Serbest TV’nin yeni programı Ali Bayramoğlu’yla Bugünler’da bu hafta: “Muhalefet partileri dış politikanın ve Türkiye’nin dış politik alanda yapmış olduğu enstrümantalizasyon tipi hamleleri, Mavi Vatan gibi mevzuları daha ciddiye almak zorundalar. Yaşanan sadece bir skandal değildir. Aynı zamanda iç siyasi dengeler açısından Erdoğan’ın bir hamle yapıp o hamlede yine kendisine yeni girdiler sağlamasıdır. Muhalefetin dış politika alanına girmesi artık kaçınılmaz diye düşünüyorum.
İYİ Parti’nin oy yükünü milliyetçi ve seküler hassasiyetleri yüksek seçmen kitleleri çekiyor, buna mukabil merkez sağ ve muhafazakâr-dindar seçmenler ise İYİ Parti’ye, en azından parti yöneticilerinin umdukları oranda bir katkı sunmuyorlar. Zannımca partinin dördüncü kuruluş yıldönümünde benimsenen “Ömer’in Yolu” sloganının (ve bunun için hazırlanan klibin) arka planında bu okuma yatıyor.
İlk defa bir NATO ülkesi bu kadar çok sefiri istenmeyen şahıs ilan ediyor. Bu dünya genelinde pek görülmüş bir şey değil diplomaside. Hadi bir sefiri ‘Persona Non Grata’ ilan edersiniz ama on büyükelçiyi birden istenmeyen şahıs ilan etmek; ben böyle bir şey hiç hatırlamıyorum diplomasi tarihinde. NATO ülkeleri arasında hiç hatırlamıyorum.
Bugün (21 Ekim) Paris’ten gelecek haberler Türk finansal sistemi ve ekonomisi üzerinde sarsıcı etkiler oluşturabilir. Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele etmek amacıyla kurulan ve Türkiye’nin de üye olduğu Mali Eylem Görev Gücü’nün (Financial Action Task Force – FATF) bugün yapılacak genel kurulunda Türkiye’nin öngörülen tedbirleri almada ve uygulamada yetersiz kaldığı gerekçesiyle ‘gri liste’ye alınacağı iddia ediliyor.
“Kötü giden her şeyden iktidarı esirgemenin bir yolunu buluyorlar; bunlar yakında ekonomik zorlukların sorumluluğunu da iktidarın sırtından almak için bir şeyler yapacaktır…” Yukarıda okuduğunuz şey, sosyal medyada bir süredir şaka ve espri konusu olarak dile getiriliyordu ama artık -bir süredir- gerçek.