Geçen yıl Haziran ayında Silivri Selimpaşa’da Uygur çocukların gittiği bir etüt merkezinin çalışanının; merkeze gelen 7 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz ettiği, yaşları 4 ile 12 arasında değişen altı kız çocuğuna ise cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıkmıştı.
Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu adlı etüt merkezinde çalışan Ahmet Kadeer, jandarma tarafından gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
Hakkında hazırlanan savcılık iddianamesinde, 13 aydır tutuklu bulunan Ahmet Kadeer’in “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı”, “Çocuğun Cinsel İstismarı”, “Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Müstehcen Yayınların Üretiminde Çocukları Kullanmak” ve “Çocuğu Müstehcen Yayınları Okumaya ve Seyretmeye Teşvik” suçlamalarıyla cezalandırılması isteniyor.
Ahmet Kadeer’in yargılandığı davanın ilk duruşması yarın (19 Temmuz Cuma) Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Mağdur aileler vakıf yöneticileri hakkında da suç duyurusunda bulundu
Etüt merkezinin bağlı olduğu Uygur İlim Marifet Vakfı’nın yöneticileri Abdurrahim Teşna, Habibullah Küseni, Abdulgani Kutudi, Kurban Haci ve Abdulkadir Bulak hakkında da “Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme” ile “tehdit” suçlamalarıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
Mağdurların avukatı tarafından yapılan suç duyurusunda; sanığın yakalanmasına kadar geçen süreçte sanığa yardım edenlerin olduğu, sanığın bağlantılı olduğu ‘Uygur Marifet Vakfı’ yöneticileri tarafından sanığın korunduğu, mağdur aileleri aranarak şikayetlerini geri çekmeleri yönünde tehdit edildiği belirtildi.
Vakıf yöneticilerinin tehditleri nedeniyle mağdur çocuklardan üçünün ailesinin yurtdışına çıktığı belirtilen dilekçede, vakfın eski yöneticilerinden Abdurrahim Teşna’nın mağdur aileleri tehdit ettiği ve vakfın diğer yöneticilerin de mağdur aileleri doğrudan veya dolaylı yoldan tehdit ederek şikayetlerini geri çekmeleri için baskı yaptıkları anlatıldı.
Dilekçede, “Yargılamaya sebep olan olayın ilgili vakfın yurdunda olduğunu bu şahısların yurdun adı lekelenmesin, vakfa gelen bağış ve paraların kesilmemesi adına sürecin başından bu güne kadar sanığı korumaya çalıştığını, aileleri baskı altına almaya çalıştığını beyan ederiz” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca sanığın arandığı günlerde kendisini yardım ettiğini beyan ettiği Merve Aıhemaıtı adlı kişi için de “Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme” suçundan soruşturma açılması talep edildi.
Mağdur çocukların aileleri, çocuklardan birinin ailesine söylemesi üzerine ortaya çıkan olayı hemen vakıf idarecilerine bildirmiş ancak idareciler Ahmet Kadeer’i kolluk kuvvetlerine bildirmeyip, kendisini kurumdan ve yine vakıf yöneticilerinin idaresinde olan konut sitesinden uzaklaştırmıştı. Bunun üzerine mağdur çocukların aileleri, jandarmaya giderek şikayetçi olmuş ve Ahmet Kadeer bu şikayetten yaklaşık iki hafta sonra yakalanmıştı.
“Tüm dünyadaki Uygurları masum çocukların yanında olmaya davet ediyorum”
Mağdur çocuklardan birinin babası olan Abdülhekim Gazi, tüm Türkiye’yi ve Uygur toplumunu mağdur çocuklar için dava günü Silivri Adliyesi’ne çağırdı. Abdülhekim Gazi’nin yaptığı çağrı şöyle:
“Tüm Türkiye’ye ve dünyadaki tüm Uygur arkadaşlara sesleniyorum. Sizleri 19.07.2024 günü İstanbul Silivri Adalet Sarayı’na, geçen sene 22.06.2023 tarihinde Selimpaşa’da üç aileden altı kız çocuğunu taciz eden şahıs için saat 12’de başlayacak mahkemeye gelip adaleti sağlamaya yardımcı olmaya, bu masum çocukların yanında olmaya davet ediyorum.
Mahkeme günü, ‘Uygur çocukları eğiteceğiz. Vatana, millete hayırlı evlat yetiştireceğiz’ diyen kişilerin; tacizci şahsın suçunu örtbas ederek, yakalanana kadar onunla iletişimde kalanların tarihe yazılacak namussuzlukların açığa çıktığı gün…
Mahkeme günü, o tacizcinin yanında olan, gerçeği saklayan, değiştirenlerin rezil olacağı gün…
Mahkeme günü, ‘Tacizcinin çalıştığı yer o okul değildi alakası yoktu’ diye şahitlik edenlerin yalanının ortaya çakacağı gün…
Allah, bu masum çocuklarımıza zarar verenlerin suçunu ört bas edenlerin, yerini bilmesine rağmen saklayanların burada da ahirette de belasını versin.