Ana SayfaÖZEL HABERÖZEL HABER | Uygur Vakfı çocukları cinsel istismara uğrayan aileleri...

ÖZEL HABER | Uygur Vakfı çocukları cinsel istismara uğrayan aileleri evlerinden atıyor: “Çin ajanı” ilan ettiler

Silivri’de Uygur İlim ve Marifet Vakfı, 2023’de 4-12 arasında değişen 7 Uygur kız çocuğuna istismarda bulunan etüt merkezinin çalışanı Ahmet Kader’den (52) şikayetçi olan altı aileyi Selimpaşa’da bulunan vakfa ait sitedeki evlerinden çıkarıyor. Vakfa göre aileler “Çin ajanı”.

Silivri Selimpaşa’da Uygur çocukların gittiği, Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu adlı etüt merkezinin çalışanı Ahmet Kader’in (52), kuruma gelen 7 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz ettiği, yaşları 4 ile 12 arasında değişen altı kız çocuğuna ise cinsel tacizde bulunduğu Serbestiyet’in Temmuz 2023’teki haberiyle kamuoyu gündemine gelmişti.

Ahmet Kader’in üç farklı aileden yedi çocuğa istismarda bulunduğu, mağdur çocuklardan birinin ailesine söylemesi ve ardından diğer iki ailenin de çocuklarıyla konuşması sonucu ortaya çıktı.

“Jandarmaya giderseniz, devlet çocukları elinizden alır”

Mağdur çocukların aileleri, durumu etüt merkezinin bağlı olduğu ve aynı zamanda kendilerinin de ikamet ettiği Rahat Sitesi’nin idaresini elinde tutan Uygur İlim Marifet Vakfı’nın yöneticileri Habibullah Küseni ile Abdurrahim Teşna’ya bildirdi.

Küseni ile Teşna, ailelere Ahmet Kader’i hem etüt merkezindeki işinden kovduklarını hem de Rahat Sitesi’ndeki evden çıkartacaklarını ancak durumun adli makamlara bildirilmemesi gerektiğini, bunun vakfın kamuoyundaki itibarını sarsacağını söylediler.

Ailelerin ikna olmaması ve jandarmaya ihbarda bulunacaklarını söylemesi üzerine ise Küseni ile Teşna, Türkiye’ye son on yılda gelmiş olan ve bu nedenle Türkiye’deki uygulamaları iyi bilmeyen aileleri, “Eğer şikayetçi olursanız devlet çocukları sizin elinizden alır” diyerek korkuttu.

Habibullah Küseni. Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticisi.

Aileler istismarcıyı yakalayıp jandarmaya teslim etti

Ancak o gün şikayetçi olmayan aileler, ertesi gün jandarmaya giderek Ahmet Kader hakkında ihbarda bulundular ve Ahmet Kader hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

Yaklaşık bir hafta sonra 14 Temmuz günü de mağdur çocuklardan birinin babası olan Abdülhekim Gazi ile yine Rahat Sitesi’nden komşusu olan bir Uygur tarafından yakalanarak jandarmaya teslim edildi.

Vakıf yöneticileri “Uygur Mahallesi”nin rantı için istismarı örtbas etmek istedi

Ailelerin Ahmet Kader hakkında şikayetçi olması ve yakalayarak jandarmaya teslim etmesi, olaydan yalnızca 4 ay önce Mart 2023’te, Kanada’da bulunan ve dünya üzerindeki ihtiyaç sahibi Müslümanlara yardım eden ICNA Relief Canada (Islamic Circle of North-Kuzey Amerika İslam Dairesi) adlı kuruluşun maddi desteğiyle hemen Rahat Sitesi’nin az ilerisinde altı bloktan oluşacak ve idaresi yine Uygur İlim Marifet Vakfı’nda olacak olan “Uygur Mahallesi” projesinin inşaatının başlangıç törenini düzenleyen vakıf yöneticilerini kızdırdı.

Habibullah Küseni (sağdan ikinci), 7 Mart 2023’te Selimpaşa’daki “Uygur Mahallesi” inşaatının açılış töreninde.

Ailelere “evden atarız” baskısı ve “Çin ajanlığı” suçlaması

Vakfın bir çalışanının, vakıf bünyesindeki etüt merkezine giden ve yine vakfın idaresindeki konut sitesi olan Rahat Sitesi’nde ikamet etmekte olan 7 kız çocuğunu istismar ettiğinin ortaya çıkmasının, Kanada’dan maddi destekle başlanan bu büyük projeyi sekteye uğratmasından endişelenen vakıf yöneticileri, ailelere şikayetlerini geri çekmeleri ve medya ile sosyal medyada bu olayı dillendirmemeleri için baskı yapmaya başladı.

Vakıf yöneticileri, aileleri eğer şikayetlerini çekmezlerse, yine “Uygur Mahallesi” projesi gibi bir hibe desteği alınarak maddi durumu iyi olmayan Uygur ailelerinin düşük kiralarla ikamet edebilmesi için kurulan Rahat Sitesi’ndeki dairelerinden çıkartacakları tehdidiyle korkutmaya başladı.

Ailelerin şikayetlerini geri çekmemesi ve sitede oturan birçok diğer Uygur’un da vakıf yöneticilerine tepki göstererek ailelere destek vermesi üzerine Uygur camiasında adı bilindik isimler olan vakıf yöneticileri, sosyal medyada mağdur çocukların aileleri için “Çin ajanı” suçlamasına başladı.

Mağdur ailelerden biri Almanya’ya gitti

Bu sırada taciz edilen çocuklardan üçünün annesi ile babası, vakıf yöneticilerinin baskısı ve kendilerinin Türkiye vatandaşlıklarının olmaması nedeniyle de çekinerek Almanya’ya taşındı.

Cinsel istismar iddianamesi kabul edildi

Türkiye vatandaşlığı olan diğer iki aile ise komşuları ile Türkiye’de yaşayan diğer Uygur toplumunun vakıf yöneticilerine karşı kendilerine destek vermesi sayesinde şikayetlerini geri çekmedi.

Ocak 2024’te mağdur çocuklarla ilgili adli tıp raporlarının da dosyaya girmesi sonrası Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Ahmet Kader’in; “Çocuğun Cinsel İstismarı”, “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı”, “Müstehcen Yayınların Üretiminde Çocukları Kullanmak”, “Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Çocuğu Müstehcen Yayınları Okumaya ve Seyretmeye Teşvik” suçlamalarından cezalandırılması istendi.

Vakıf yöneticileri hakkında suç duyurusu: “Sanığı korudular”

İddianamenin Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi sonrası, Ahmet Kader’in firari olduğu bir haftalık süreçte bazı vakıf yöneticilerinin kendisiyle irtibatlı olduğunu öğrenen mağdur aileleri, vakıf yöneticileri Habibullah Küseni, Abdurrahim Teşna, Abdulgani Kutudi, Kurban Haci ve Abdülkadir Bulak hakkında “suç delillerini yok etme” ve “tehdit” suçlarından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda, ailelere şikayetlerini geri çekmeleri için yapılan baskılara da değinilerek şu ifadelere yer verildi:

“Şahısların yurdun adı lekelenmesin, vakfa gelen bağış ve paraların kesilmemesi adına sürecin başından bugüne kadar sanığı korumaya çalıştığını, aileleri baskı altına almaya çalıştığını beyan ederiz.”

8 yaşındaki çocuğu suçladı: “Evime gelip porno izledi”

Ahmet Kader’in yargılandığı davanın 19 Temmuz 2024’te Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülmeye başlanacak ilk duruşması, Uygurca tercüman çağrılmaması nedeniyle 24 Ekim’e ertelenmişti.

24 Ekim’de görülen duruşmada sanık Ahmet Kader, olay tarihinde 8 yaşında olan mağdur çocuklardan birini suçladı. Ahmet Kader, komşusu olan çocukların sık sık dış kapısını açık bıraktığı dairesine girerek televizyon seyrettiklerini belirterek 8 yaşındaki mağdur çocuk için “Benim televizyonda pornografik film izliyordu” dedi.

Sanıktan vakıf yöneticisi hakkında itiraf: “Abdürrahim kaçmamı söyledi”

Ahmet Kader, duruşmada çocukların kendisini ailelerine şikâyet ettiğini vakfın idarecilerinden Abdürrahim Teşna tarafından öğrendiğini ve Teşna’nın kendisine kaçmasını söylediğini itiraf etti.

“Çocukların hakkımda söylediklerini 17 Haziran günü komşum Abdurrahim Hacim’den duydum. Bana, ‘Çocukların beyanı esas alınır. Seni mahkûm ederler’ dedi ve kaçmamı söyledi. Bunun üzerine Selimpaşa’daki evden ayrıldım ve çocuğumla birlikte Esenyurt’ta kendime ait eve gittim. Evde bulunabileceğim için geceleri camilerde geçirdim.”

Mahkeme, duruşmayı 9 Ocak 2025’e erteledi.

Vakıf, Rahat Sitesi’ndeki daireleri satıyor

Davanın 9 Ocak’ta görülecek yeni duruşması öncesinde halen mağdur aileler ile haklarında suç duyurusunda bulundukları Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticilerinin komşu olarak ikamet etmeye devam ettikleri Selimpaşa’daki Rahat Sitesi’nde yeni gelişmeler yaşandı.

Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticileri, toplam 6 blok ve 96 daireden oluşacağını ve yine aynı Rahat Sitesi’nde olduğu gibi maddi durumu iyi olmayan Uygurların düşük kiralarla ikamet edebilmesi için inşasına başladıklarını duyurdukları “Uygur Mahallesi” projesinin finansmanının tamamlamak için geçtiğimiz aylarda Rahat Sitesi’ndeki bazı evleri satışa çıkartacaklarını duyurdu. 3 Aralık 2024’te “Uygur Mahallesi”nin ilk iki bloğunun anahtar teslim töreni yapıldı.

“Uygur Mahallesi”nin anahtar teslim törenin yapılmasının ardından yine Aralık ayı içinde vakıf yöneticileri tarafından Rahat Sitesi’ndeki dairelere yüzde 50 zam yapıldığı duyuruldu.

Haberi Serbestiyet’in kanalında izlemek için:

Vakıf “sattı”; yöneticilerinin akrabaları “aldı”

Ancak vakıf yöneticileri bu zam duyurusunun hemen ardından, aralarında çocuğunun istismara uğradığını öğrenmesi üzerine jandarmaya ilk şikâyeti yapan ve daha sonra da Ahmet Kader’i kendisi yakalayarak jandarmaya teslim eden Abdülhekim Gazi’nin de aralarında bulunduğu 6 ailenin evlerinin satıldığı duyuruldu.

Bazıları vakıf yöneticilerinin akrabası olan evlerin yeni sahipleri de Türkiye’deki işleyişi ve haklarını iyi bilmeyen Uygur aileleri, vakıf yöneticilerinin de yardımıyla tedirgin ederek bir an önce evlerini boşaltmaya zorluyor.

Evlerinden atılanlar isimleriyle konuşmaya korkuyor: “’Çin ajanı’ diye iftira atarlar”

Dairelerde, proje kapsamında maddi durumları iyi olmadığı için düşük kiralarla oturmaya başlayan Uygur aileler Serbestiyet’e konuştu.

Kendi içine dönük bir yapıda olmaları nedeniyle Silivri Selimpaşa’daki Rahat Sitesi’ne giderek görüştüğümüz ailelerden hiçbiri adları ile görüntülerinin haberde yer almasını istemediklerini, “Habibullah Küseni ile ekibinin, kendilerine ‘Çin ajanı’ diye iftira atmasından” korktuklarını söyledi.

“Çocuk istismarına sessiz kalmayanlar cezalandırılıyor”

Görüştüğümüz Uygurlar, evlerinden çıkartılmak istenen bir ailenin, çocuğu istismara uğrayan Abdülhekim Gazi’nin ailesi olması; diğer 5 ailenin tamamının da 1,5 yıl önce olayın ortaya çıkmasının ardından mağdur ailelere destek vererek vakıf yöneticilerine tepki gösteren aileler olması nedeniyle satılan evlerin özellikle seçildiği düşüncesinde.

“Çocuk istismarcısını koruyanların karşısında geri adım atmayacağız”

Kiracı olarak oturduğu daire satılan isimlerden biri şöyle konuştu:

“Biz bu siteye yerleştiğimizde tüm dairelerin Uygur İlim Marifet Vakfı’na ait olduğu söylenmişti. Vakıf yöneticileri şimdi ise ‘Hepsi Vakıf’a ait değil, bazı daireler şahıslara ait. Şahıslara ait olanlar satılıyor’ diyor. Ama dedikleri gibiyse, yani bize başta yalan söyledilerse de yıllardır bizim kira ödediğimiz yer Uygur İlim Marifet Vakfı. Dairenin sahibi vakıf değilse bile her şey fiilen vakıf idarecilerinin kontrolünde. Vakfa ait değilse de kendi kontrolündeki kişilerin üzerinedir.

Oturduğu daireler satılan tüm aileler olarak ortak özelliğimiz, vakıf yöneticilerinin çocuk istismarcısı Ahmet Kader’i korumasına tepki göstermiş olmamız. 1,5 yıl önce Abdülhekim Gazi’yi desteklemiş olduğumuz için cezalandırılmak isteniyoruz.

İlk günlerde tedirgin olduk ancak şimdi sizlerin de desteğiyle haklarımızı öğrendik. Hukuki olarak haklarımızı koruyacağız ve çocuk istismarcısı alçağı koruyanlar karşısında geri adım atmayacağız.”

Abdülhekim Gazi: “Kendileri Çin’e hizmet ediyor”

Çocuğu istismara uğrayan, işi nedeniyle yılın büyük bölümü bulunduğu Suudi Arabistan’dan telefonla görüştüğümüz Abdülhekim Gazi de Serbestiyet’e şunları söyledi:

“Bizleri cezalandırmak istiyorlar. Çocuklarımızı emanet ettik ama onlar çocuklarımızı istismar eden aşağılık adamın kaçmasına göz yumdular. Bizleri tehditlerle, korkutarak şikayetimizi geri çektirtmeye çalıştılar.

Şimdi de evimizden atmak istiyorlar ama bize boyun eğdiremeyecekler. Önce o sapık, ardından da ona yardım eden herkes vatandaşı olmaktan gurur duyduğum Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemelerinde bedelini ödeyecek. Masum kızım ve diğer masum kızlarımız için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz.

Bize ‘Çin ajanı’ diyenler esas kendileri Çin’e hizmet ediyor. Bizler Çin zulmünden kaçıp buraya ülkemize Türkiye’mize sığındık. Burada bize Çin zulmü yapmaya kalkanlara Türkiye’miz izin vermez.”

Av. Akı: “Evlerinden atılmalarına izin vermeyeceğiz”

Çocukları istismara uğrayan ailelerin avukatı Faruk Emre Akı, Serbestiyet’e şunları söyledi:

“Abdülhekim Ağabey’in haber vermesi üzerine vakıf yöneticisi Habibullah Küseni’yi aradım. Dairenin satışıyla kendilerinin bir ilgisi olmadığını iddia etti.

Çocuk istismarına karşı durduğu için cezalandırılmak istenen tüm insanların hukuki haklarını kullanmalarına yardımcı olacağım. Ailelerin korkutularak evlerinden atılmasına izin vermeyeceğiz.”

Av. Faruk Emre Akı.

- Advertisment -