ABD’de bugün önemli bir davanın ilk duruşması var. Oy verme makinesi üreticisi Dominion şirketi, “şirket makineleri 2020 Kasım seçimlerinde Trump’a verilen oyları Biden lehine çevirdi” haberini yayan Fox News’a karşı iftira davası açtı. Dominion, Fox’tan 1.6 milyar dolarlık tazminat talep ediyor. Fox’un sahibi Murdoch, Fox’un sağcı sunucularının bilerek ve isteyerek yalan bilgi yaydığını kabul ediyor, fakat editoryal bağımsızlık gerekçesiyle çalışanlara karışamayacağını, bu nedenle şirketin sorumlu olmadığını söylüyor. Mahkeme jürisinin vereceği karar, ABD’de ifade özgürlüğü ve iftira arasındaki sınırı bir kez daha belirleyecek. Jürinin kararını tahmin etmek zor, fakat her durumda tepkiyle karşılanacağı kesin, zira her kutuplaşmış toplum gibi ABD’de de hukuk siyasetten azade değil.
Yıldız Ramazanoğlu: “Son yirmi yılda üç farklı mütedeyyin erkek profili ortaya çıktı: Çağı kadınlarla birlikte kavrayıp, olumlu bir eşgüdüm içinde yol arkadaşlığı yapanlar; başörtülü kadınları yasakçı çevrelerle birlikte küçümseyip, geri kalmışlık ithamını yansıtarak gizliden horgörüye katılanlar; zamanın tamamen dışından gelip, köyünden hiç çıkmamış babaannelerin evrenindeymişiz gibi, hayatlarımıza karşılık gelmeyen söylemleri İslam budur diyerek dayatanlar.”
Karayalçın: “1989’da yerel seçimlerinde SHP Ankara’yı, İstanbul’u, İzmir’i, çok sayıda büyükşehir belediyesini kazanmıştı. Fakat sonra CHP açıldı 92’de. Ondan önce HEP açıldı. Sonra ÖDP açıldı. Yani CHP’liler, Kürtler ve sosyalistler, bizi 1989 yılında başarıya götürenler ayrıldılar ve ondan sonra bir başarısızlığın yaşanacağı çok açıktı. 94’te bu yaşandı. DSP, CHP, SHP aday çıkarttılar ve kaçınılmaz olarak seçim kaybedildi. 1999 yılında da böyle oldu. Daha sonraki yıllarda da bunu yaşadık. Ben bütün bunları yaşamış birisi olarak Muharrem Bey’in ayrı parti kurmasının da doğru olmadığını düşünüyordum. Hadi ayrı parti kuruldu, seçimlere ayrı gidilmesinin de doğru olmadığı düşüncesini taşıyordum.”
Bingöl’ün AK Partili eski belediye başkanı Serdar Atalay, CHP listelerinden seçimlere girecek 24 Saadet Partili adaydan biri. 2009- 2014 yılları arasında kentte belediye başkanlığı yapan Atalay, Recep Tayyip Erdoğan döneminde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Erdoğan’ın mesai arkadaşıydı. Atalay, Serbestiyet’e konuştu: “AK Parti güç kaybediyor, kopan seçmen, adaylığım nedeniyle Millet İttifakı’na yönelecek.”
“AKP hem kendi içindeki hem dışarıdaki kadınlara savaş açmış gibi görünüyor. Her sene 8 Mart’larda, 25 Kasım’larda kadına şiddete karşı bir araya gelen kadınlara polis şiddeti ile karşılık verilmesini üzüntü ile izliyorum. Son beş yıldır çoluk çocuk, bebekli, hamile hep beraber katıldığımız 8 Mart Gece Yürüyüşleri devletin aygıtları tarafından terörize ediliyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması özellikle büyük bir kırılma yarattı.”