Programın tamamını izlemek için:
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması konusunda Türkiye’nin vetosu devam ediyor gibi görünüyor. Ama Türk tarafında kafalar karışık. Cumhurbaşkanı bir şey söylüyor, İbrahim Kalın bir şey söylüyor, Dışişleri Bakanı bir şey söylüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın son açıklamalarına bakılırsa veto İsveç üzerinde toplanmış vaziyette. Finlandiya’yı ayrı tutuyoruz.
Ne istediğimiz belli değil. Mesaj sanki ABD’ye yönelik gibi ama Amerika ‘Bu bizim işimiz değil, üç ülke kendi arasında çözmeli’ dedi. Yani, ‘Bana Kongre’ye gelip, baskı yapıp, şunları bunları sağla demeyin’ demeye getiriyor anladığım kadarıyla.
Dikkat çekici bir şey var. Daha önce Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliğini veto etmiştik. Danimarka, İsveç ve Finlandiya uluslararası toplumda en saygın üç ülke. Sanki Türkiye’nin böyle ülkelere alerjisi varmış gibi bir izlenim çıkıyor ortaya.
İsveç’ten istenen YPG’ye yardımın kesilmesi. Bunu gerçekten yapıyorsa kessin. Ama tabii YPG’yi en çok destekleyen İsveç değil, ABD. Oraya hiç sesimiz çıkamıyor.
NATO konusunda Batı Türkiye’nin şantaj yaptığı konusunda adeta hemfikir. Türkiye, oyuncakçı dükkânına girip ne alacağını bilmeyen bir çocuğa benzetiliyor. Şu kesin ki Türkiye’nin imajı ciddi yara aldı. Davasını iyi anlatamadı, eğer dava var ise. Ne istediği konusunda da kafalar karışık. Sadece Batılıların değil, herkesin kafası karışık.
Şu husus söylenebilir; bu veto işi devam ederse Türkiye ciddi bir zarar görecektir. AB, Türkiye’ye çeşitli yaptırımlar uygulayacaktır. Ayrıca Türkiye Rusya’nın NATO içindeki adamı gibi görünüyor.
Aslında Rusya geri adım attı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin kendileri için tehlike teşkil etmeyeceğini söyledi. Eskiden çok sert karşıydılar. Ukrayna’daki başarısızlık Rusya’nın bu konudaki tutumunun düşmesine neden oldu.
Türkiye, uluslararası toplumda olmasa da Batı dünyasında giderek tecrit edilen bir ülke konumunda. Bir kere askeri bakımdan öyle olduğu anlaşılıyor. Yunanistan’a ABD’nin asker yığması, Bulgaristan ve Romanya’da ABD varlığının bulunması Türkiye’nin önemini azaltıyor. Bu konuda çok dikkatli olmak lazım.
İşi makul seviyelerde tutmazsak bundan ciddi zararlar görürüz. İsveç ve Finlandiya NATO’ya giremeyebilir. Ama NATO’nun önde gelen ülkeleri NATO’nun güvenlik garantisini teker teker verebilirler. Bu arada Türkiye NATO içerisindeki birçok toplantıya davet edilmez. 1974’te Portekiz olayında bunu yaşadık.
Türkiye, Batı dünyası ile ilişkisini azaltmak hatta kesmek istiyorsa bu veto işi uygun bir yol olabilir. Ama bunun böyle olduğunu zannetmiyorum. Türkiye eline bir koz geçirmiş, bu kozu nasıl kullanacağını bilmeyen bir ülke konumuna düşmüş durumda. En azından Batı’da izlenim bu.
Diplomasi ilim olduğu kadar biraz da sanattır, bizde sanat vasfı maalesef ki çok az.