Ana SayfaANALİZLERİZLENİM | Değişmek için can atan şehir: Balıkesir

İZLENİM | Değişmek için can atan şehir: Balıkesir

AKP’li belediyenin yönettiği Balıkesir’de CHP, 35 bin kişilik Kuvayi Milliye meydanına 38 derece sıcakta 50 binden fazla kişiyi toplayabildi. Türkiye’de, iktidarda değişim isteyen Balıkesir, muhalefetten çok Erdoğan’ı konuşuyor. Erdoğan öfkesinin tavan yaptığı şehirde Erdoğan’a alternatif arayışı sürüyor. Kılıçdaroğlu’nu bu kez daha somut vaatlerle karşılarında gördüklerine sevindiler: Hah işte böyle Bay Kemal.

“- Balıkesir tutucu bir yer

– Nasıl tutucu?

– Değişmez. At gözlüğüyle bakarlar hep.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Milletin Sesi” mitinglerinin üçüncüsünü düzenlediği Balıkesir’de mitinge saatler kala sokaklar öyle boş, öyle sessizdi ki; “Haydi mitinge” çağrısıyla şehri turlayan CHP otobüsüne kimin kulak kabarttığını anlamak imkânsızdı.

Kuvayi Milliye meydanına en az 50 bin kişinin geleceğini öngören CHP yönetiminin nasıl bir hesabın içinde olduğunu da o anlarda çözmek mümkün değildi.

Tamam, Temmuz’un yakıcı sıcağından kaçmak için evlerine çekilmişti insanlar belki ama sıcağın yavaştan etkisini kaybedeceği akşam saatinde miting için birden evlerinden fırlayacakları garanti edilebilir miydi?

“- Balıkesir merkezde çok insan yok ki. Gitti herkes. Yazlığına gitti, kıyıya, kenara indi…

“- Kılıçdaroğlu yanlış yerde miting düzenliyor. Akçay tarafına, Edremit’e gitseydi oralarda daha çok insan olurdu. Hem suya yakın insanlarla anlaşması daha kolay.”

Sessiz sokakları turladıktan sonra bir şeyler atıştırmak için oturduğum köftecide günün konusu, yukarıda kimi benim de dahil olduğum diyaloglarını aktardığım akşamki mitingdi.

“- Nasıl at gözlüğüyle bakarlar?

  • Mesela değişim isterler, giderler yine Erdoğan’a, AKP’ye oy verirler.”

“Değişmek ya da değişmemek.” Tüm mesele buydu oysa muhalefete göre.

Türkiye’yi, iktidarı değiştirmeye kararlı CHP de Balıkesir’in bu ikilemde olduğunu anlasa gerek ki mitingin yerini değişime uzak duran, milliyetçi-muhafazakar Balıkesir’in merkezi seçmişti. Kılıçdaroğlu’nun “Bize katılın” çağrısının değişime daha mesafeli duran insanlara ulaşması gerekiyordu.

“Erdoğan gitmezse biz gideriz”

Köftecinin iki genç garsonu ilk kez oy kullanacak gençlerdi.

Sandığa gitmek için sabırsızlandıklarını söylediler bana. Erdoğan’ın mutlaka gitmesini, ekonominin düzelmesi gerektiğini kafaya takmışlardı. Erdoğan gitmezse, onlar gidecekti ülkeden.

Kafaya taktıkları bir başka mesele daha vardı. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olursa Erdoğan’ı yenemezdi onlara göre.

Kılıçdaroğlu’nun hiç seçim kazanmadığını anlatıp durdular. Onların gönlündeki, Erdoğan’ı yenecek aday, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tı. Sosyal medyadan takip ettikleri siyasetçiler içinde en çok onu beğeniyorlardı:

“İşine, gücüne odaklanıyor Yavaş. Öğrencilerin yurt sorunuyla ilgileniyor mesela. Biz, İmamoğlu ya da Erdoğan gibi şov yapanların cumhurbaşkanlığından uzak durmasını istiyoruz.”

Ama muhalefetin ortak adayı Kılıçdaroğlu olursa ne yapacaktı bu gençler?

“Erdoğan’a asla oy vermeyeceğiz. Kılıçdaroğlu aday olursa da sandığa gitmeyiz belki. Yaparız bir şeyler.”

Gençlerin bu değişim isteğine köfteci dükkanının sahibinin de katıldığı belliydi. “Erdoğan gitmek zorunda. Ben EYT’liyim” diye seslendi iki masa öteden. Mitinge de Kılıçdaroğlu’nun EYT sorununu çözeceğini düşündüğü için katılacağını anlattı. Onun gönlündeki cumhurbaşkanı adayı İyi Parti lideri Meral Akşener’di. Ama Akşener’in başbakanlık ısrarını hatırlattığımda o da Mansur Yavaş’ı dile getirdi.

“Kılıçdaroğlu gençlerle daha çok konuşsun”

Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanlığında şans veren, dükkanın genç kadın garsonuydu: 

“Ekonomi battı. Erdoğan, ekonomiyi düzeltemez artık. Bu saatten sonra Kılıçdaroğlu’nun şansı kesin var. Gençlerin kafası karışık ama o kafaları CHP’ye mesafe koyan anneler-babalar karıştırıyor. Kılıçdaroğlu, gençlerle daha çok konuşarak onların gözündeki at gözlüğünü çıkarabilir.”

Köfteciden sonra bir başka dükkan… Balıkesir’in ünlü höşmerim tatlısından çeşitler sunan bu dükkanda patron, genç bir kadın. Doğma büyüme Balıkesirli. O da iktidarda değişim istiyor ama umutsuz. Balıkesir’i değiştirmenin önündeki engelin şehirdeki “tutucu kafa” olduğunu söylüyor:

“Balıkesir’de herkes ekonominin başında Erdoğan kaldıkça işlerin daha da zorlaşacağını biliyor. Ama bizim Balıkesir değişim istese de yine Erdoğancı olur. Bu böyle, çocukluktan beri bunu gördük. Muhalefet halkla daha çok konuşsun. Yapacak başka şey yok. Kılıçdaroğlu, Balıkesir’i değiştirir mi cidden merak ediyorum.”

Sokaklarda ilerledikçe anlıyorum. Yazlığa gidemeyen Balıkesirli çay evlerine, kahvelere kaçmış. Buralarda yaş ortalaması daha yüksek.

“Erdoğan’ın en büyük hatası: Albayrak”

“Olur tabii, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olur” diyenler uzun uzun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatalarını anlatıyor. En büyük hatasının damadı Berat Albayrak’ı bir dönem ekonominin başına getirmek olduğunu söylüyorlar. Erdoğan’ın karşısında Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansını düşük görseler de, kafalarında yaşadıkları çelişkiyi “Erdoğan’ın memlekete yapacağı bir şey kalmadı ki. Bu ne biçim ekonomi, bu ne biçim hayat” çıkışlarıyla dengeliyorlar. Belli; Kılıçdaroğlu aday olduğunda yeniden bir ölçüp, biçecekler.

“Biz Akşener’e daha yakınız” diyenler, Kılıçdaroğlu ile Akşener arasında “milliyetçi köken”den başka fark gösteremiyor. Meclis seçiminde Akşener’e oy vereceklerin sayısı şehirde oldukça yüksek, öyle anlaşılıyor. “Erdoğan yoksa Akşener var” diyorlar, ekliyorlar: Kılıçdaroğlu da Akşener’le birlikte olduğu için ipi göğüsleyebilir.

Saatler ilerledi, miting meydanının çevresi hareketlendi ama sıcak geçmedi. İlçelerden mitinge katılımcı taşıyan otobüsler geçti caddelerden daha çok. Evlerinden, dükkanlarından çıkanlar da geldi ama sanki miting meydanını ilçelerden gelenler doldurdu. Kapanın elinde kaldı: Bir Atatürk bayrakları bir de küçük pet şişelerdeki sular.

Sıcaktan bayılma ihtimaline karşı ambulanslar hazırdı ama neyse ki Kılıçdaroğlu kimseyi bayıltacak kadar bekletmedi. Meydandaki halayın, dansın üstüne miting kürsüsünde program zamanında başladı. “Kaç bin kişi vardı mitingde” sorusunu duymaktan yoruldum. O meydanı iyi bilenlerin yaptığı hesaba katılıyorum. Normalde 35 bin kişilik meydanda fazladan 20 bin kişinin daha olduğunu söylemek mümkün. 55 bini geçer kalabalık ama 100 bin değil. Ayrıca; önemli olan coşku.

Kızgınım kızgın, Erdoğan’a kızgın…

Kılıçdaroğlu “EYT sorununu ya çözdüreceğim ya biz çözeceğiz” mesajı verdiğinde ağlaşarak birbirine sarılan insanların yaşadığı mutluluğu tarif etmek imkansız. Emeklilikte nasıl bir erken yaşa takılmak sorunuymuş bu da, Erdoğan bugüne kadar çözememiş. Tıpkı KYK borçları gibi EYT’ye de Erdoğan’ın el atması yakındır.

“Ben niye Erdoğan’dan uzaklaştım biliyor musun” diye sordu annem yaşlarında bir kadın.

Ben onu başına güneş geçmesin diye kaldırım gölgesine oturtmaya çalışırken o, çocuklarının yaşadığı işsizliğe Erdoğan’ın çözüm üretemediğini anladığını anlattı:

“Yalan söylemesin bize artık Erdoğan. Yapamadığını anlatsın. Sabah akşam Bay Kemal’i anlatacağına, ülkenin düştüğü durumu anlatsın.”

En çok kadınlar kızgın Erdoğan’a. Kılıçdaroğlu hiçbir çiftçinin zarar etmeyeceğini, havadan para kazananların devrinin kapanacağını, rüşvetle mücadeleden vazgeçmeyeceğini söyledikçe “Bitti, yalanların bitti Erdoğan” diye bağırmayan tek kadın yoktu meydanda.

Ama ilginçtir; “Kılıçdaroğlu’na mı oy vereceksiniz” sorusunu yönelttiğim bu kadınlar ısrarla “Dur bakalım, daha Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etmedi” diyordu. Kendini milliyetçi-muhafazakar olarak tanımlayan Balıkesir’de soruların çoğu muhalefete dairdi:

“Muhalefetin adayı ne zaman açıklanacak? Akşener niye başbakanlıkta ısrarcı, niye cumhurbaşkanı adayı olmuyor?” “Kılıçdaroğlu, Akşener’le ortak miting yapacak mı? İmamoğlu da adaylığını açıklayacak mı?”

Cumhurbaşkanı adayı olduğunda partisi CHP’nin rozetini yakasından çıkarmaya hazırlanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu altılı masanın muhtemel en güçlü ortak cumhurbaşkanı adayıydı ancak halk da daha aday belli olmadan yorumlar, hesaplar yapmaktan yorulmuştu.

Belli ki altılı masanın seçim takvimi açıklanmadan adayını açıklamayacağını halka daha iyi anlatması, ortak adayla mı yoksa ayrı ayrı adaylarla mı seçime gidileceğini netleştirmesi gerekiyordu. Miting alanında “Bu altılı masayı da en çok Erdoğan’dan duyuyoruz” diyenlerin sayısı hiç de az değildi. Erdoğan konuşmasa, anlatmasa halkın altılı masaya ilgisi her an dağılabilir.

Kılıçdaroğlu’nun emeklilere asgari ücret seviyesinde bayram ikramiyesi vereceğini, madenleri sattırmayacağını, işsiz kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devletin ödeyeceği gibi somut vaatleri miting alanında “Hah işte böyle Bay Kemal” çıkışlarıyla karşılandı.

Mitingin sonunda halkın da CHP’lilerin de sorduğu soru ve o soruya yanıt aynıydı:

Herkesin değişim istediği Balıkesir, at gözlüklerini gözünden çıkarabilecek miydi?

“İyi adam, dürüst adam Kılıçdaroğlu. Umudu beslemek için daha çok çalışmalı.”

- Advertisment -