Röportajın tamamını Serbestiyet YouTube kanalında izlemek için:
“Siverekli olmam ve ismimin Kürtçe-Farsça olması üzerinden CHP’li ve Kadıköylü olmadığım algısı yaratılmaya çalışıldı”
2019 seçimlerinde adaylığınız açıklandığı ilk andan itibaren ‘yeteri kadar’ Kadıköylü olmadığınız ve Cumhuriyet değerleri ile barışık olmadığınız gibi eleştirilerle karşılaştınız. Bunda açıkça dillendirilmese de aslen Siverekli bir Kürt olmanızın payı büyüktü. Bu eleştiriler görev sürenizde ve şu andaki aday belirleme sürecinde de sıkça kullanıldı. Bu eleştirilere cevabınız nedir?
Öncelikle isterseniz filmi 5 yıl geriye saralım. Neler oldu, neler yaşandı hatırlayalım… Siz çok kısa bir özet yaptınız. Aslında sizin söylediklerinizden çok daha kötü eleştiriler de oldu. Benim CHP’li olmadığım, Kadıköy’de oturmadığım, Kadıköy’ü bilmediğim, Kadıköy’de yaşamadığım ve hatta aslında CHP’nin değil başka bir partinin ittifak adayı olarak dayatıldığım söylendi.
Bunlar için ‘siyasetin içinde, doğasında olan siyasi argümanlardır’ diyeceğim ama diyemiyorum. Bunlar çok kötü söylentilerdi. Çünkü hiçbiri gerçek değildi. Tamamen farklı amaçlara hizmet eden bir anlayışın ürünüydüler. En kibarca böyle söyleyebilirim.
Evet ben Siverekliyim. İki ismim var, biri Kürtçe biri de Farsça. İki farklı dilde de farklı anlamları var. Ama CHP’de siyaset yapan sadece ben değilim, ailem de CHP’de siyaset yaptı. Ben ailemin dördüncü kuşak siyasetçisiyim. Benim babamın dedesi 2. ve 3. dönemde milletvekilliği yapmıştı. Babam belediye başkanlığı yapmıştı CHP’den. Babamın amcası belediye başkanıydı, ağabeyim belediye başkanıydı. Biz ailecek her zaman CHP’de siyaset yaptık.
Kadıköy’e ne zaman taşındığım, ne kadar zamandır burada yaşadığımı da herkes biliyor. CHP’de siyaset yapmadığımı iddia edenler ise beni en iyi tanıyanlardı. Çünkü CHP’de İstanbul il yöneticiliği de il başkan vekilliği de il sekreterliği de yaptım. İşte en acısı, benim CHP’deki görevimi bilmesine rağmen CHP’li olmadığımı söyleyen bazı dostlarımızdı. Dostlarımız diyorum çünkü herkesi kucaklamak lazım…
Bugün bu söylemler, söylentiler çok fazla dillendirilmiyor tabii ama bazı insanların kafasının arkasında 5 yıl öncesinin siyasi intikamını almak ya da 5 yıl önce söyleyemediklerini bugün söylemek gibi şeyler olabilir. Buna en güzel cevabı 5 yıl önce Kadıköy halkı verdi. Ben bu eleştirilerin doruk noktasına ulaştığı 2019’da %66 ile Kadıköy Belediye Başkanı seçildim. Ben bugün yeniden aday gösterilirsem Kadıköy halkı bu söylem ve söylentilerin hiçbir karşılığı olmadığını yeniden gösterecek.
“2019’da İYİ Parti nasıl Kadıköy’de aday çıkartıp beklediği oyu bile alamadıysa, şimdi de hem İstanbul’da hem ilçelerde beklediği oyu alamayacak”
2019 seçimlerinde İYİ Parti pek çok yerde CHP’nin adayını desteklerken Kadıköy’de sizin karşınıza Emre Kınay’ı çıkartmıştı. Şimdi de yerel seçimlerde CHP dahil hiçbir partiyle işbirliği yapmayacaklarını açıkladılar. İYİ Parti’nin bu tutumu sizce CHP’yi Kadıköy’de ve İBB seçimlerinde nasıl etkileyecek?
Bu başka bir siyasi partinin almış olduğu bir karar. O yüzden benim aday çıkartıyorlar diye onları desteklemem ya da suçlamam söz konusu değil. 2019’da biz bir ittifak kurmuştuk. 2023 seçimlerinde de bir ittifak kuruldu. Ama ittifak kuruldu diye kimse tüzel kişiliğini bırakmıyor tabii. Kendi kararlarıdır. Fakat sokakta Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul özelinde söylediği İstanbul İttifakı yavaş yavaş kuruluyor. Bizim gözlemimiz, İYİ Parti beklediği oyu alamayacak.
2019’da ben bunu bire bir yaşadım. İYİ Parti Kadıköy’de çok meşhur bir tiyatro sanatçısını (Emre Kınay) aday gösterdi. Bu tiyatro sanatçısı hem medya gücünü hem de sanat çevresinden gelen gücünü kullanarak sahada bizimle bire bir mücadele etti ama beklediği oyu alamadı, bırakın yeterli oyu almayı… Büyükşehirde ya da ilçe belediyelerinde yine yeteri kadar oyu değil, bekledikleri oyu bile alamayacaklar diye düşünüyorum. Çünkü sokak ittifakı kendisi sandıkta kuracak.
“Sol partilerin Kadıköy’de yarışıyor olması CHP’nin başarısı. Çünkü Kadıköy’de özgür bir ortam var”
TKP’li Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da Kadıköy’den belediye başkan adayı olacağı açıklandı. TİP’in ve diğer irili ufaklı sol partilerin de Kadıköy’de aday çıkartmaya hazırlandığını görüyoruz. Sizce bunun sebebi ne? CHP’yi ve CHP belediyeciliğini yeteri kadar sol-sosyal devletçi görmüyorlar mı?
Sanırım o noktada henüz kesin bir karar yok. TKP şu anda değerlendiriyoruz demiş. İYİ Parti için söylediklerim TKP için de geçerli. TKP istediği adayı gösterebilir. Bir siyaset yapılıyor, bir iddia koyuluyor.
Şu anda ben aday adayıyım, aday değilim. TKP’de de henüz Sayın Maçoğlu’nun adaylığı kesinleşmedi bildiğim kadarıyla. Ben aday olursam, TKP’nin adayı da Sayın Maçoğlu olursa, bir şey söylerse bizimle ilgili cevap veririz. Ama şu anda sadece Kadıköy Belediyesi ile ilgili bir eleştirisi olursa ben cevap veririm çünkü henüz ben rakibi değilim.
Sorunuzun ikinci kısmına, yani sol partilerin neden Kadıköy’de yarıştığına gelecek olursak… Bunu ben CHP’nin bir başarısı olarak görüyorum. Çünkü 1989 yılından beri bu ilçeyi CHP’li, sosyal demokrat başkanlar yönetiyor. Bu başkanlar Kadıköy’de herkese eşit, demokrat ve adil bir yaklaşım sergiledikleri için burası insanlar için bir özgürlük alanı, insanların kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir ortam haline geldi. Son 5 yılda ben bunu daha da ileri götürdüm. Tüm Türkiye’de festivaller yasaklanırken biz her şeye rağmen Kalamış Festivali’ni yaptık mesela.
Sol partiler bu özgürlük ortamı sayesinde Kadıköy’de daha rahat örgütlenebiliyor, daha rahat mücadele edebiliyor. O yüzden sol partilerin burada yarışması CHP’nin bir başarısıdır.
“Belediye bilançosu, sevgili Aykurt Nuhoğlu’nun belediyeyi borçsuz devrettiği söylemini doğrulamıyor”
Kadıköy’ün sizden önceki belediye başkanı Aykurt Nuhoğlu yeni bir kitap yayınladı. Kitabında 2019’da belediyeyi sıfır borçla devrettiğini ama şu anda belediyenin mali yapısının hiç iyi durumda olmadığını yazdı. Bu doğru mu? Siz sıfır borçla aldığınız belediyeyi borca soktunuz mu?
Sevgili Aykurt Başkan’ın kitabında belediyeyi sıfır borçla devrettiği yazıyor ama ne yazık ki belediye bilançosu bunu doğrulamıyor. Ama ben bu konuda bir polemiğe girmek ve kendisine cevap vermek istemiyorum. Kamuoyunda 2 partilinin tartışmasını, hele de halef – selef ilişkisindeki iki partilinin tartışmasını doğru bulmam. Ama gerekirse partimin yetkili organlarında Sayın Aykurt Başkanı’n da olduğu bir yerde bunlara cevap verebilirim.
“Sayın Özgür Özel birlik beraberliği hem parti içerisinde hem de toplumun tüm kesimleriyle kurmak için mücadele ediyor. Biz de ona destek oluyoruz”
CHP Kurultayı’nda yaptığınız bir konuşmada “değişim” kelimesinin çok yanlış bir kavram olduğunu söylemiş ve “Kılıçdaroğlu kazandığında birlik beraberliği çok rahat geçeriz. Özgür başkanla beraber bu birlik beraberliği nasıl götürürüz bir şey söyleyemiyorum” demiştiniz. Kemal Kılıçdaroğlu’na açık destek vermiştiniz. CHP’deki lider değişimi sizce partiyi nasıl etkiledi? CHP yerel seçimlere birlik ve beraberlik içerisinde mi gidiyor?
Ben bahsettiğiniz konuşmayı kurultay günü salonda yapmıştım. Değişim ve gelecek… Reklamcılar bu iki kelimeyi çok sever. Ama nasıl bir değişim ve hangi gelecek? İçi doldurulmamış bir değişim ve bugünden daha kötü bir gelecek kimse istemez. Siyasal iletişimciler bu kavramların altlarının doldurulduktan sonra kullanılmasını isterler. Ben de, “Değişimden kasıt koltuk değişimi ise bu doğru değil ama örgütlerde, parti politikalarında bir değişim kast ediliyorsa bu değişimin nasıl olacağı bilinirse daha iyi olur” demiştim.
İkincisi de Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmiş süreçte yapmış olduğu şeyler vardı. Örneğin altı benzemezi masaya getirip oturtup ittifak kurabilen, diğer partilerle de diyalog kurabilen bir genel başkandan bahsediyorduk. Bunu yaptı, gördük. Genel Başkanımız Özgür Özel’in bunu nasıl yapacağı konusunda o an için bir bilgimiz yoktu.
Ama kurultay bitti ve bizim genel başkanımız sayın Özgür Özel oldu. O konuşmamda da söylediğim Sayın Özgür Özel kazandığı andan itibaren bizim genel başkanımızdır ve bu tartışmaların hepsi biter, bir kenara bırakılır. Partimizin ve genel başkanımızın başarılı olması için elimizden gelen çabanın kat be kat fazlasını yapmaya çalışırız. Bugün de aynı noktadayım. Sayın Özgür Özel bir birlik beraberliği hem parti içerisinde hem de diğer siyasi partilerle, toplumun tüm kesimleriyle kurmak için mücadele ediyor. Biz de ona destek oluyoruz. Onun bu birlik ve beraberliği sağlaması noktasında üzerimize ne görev düşünüyorsa da yapmaya hazırız. Onun talimatı bizim için emirdir.
“İBB’nin AK Parti’de olduğu dönemde Kadıköy hizmette hep en son sıralardaydı. Bu 5 yılda gördük ki gerçekten Büyükşehir Belediyesi isterse Kadıköy’ün birçok sorunu çözebiliyor”
Önceki dönemlerde İBB’yi AK Partili isimler yönettiği için Kadıköy’ün hizmetsiz bırakıldığı eleştirileri çokça yapılıyordu. Siz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile nasıl bir 5 sene geçirdiniz? Kadıköy bu 5 senede İBB’den hak ettiği ilgi ve alakayı gördü mü?
Şu an bunun en güzel cevabını AK Partililerin kendisi söylüyor. Biz bu eleştiriyi yaptığımız zaman bize “İBB bizim dönemimizde Kadıköy’e şunları şunları yaptı” diye saymasını beklersiniz. Ama onlar Marmaray’ı sayıyorlar, Avrasya Tüneli’ni sayıyorlar, Kadıköy’e gelen bir metroyu sayıyorlar. Bunların çoğunu İBB değil, merkezi hükümet yapmış. Kendileri de bir şey yapılmadığını biliyorlar.
Sayın Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı seçildikten sonra biz kendisine ayrımcılık yapılmasını istemediğimizi, sadece herkesle eşit hizmet ve ilgi istediğimizi söyledik. Bu 5 yılda gördük ki gerçekten Büyükşehir Belediyesi isterse Kadıköy’ün birçok sorunu çözebiliyor. Örneğin Rıhtım’da bir kanal çalışması yapıldı. Artık yağmur yağdığında rıhtımı su basmıyor. O bitince biz de 50 yıldır çözülemeyen Kadıköy Çarşı’nın altyapı sorununu çözdük. Bunun yüzde 90’ına yakınını tamamladık. Kalan yüzde 10luk kısmı da tamamladıktan sonra üst yapısına başlayacağız.
Bir başka örnek de Kurbağalıdere. Bir türlü çözülmüyordu, çözülemiyordu. İBB’deki değişimle birlikte anlayış değişince sorun çözüldü. Ya da mesela Müze Gazhane. Yapımına başlanmıştı ama bitmiyordu bir türlü. Sayın Ekrem İmamoğlu geldi ve bu projeyi tamamlayıp açtı.
Onun için biz AK Parti döneminde Kadıköy olarak; matematiksel olarak da, istatistik olarak da rakamları da vererek hep son bir ikideydik. Ya sonucuyduk ya sondan ikinciydik ama şimdi herkes gibi eşit hizmet alıyoruz.
“Genel Başkanımızın kurultayda alınan tavırdan bağımsız şekilde vatandaşların memnun olduğu başkanların yeniden aday gösterileceğini söylemesi bizim için bir referans. Bu konuda kendime güveniyorum”
Kadıköy’de yeniden aday gösterilmeyi bekliyor musunuz? Bu yönde CHP’nin yeni yönetimi ile bir görüşmeniz oldu mu?
Genel başkanımızla tabii ki görüşüyoruz. Seçildiği andan itibaren hepimizin genel başkanıdır ve tüm tartışmalar geride kalmıştır. Kendisi, belediyesi bizde olan yerlerle ilgili memnuniyet araştırması yapacağını söyledi. Eğer yönettikleri yerdeki vatandaşlar o yöneticilerden memnunsa, Kurultay’da aldıkları tavırdan bağımsız şekilde biz onları yeniden belediye başkan adayı yapacağız dedi.
Genel Başkanımız Özgür Özel’in bu sözü tüm CHP’li belediye başkanları için bir referans noktasıdır. Ben bu konuda kendimden eminim. Çünkü belediye başkanı seçildiğimden beri belediyenin ve kendimin memnuniyetini ölçtüren bir başkanım. Hem de bunu herhangi bir tartışmaya mahal vermemesi için yerli bir firmaya değil, ABD’li bir firmaya yaptırıyorum. Son yaptıkları ankette de çıkan sonuçları bildiğim için bu konuda kendime güveniyorum.
Yaptırdığımız çalışmalarda memnuniyet oldukça yüksek çıkıyor. Genel başkanımızın sözü de bu yönde olduğu için atanmam noktasında bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum.
“Kadıköy’de gösterilecek olan aday; CHP’nin kurduğu ya da kurmaya çalıştığı ittifaklara yönelik vereceği güçlü bir mesaj olacak. 2019’da bu mesaj verildi”
İkinci olarak ise Kadıköy sadece Kadıköy değil. Bizim normalde nüfusumuz yaklaşık 500 bin ama hafta sonu 2 buçuk milyona kadar çıkıyor. Herkesin gözü Kadıköy’de.
Şu anda da yerel seçim süreci kapsamında adaylar belli oluyor. Her parti ittifak arayışı içerisinde. Bazısı kurumsal olarak partilerle ittifak yapmaya çalışıyor, bazısı ise o partinin toplumsal tabanı ile bir ittifak kurmaya çalışıyor. Bu tartışmalar sürerken Kadıköy’de göstereceğiniz aday çok önemli. Bu aday; kurduğunuz ya da kurmaya çalıştığınız ittifaklara yönelik vereceğiniz güçlü bir mesaj. Çünkü Kadıköy herkes tarafından gıpta ile izlenen bir yer. Özellikle Cumhuriyet Halk Partili seçmen veya Cumhuriyet Halk Partisi’ni desteklemeyi düşünenler tarafından eğer yapmak istediğiniz ittifaklara uygun bir aday gösterirseniz o kesimleri ikna etmeniz de kolay olur. Ama burada bir değişikliğe giderseniz ikna etmek istediğiniz o toplumsal tabanda, ittifak etmek istediğiniz toplumsal kesimle bir zıtlık olabilir. Onun için buradaki aday herkesin gözlerini açıp baktığı bir aday olacak. Buradan bir mesaj vermeniz gerekiyor tüm ittifak etmek istediklerinize. 2019 da bu mesaj verildi.