Kılıçdaroğlu, AKP’deki siyasetçilerin yüzde doksan dokuzundan daha takva sahibi bir insan. Ama faziletsiz bir takvayı temsil ediyor. Fazilet dönüştürücülük kabiliyeti, takva, muhafazayla ilgilidir. Karşı tarafta Erdoğan gibi takvasız bir fazilet var. Yani faziletsiz bir takva ile takvasız bir fazileti halkın önüne koyduğunuz zaman, halk bencildir, senin takvalı olman onu çok ilgilendirmez… Kılıçdaroğlu yapabileceği en iyi şeyi yaptı. CHP’nin ıslahı ve demokratikleşmesi Türkiye için bir kazançtır. Ben orada herhangi bir kayıp görmüyorum. Kılıçdaroğlu’nu da başarısız görmüyorum. Aslında Türkiye siyaseti kazanmıştır… Kemalist Cumhuriyet büyük ölçüde dindarların baskılandığı bir dönemdir, Dindarların iktidarı yani özgür olmayı tatmasıyla baş dönmesi, taşkınlıklar yaşandı, yaşanıyor. Bu semptomdur, daha derinde özgürleşme var. Bu dindarlar için çok değerli. Ve bunu kolay kolay bırakmak istemeyecekler. Eğer korkutulurlarsa, her şeye göz yumarlar.
BioNTech'in ürettiği Covid-19 aşısını olduktan sonra kalp ritmi bozukluğu ve 'beyin sisi' gibi yan etkiler gözlemlediğini ileri sürülen bir davacı, 150 bin euro tazminat talep etti. Davayı açan iki hukuk firmasından birinin ortağı Tobias Ulbrich, Bill Gates’in, “Almanya nüfusunu 27 milyona indirmek için bütün ülkenin aşı olmasını istediğini”ni iddia etmişti. Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından kurulan BioNTech: “Davacı ve avukatları, aşı ile görülen yan etkiler arasında net bir bağ gösteremedi.” Şirket, olası tazminat taleplerini karşılamak için kaynak ayırmamaya karar verdiklerini ve davaların reddedileceğinden emin olduklarını duyurdu.
Papa Francesco, 1993’ten beri daimi bir papazı olmayan Diyarbakır Keldani Katolik Kilisesi’ne, 30 yıldır Fransa’daki Keldani kiliselerinde görev yapan, ülkenin en büyük nişanı “légion d'honneur” sahibi Şırnak Uludere doğumlu papaz Sabri Anar’ı Başpiskopos olarak atadı.
Ümit Aktaş: AK Parti Miting meydanlarını (s)ihaların uçuştuğu, uçak gemisi ve TOGGların ortalıkta dolaştığı, arada tankların ve atlıların boy gösterdiği, bir yandan doğal gazın öte yanda petrolün fışkırdığı sürrealist bir sinema setine dönüştürerek toplumu etkilemeyi becerdi. İhtişamın ve itibarın yükseltildiği bir vasatta Kılıçdaroğlu’nun mütevazı tavırları, muhafazakâr seçmen tarafından teveccühle karşılanmadı. Çünkü bu toplum tevazuyu sevse de ihtişam ve itibara boyun eğen kültürel kodlara sahip. Fatma Bostan Ünsal: “Kimlikler üzerinden oy devşirmenin kolaycılığı HDP için de söz konusudur. Çok eskiden eski HDP milletvekili Altan Tan’ın HDP için söylediği “yöneticilerin CHP gibi seçmeni AK Parti gibi” olduğu eleştiri dikkate alınmamış gözüküyor.”
Seçim sonuçları, seçim kampanyası ve zafer kutlamalarında ortaya çıkan görüntüler Türkiye siyasetindeki Reisçilik fenomenini bir kez daha gösterdi. İnsanların “Reis’e” olan bağlılıklarını Prof. Dr. Sinan Canan’a sorduk: “Evet, Reisçilik diye bir gerçek var antireisçilik diye bir durum da var. Toplumun kabaca yarısı bir babaya bir evlat sadakatiyle tutunarak diğer yarısı bu babayı reddederek kendilerine kimlik buluyor. Ben siyasetle ilgilenen bir insan değilim ama seçimlerden önce girdiğim iddiaların hemen hemen hepsini kazandım. Çünkü benim siyasette gördüğüm tek şey bu ortamda kim daha baba tavırlar sergiliyorsa onun iktidar olduğudur. Türkiye toplumu her zaman ebeveyne ihtiyaç duyan bir toplumdur.”