidir.”

Adı geçen internet sitesinde yöneltilen “Buluğ çağına girmemiş bir kızın evlenmesi caiz midir? Bir de evlendirirken kızın rızası olma zorunluluğu var mıdır?” sorusuna “Selamünaleyküm. Baliğe olmamış bir kızın kâğıt üzerinde evlendirilmesi söz konusu olabilir ancak bunu sadece babası yapar. Eşi olacak biri ile beraberliği ise bir çeşit doktor raporu ile mümkündür” yanıtı verilmiş.

Yıldız, diğer içeriklerinde, reşit olduktan sonra tüm fertlerin evlenmeye aday olduğunu söylüyor. İslam hukuku uzmanları arasında ayrıca Kızların sadece kendi rızalarıyla ve özgür iradeleriyle evlenmelerinin caiz olduğunu savunan farklı görüşler de bulunuyor. Süleymaniye Vakfı Başkanı Abdülaziz Bayındır Kur’ân’ın çocuk yaşta nikahlanmaya da izin vermediğini savunuyor.

https://www.instagram.com/reel/C8Uw5eHu219/

Ancak sonuç olarak Nurettin Yıldız’ın pedofiliyi savunmadığı, küçük yaşta evlendirilmesine de cevaz vermediğini görüyoruz. Dolayısıyla Nureddin Yıldız üzerinden kimi grupların yürüttükleri protestoların bütünlüğünden koparılmış bir video üzerinden temellendirildiğini ve ifade özgürlüğünü engelleme çabasının kimlikçi baskılama kategorisine girdiğini söyleyebiliriz.

- Advertisment -