spot_img
Ana SayfaANALİZLERTARTIŞMA | HDP - Demirtaş - PKK gerilimi, Türkiye demokrasisi ve Kürt...

TARTIŞMA | HDP – Demirtaş – PKK gerilimi, Türkiye demokrasisi ve Kürt siyasetiyle ilgili ne söylüyor?

Eski HDP sözcüsü ve SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen: “Demokratik siyasal çözüm beklentisi hâlâ varsa bu siyasi aktörlerin kararlı, tutarlı bir siyaset inşası ile mümkün olabilir…”, araştırmacı Reha Ruhavioğlu: “Bu gerilimin sebebi Demirtaş’ın sivil siyasetin alanını genişletme çabası…”, gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu: “Siyaset temsilcilerinin şiddet eylemlerine itiraz eden, tavır alan çıkışları, bu tür eylemler oldukça artacaktır diye düşünüyorum.”

“Sorunun çözümüne dair bir siyaset mümkün olmazsa siyasal öznelerin çözülmesi kaçınılmaz hale gelir”

Eski HDP sözcüsü ve SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen:

Kürt sorunu sadece Ortadoğu ve Türkiye siyasetinde değil, Kürt siyasetinde de yeni bir döneme geçilmesini zorunlu kılmaktadır. Sorunun çözümüne dair bir siyaset mümkün olmazsa siyasal öznelerin çözülmesi kaçınılmaz hale gelir. Bu konuda geçmişe dair ezberleri aşan yeni bir çıkış yapma ihtiyacı kendini dayatmaktadır. Siyaset kurumu risk ve sorumluluk alarak bu süreci yönetmelidir.

Muhalefet partileri ve özel olarak Altılı Masa’nın çözümsüz kaldığı nokta da tam burasıdır. Bu konu özel olarak yeni bir tutum geliştirmeyi gerektirir. Dengeci, ertelemeci yaklaşımlar yerine net bir iradenin sergilenmesi gerekir.

Demokratik siyasal çözüm beklentisi hâlâ varsa bu siyasi aktörlerin kararlı, tutarlı bir siyaset inşası ile mümkün olabilir. Aksi takdirde sadece edilgen bir pozisyona mahkûmiyet tüm siyasal öznelere yönelik güven bunalımı oluşturacaktır.

“Demirtaş söyleyeceğini söyledi, ateşi yükseltmeyecektir”

Araştırmacı Reha Ruhavioğlu:

PKK ile Demirtaş arasındaki gerilimin en temelde Kürt hareketinde sivil ve silahlı aktörlerin alan mücadelesi olduğu söylenebilir. Bu gerilimin sebebini de Demirtaş’ın sivil siyasetin alanını genişletme çabası olarak değerlendiriyorum. Demirtaş epeydir Kürt siyasi hareketinde bir “eski genel başkan” olmanın ötesinde, bir lider olarak pozisyon alıyor. Bu yönüyle de bir ilk.

Demirtaş öncesinde, bu imkân ve fırsatla karşı karşıya gelmiş hemen herkes son tahlilde “değerli” birer “eski genel başkan” olarak yer edindi, ama Demirtaş kendi şahsi siyaset anlayışının yanında birçok başka faktör ve koşulun da etkisiyle sivil siyasetin içinden çıkmış ve genel başkan olmayı aşmış bir siyasi lider olmayı başardı.

Demirtaş’ın Mersin saldırısını kınamasının PKK tarafından rahatsızlıkla karşılanmasının, bu kınamayı yapan kişinin Demirtaş olmasıyla alâkası olduğunu düşünüyorum. HDP de Mersin saldırısını kınadı ve hattâ o kınamanın örgütü Demirtaş’ın kınamasından daha fazla rahatsız etmesi beklenir. Ama Demirtaş’ın güç dengelerini sivil alan lehine değiştirme çabası olarak okuyabileceğimiz siyasetinin PKK cenahında özel bir rahatsızlık uyandırdığı, Demirtaş’ın kınamasının da bu rahatsızlığı ortaya çıkardığı görüşündeyim. Aksi halde ne bu saldırı ilk saldırı, ne de Demirtaş’ın kınaması bir ilk.

Bu gerilimin temkinlilik içinde sürmesi muhtemel. Demirtaş hem söyleyeceğini söyleyip pozisyonunun altını çizdiğinden, hem de seçime giderken HDP ve Kürt tarafının aleyhine dönme potansiyelini gördüğünden, bu konunun ateşini yükseltmeyecektir diye düşünüyorum. PKK benzer eylemler yapar mı? Demirtaş’ın bunlara tepkisi ve örgütün bu tepkilere vereceği karşılık ne olur? Bunlar da önemli belirleyenler olacaktır.

Bugünkü durumda bu gerilimin nasıl yön çizeceği esas olarak seçimden sonra önemli bir konu olacak gibi görünüyor. HDP ve Demirtaş’ın seçim performansı, seçim sonrası oluşacak yeni siyasi düzendeki ağırlıkları da, yönü tayin etmede önemli faktörler olacak. O sebeple ben bu tartışmaların esas seçimden sonra önemli olacağı kanaatindeyim. Ve bu tartışmanın HDP-Demirtaş-PKK arasında bir iç tartışma değil, Kürt kamuoyunun tamamını ama özellikle de entelektüellerini de ilgilendiren bir kamusal mesele olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla tartışmanın siyasi aktörler dışında, bağımsız ve sivil entelektüel camia içinde de daha fazla tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

“Bunu bir iç gerginlik, hattâ yüzleşme hali olarak görmek gerekir”

Gazeteci – yazar Ali Bayramoğlu:

Kürt siyasi hareketinde siyaset-şiddet hatlarının sık sık iç içe girdiği malum. Ancak bu konuda özellikle son zamanlarda bir ayrışma yaşanıyor. PKK’nın, Demirtaş’ın, sadece Demirtaş değil HDP Genel Merkezinin açıklamasıyla zıt kutuplara düşmesi, Demirtaş’a verilen yanıt bunun bir göstergesi. Bunu bir iç gerginlik, hatta yüzleşme hali olarak görmek gerekir. Nasıl yol alır göreceğiz ama, şahsen, siyaset temsilcilerinin şiddet eylemlerine itiraz eden, tavır alan çıkışları, bu tür eylemler oldukça artacaktır diye düşünüyorum.

- Advertisment -