Ekrem İmamoğlu’nun 7 Mayıs Pazar günü Erzurum’da yaptığı mitingde İmamoğlu’na ve meydandakilere taşlarla saldıran gruptakilerden birinin, Muhammet Akif Keleş isimli bir uzman çavuş olduğu ortaya çıkmıştı.
Yeni Şafak’ta Ersin Çelik imzasıyla yayımlanan bir haberde, Muhammet Akif Keleş’in geçmişte ‘FETÖ’ soruşturmasından işlem görmesine rağmen göreve devam ettirildiği, hatta istihbarat biriminde görevlendirildiği iddia edilmişti.
Milli Savunma Bakanlığı sözleşmesini feshetti
Yeni Şafak’taki haberin ardından Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yayımlayarak uzman çavuş M. Akif Keleş’in sözleşmesinin feshedildiğini duyurmuştu.
Uzman çavuşun sözleşmesinin tahkikat sonucunda feshedildiği duyurulan açıklamada, “Piyade Uzman Çavuş M. Akif Keleş hakkında Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2021’de ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında soruşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir” ifadeleri yer almıştı.
Keleş: “Karşı taraftan bazı şahıslar zafer işareti yapınca sinirlendim, tepkimi sözlü olarak dile getirdim”
Muhammet Akif Keleş ise gözaltına alındıktan sonra Erzurum 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesinde şunları söylemişti:
“Ben daha önce emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. Aynısını tekrar ederim. Arkadaşımla Serhat’la birlikte gezmek amacıyla caddeye doğru gittik. Caddede Serhat’la ayrıldık. Ekrem İmamoğlu’nun konuşması daha yeni başlamıştı. Serhat’la birlikte miting alanının dışında bekleyen gruba katıldım. Karşı taraftan bazı şahıslar zafer işareti yapınca sinirlendim, tepkimi sözlü olarak dile getirdim. Burası Erzurum, burada zafer işareti yapamazlar. ‘PKK sloganı atamazsınız’ şeklinde bağırdım.
“Hakaret içerikli kelimeler kullanmadım. Elimdeki demir paraları insanlara zarar vermeyecek şekilde fırlattım. Sonrasında Serhat’la ayrıldık. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Soğukkanlılığımı koruyamadığım ve bu olaya karıştığım için pişmanım. Adli kontrol tedbirinin reddine karar verilmesini talep ediyorum.”
Soylu, “Bir isim kafamızı karıştırıyor” demişti
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise olayla ilgili şu cümleleri kullanmıştı:
“Gözaltına alınanlarla ilgili ve olayla ilgili araştırmaları yapıyoruz. Ben her zaman olayların arkasına bakarım. Bunlar önceden planlanmış da olabilir anlık çıkmış da olabilir, siyaset buna açıktır. Meselenin 365 derece her açısına bakıyoruz. Orada bir tek ilk taş atan kişi kafamızı karıştırıyor. Kendisi bir uzman çavuş ve daha önce hakkında FETÖ ile ilgili işlem yapılmış. Zannediyorum adli kontrol ile de serbest bırakılmış ama bu konuda adli tahkikat devam ediyor. Şu anda bütün irtibatlarına, ne yapıp, ne yapmadığına bakılıyor.”
Bu gelişmeler, birtakım soruları da beraberinde getirdi:
- 15 Temmuz sonrası süreçte hakkında en ufak bir FETÖ iddiası ya da iltisakı olan kişiler bile ordudan atılırken, atılan kimi personel davalarda aklandığı halde orduya geri dönemezken, Muhammet Akif Keleş için neden aynısı uygulanmadı?
- Daha önce ‘FETÖ’ soruşturması geçiren Muhammet Akif Keleş, nasıl oldu da ordunun en önemli birimlerinden istihbaratta görevlendirildi?
- Muhammet Akif Keleş, ‘FETÖ’ soruşturması geçirip itirafçı olan ve istihbarat gibi kritik yerlerde görevlendirilen pek çok ordu mensubundan biri mi?
- Muhammet Akif Keleş, 7 Mayıs günü izinli miydi? Değilse, olay yerinde görev icabı mı bulunuyordu? Görev için bulunuyorduysa, olay yerindeki görevi neydi?
- İdarenin uzman çavuş sözleşmelerini fesih hakkı var, fakat Muhammet Akif Keleş’in sözleşmesinin fesih gerekçesi belirsiz kaldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında neden gerekçeye dair bir şey söylenmedi?