Gazze’deki devam eden vahşet dolayısıyla Güvenlik Konseyi kararları her gün konuşulmaya başlandı. Bazı kararlar veto edildi çeşitli bahanelerle. ABD, “Hamas kınanmıyor tasarıda” diyerek veto etti. İsrail ise geçmişte de bu tür kararları dinlemedi.
Genel Kurul’da Mısır ve Moritanya’nın önderliğindeki karar tasarısına ABD Hamas’ı kınayan tadil teklifi getirmiş ama kabul edilmemiş. Keşke edilseydi: ama ABD muhtemelen gene olumlu oy vermezdi diye düşünürüm. ABD’nin şu andaki derdi ateşkesi önlemek idi.
Güvenlik Konseyi’nde bir kararın kabulü için 9 olumlu oy gerekir. Beş daimi üyenin hiç biri menfi oy kullanamamalıdır. Kullanırsa karar geçmez. Çekimser oy menfi oy demek değildir.
Konsey’de kabul edilen kararlar da tavsiye niteliğindedir. Ama Genel Kurul kararlarından biraz daha önemli ve farklı. Konsey genelde taraflara aralarındaki ihtilafın barış yollarla çözülmesini tavsiye eder. Yani Şart’ın 33’ncü maddesinde belirtilen usulleri zikreder :
“Uzaması, milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazasını tehdit edebilecek mahiyette bir uyuşmazlıkta taraf olanlar, bu uyuşmazlığın çözülmesini her şeyden önce görüşme, soruşturma, ara bulma, uzlaşma, tahkim ve yargı yollarıyla veya bölge teşkil veya anlaşmalarına başvurarak veyahut kendi seçecekleri başka barış yollarıyla aramalıdırlar.”
Taraflar karara uymazlarsa Güvenlik Konseyi 34’ncü maddeye başvurabilir :
“Güvenlik Konseyi , her hangi bir uyuşmazlık veya milletler arasında bir anlaşmazlıkla neticelenebilecek veya uyuşmazlık doğurabilecek durum hakkında; bu uyuşmazlığın veya durumun uzamasının milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazasını tehdit etmek istidadında olup olmadığını tespit için soruşturmada bulunabilir.”
Dahası, durum ve tehlikenin devam halinde Konsey BM Şartı’nın 7’nci bölümünde zorlayıcı tedbirler denilen karar kabul edebilir. Bu karar bütün BM üyeleri için uygulanması zorunlu bir karardır.
Güvenlik Konseyi, barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu veya bir saldırma fiilinin vuku bulduğunu tespit eder ve milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazası veya yeniden tesisi için tavsiyelerde bulunur veya 41 ve 42’nci maddeler gereğince hangi tedbirler alınacağını kararlaştırır. (Madde 39)
Konsey kuvvet kullanma kararı da alabilir: “Güvenlik Konseyi, kararlarını yürütmek için silâhlı kuvvet kullanılmasını gerektirmeyen ne gibi tedbirlerin alınması lâzım geleceğini tespit ve Birleşmiş Milletler Üyelerini bu tedbirleri uygulamağa davet edebilir. Bu tedbirlere, ekonomik münasebetlerin ve demiryolu, deniz, hava, posta, telgraf, radyo ve diğer ulaştırma vasıtalarının tamamen veya kısmen kesilmesi ile siyasi münasebetlerin kat’ı da dâhil olabilir (madde 41)
Daha da ötesi 42’nci maddeye başvurabilir: “Güvenlik Konseyi 41’nci maddede derpiş olunan tedbirlerin uygun olmayacaklarına veya uygun olmadıklarının sabit olduğuna hükmederse, milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazası veya yeniden tesisi için, hava, deniz veya kara kuvvetleri vasıtasiyle gerekli addettiği her türlü teşebbüse geçebilir. Bu teşebbüse, abluka tedbirleri, iletişim kesilmesi ve Birleşmiş Milletler Üyelerinin hava, deniz veya kara kuvvetleri tarafından yapılacak başka hareketler dâhil olabilir.”
Mesela Kuzey Kore için bazı yaptırımlar işte bu 41’nci madde çerçevesinde alınmıştır.
Gazze için alınan karar BM Şartının 6’ncı bölümü çerçevesinde alındı. Tavsiye ama güçlü tavsiye. İsrail böyle bir karara da uymazsa ABD zaten Şart’ın 7’nci bölümünde belirtilen zorlayıcı bir kararı geçirtmez, veto eder.