Geçtiğimiz 6 Temmuz’da Sierra Leone 2. Ligi’nin son haftasına girilirken iki şampiyonluk adayı Kahunla ile Gulf FC’nin puanları eşitti ve birinci lige çıkacak takımı averaj belirleyecekti. İki takımın başka takımlarla yaptığı maçların ilk yarıları 2-0 ve 7-1 bitti. İkinci yarıda futbol tarihinde görülmemiş skorlar çıktı ortaya: Kahunla Rangers, Lumbebu United ekibini 95-0 yenerken, Gulf FC, Koquima Lebanon maçını 91-1 kazandı.
Burada ne olduğu apaçık: İlk yarılardaki nispeten ‘makul’ sonuçlar, iki şampiyonluk adayının ilk 45 dakikayı -yekdiğerinin rakibini satın al(a)madığı varsayımıyla- yoklama ve rakibin maçını kollama ile geçirdiğini; devre arasında her şeyin öğrenilmesiyle birlikte ikinci yarıların “boş kaleye” olabildiği kadar gol atma hedefiyle oynandığını gösteriyor.
Şikeci takımların yöneticileri, tahmin edilebileceği gibi kendilerinin değil rakiplerinin şike yaptığını öne sürmüş; Sierra Leone Futbol Federasyonu’nun açtığı soruşturmanın neticesini bilmiyoruz.
Başta söylediğimiz noktaya gelelim: Şimdi bu iki takımın yöneticilerine, ortada iki şikeli maç olduğunu bazı ciddi argümanlarla (mesela dünyada bu kadar açık farkla bitmiş iki maçın hiç olmadığını falan söyleyerek) ispat etmeye kalkmak saçma olmaz mı?
Ebubekir Şahin’in savunması
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçtiğimiz hafta yaptığı toplantıda Halk TV’deki “Sözüm Var” programına beş hafta boyunca yayın yasağı getirdi. Beş hafta boyunca o programın yayımlandığı saatte RTÜK’ün “eğitici” videoları yer alacak. Gerekçe, Diyarbakır Adliyesinde babaya oğlunun kemiklerinin torba içinde verilmesinin eleştirel bir dille haberleştirilmesi… RTÜK bu yayını “terörün amaçlarına hizmet edecek nitelikte” bulmuş.
Yalnız bu değil ama, başka cezalar da var ve cezaların muhatabının hangi televizyon kanalları olduğunu söylemeye sanırım gerek yok.
Bu son cezalar bu yıl içinde RTÜK’ün ceza kestiği televizyon kanallarını karşılaştırmalı olarak gösteren grafiklerin yayımlanmasına vesile teşkil etti. RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşçı’nın yayımladığı grafik 2022’deki cezaları gösteriyor:
Ortada böyle bir grafik var. Ebubekir Şahin, hayır bu tablo yanlış demiyor fakat bu tabloya rağmen “biz kanallar arasında ayrım yapmıyoruz, bütün kanallara eşit mesafedeyiz, müeyyideleri ihlal eden kanallar var, etmeyen kanallar var, ona göre objektif kriterler uyguluyoruz” diyebiliyor.
“Müeyyideleri ihlal etmeyen” kanallar hepimizin gözü önünde… Bu tablo da gözümüzün önünde… Peki böyle bir durumda Ebubekir Şahin’i “objektif kriterler”le eleştirmenin, ciddi argümanlarla (mesela böyle grafiklerle) iknaya çalışmanın bir anlamı olabilir mi? Olmaz. Çünkü eleştirinin saçmalıkla özdeş hale geldiği bir durumla karşı karşıyayız.
Bu durumda ya susacağız ya güleceğiz. Hakikaten yapacak başka bir şey yok. Eh, bu da az bir çaresizlik değil.