Programın tamamını izlemek için:
Mültecilere karşı nefret ifadeleri ne kadar yaygın olursa olsun, hayat sosyal medyadakinden başka türlü akıyor.
Göçün başlangıcından bu yana insani bir duruş sergileyen, kimin ne dediğine aldırmadan adaletten yana yere sağlam basan ve sığınmacıların elini bir an bırakmayan güzel insanların da ülkesi burası. Onların sergilediği dayanışma, belki önyargı kadar yaygın ve fazlasıyla görünür değil ama kesinlikle ondan çok daha güçlü, çok daha derin. Ayrımcı sosyal medya paylaşımları kadar sesi duyulmasa da ülkede hayatın olağan akışı içinde etkisini hissettiren bir dayanışma var.
Hafta sonu Malatya’da Suriyeli gençler, Malatyaşam Derneği’nin şemsiyesi altında, çocuklar ve aileleri için özenle hazırladıkları bir etkinliği az da olsa izleme fırsatı buldum. Orada olmak, bu özel ana şahit olmak güzeldi. Bir o kadar güzel olan ise, Malatyaşam’ın değerli üyesi Fırat Dirikoğlu ile tanışmam ve onun yönlendirmesiyle derneğin başkanı Hüseyin Polat ile bir söyleşi yapma fırsatı bulmamdı.
Onların sergilediği dayanışma çok değerli. Sevecen, mütevazı ve halden bilen insanların varlığını bilmek bir mülteci için çoğu kez maddi bir destekten çok daha paha biçilmez öneme sahip.
“İnsanların sizi yanlarında görmeleri, sizin kendilerini desteklediğinizi hissetmeleri yetiyor” diyor Hüseyin Polat, “belli noktalarda maddi ihtiyaçlar oluyor ama insan moralle yaşıyor, insan umutla yaşıyor, insan geleceğe dair bir takım iyimser duygular olursa yaşıyor.”
Ve ekliyor:
“Her şeyinden koparılmış bu insanların burada umutsuzluk, karamsarlık içine düşmemeleri, hayata hala umutla bakmaları gerçekten çok güzel. İnsanlık açısından bu çok değerli bir durum ve biz de bu anlamda eğer bir katkımız olursa kendimizi bahtiyar hissediyoruz.”
Ben de kendisini ve Malatyaşamlı gençleri tanıdığım için bahtiyarım.
Video ve fotoğraflar için Muhammed Karahasan’a da ayrıca teşekkür ederim.